
12 Temmuz 2012 Perşembe 09:28
KÜRTLER MUHATABINI BELİRLEMELİ
CHP PM Üyesi Avukat Mesut
Değer Güncel'e konuştu;
Ahmet ÜN'ün Özel Haberi
CHP Parti Meclis Üyesi ve Diyarbakır eski
Milletvekili Mesut Değer, Kürt sorununda tartışılan kavramların yanlışlığına
dikkat çekerek, Kürt sorununa, Kürt vatandaşların sorunu gibi bakmanın yanlış
bir tutum olduğunu ileri sürdü.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın dile
getirdiği “Kürt sorunu yoktur, Kürt vatandaşların sorunu vardır” söylemi
üzerine, yeni tartışmalar da beraberinde geldi. Gazetemiz Güncel'e Kürt
sorununa ilişkin çarpıcı açıklamalarda bulunan Cumhuriyet Halk Partis (CHP) PM
Üyesi Mesut Değer, Kürt vatandaşların sorununun kanunla çözülebileceğini, fakat
Kürt sorununun ise ancak Anayasa'yla çözülebileceğini belirterek, çözüm için
ise Kürt kimliğini işaret etti.
KÜRT SORUNU ANAYASAL SORUNDUR
Kürt sorunu tartışmalarında doğru kavramların
kullanılması gerektiğini söyleyen CHP PM üyesi Değer, son gelinen süreçte
herkesin Kürt sorunu konusunda görüşlerini açıkladığını ifade ederek, şunları
söyledi:
"Kürt sorununda kullanılan kavramların
içeriği, bilerek veya bilmeyerek konuşuluyor. İşin özü itibariyle, bir şeyi
ortaya koymak gerek. Ortada bir Kürt sorunu var. Kürt sorununu mu tartışacağız,
yoksa Kürt vatandaşların sorununu mu tartışacağız? Sayın Başbakan 2005 yılında
“Diyarbakır'da Kürt sorunu vardır ve bu sorununun çözülmesi gerekir” demişti.
Gelinen aşamada Sayın Başbakan, “Kürt sorunu yoktur, Kürt vatandaşın sorunu
vardır” dedi. Burada asıl önemli kavram ortaya çıkıyor. Kürt sorunu nedir, Kürt
vatandaşın sorunu nedir? Bunu doğru ortaya koymak gerek. Kürt vatandaşın sorunu
dediğin zaman, olayı bir birey olarak ele alırsınız. Bir kişiden söz edilir.
Çeşitli hakları olur. Bu haklar arasında, düşünce ve ifade özgürlüğü, eğitim,
seyahat hakkı gibi temel hak ve özgürlükler ele alınır. Ama tek bir birey
olarak ele alınır. Bir örnek vermek gerekirse, Kürt vatandaşın sorunu dediğin
zaman, eğitim bireysel olarak, yani seçmeli ders olarak sunulur. Kürt sorunu
bireysel olarak ele alındığı zaman, Kürt sorununda çözümsüzlük had safhaya
ulaşır. Kürt vatandaşın sorununu kanunla çözersiniz. Ama Kürt sorununu kanunla
çözemezsiniz. Bu bir Anayasal sorundur. Kürt sorununu ise, Kürtlerin tamamını
ele alarak, Anayasa üzerinden çözebilirsiniz."
KÜRTLER MUHATABINI BELİRLEMELİ
Sorunun çözümü için herkesin çaba sarf etmesi
gerektiğini anlatan CHP'li Mesut Değer, Kürtlerin muhataplık tartışmalarında
bölge halkının kendisinin karar vermesi gerektiği vurgulayarak, sözlerini şöyle
tamamladı:
"Ortada bir Kürt sorunu var ve bunun
çözülmesi gerek. Yeni Anayasa yapılırken, Kürt sorunuyla ilgili kavramlar yer
almalı. Bir kimlik insanın onurudur, bir kimlik insanın kendi geçmişini ve
geleceğini belirleyen bir şeydir. Kürt kimliğinin tanımlanması gerekiyor. Her
Kürt kendi kimliğiyle kendini ifade etmeli. Bu Anayasa'da yer almalı. Ama sürece
baktığımızda, yeni Anayasa'da böylesi bir şeyin mümkün olacağı görülmüyor.
Sorunun çözümüne yönelik bir ışık göremiyorum. Bu sorunun çözümü için siyasi
partiler katkı sağlamalı. Tüm siyasi partiler elini taşın altına koymalı. Kürt
sorununun çözüm yeri Türkiye Büyük Millet Meclisi'dir. Sorunun muhatabını ise,
Kürtler ortaya koymalı. Türkiye'deki Kürtlerin bölünme gibi bir talebi yoktur.
Ülkede birlik ve beraberlik içerisinde, bu sorunun çözümüyle geleceğe doğru
birlikte adım atmak istiyorlar. Şimdiye kadar 400 milyar dolar üzerinde bölgede
dağlar bombalandı, silahlara yatırım yapıldı. Bu rakamla ülkedeki
insanlarımızın standartları çok yüksek bir seviyeye gelirdi. Gelinen süreç,
sorunun çözümüne yönelik değil, kelimelerle farklı bir mecrada farklı bir
şeyi tartışmaktır. Hiç kimse, “sorunun muhatabı benim” demesin. Sorunun
muhatabı TBMM'dir. Herkes söylemlerine dikkat etmeli. Birlikte yaşamanın
şartları gittikçe zorlaşıyor. Bu zorlaşma kutuplaşmayı doğuruyor. Sağduyulu bir
şekilde bu sorunu çözmek lazım."
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder