AMAÇ

 

Doğu ve Güneydoğu da yaşanan sorunların kaynağına ilişkin olarak çok farklı görüşler bildirilmektedir.Bu görüşlerle de bağıntılı değişik çözüm önerileri ortaya konmaktadır. Genel olarak söz konusu sorunlar, etnik kökenlere bağlı olarak milliyetçi kürt akımları, kürt kökenli vatandaşlarımızın kendi dilsel ve kültürel gelişmelerinin engellenmesi, bu bölgelerimizde eğitim, sağlık, alt yapı, ulaşım gibi hizmetsel  yetersizlikler, ülke geneline oranla sosyal ve ekonomik gelişmenin çok yavaş olması, sosyal güvenlik ve istihdam yetersizlikleri ve de en çok terör sorunudur.

 

Bu sorunlar paralelinde de çözüm önerileri getirilmektedir. Tüm bu çözümler farklı algılanan sorunlara tek tek çare bulmaya yöneliktir. Özellikle de çözüm önerilerinin geliştirilmesinde en büyük engel terör sorunudur. Terör sorunu çözülmesi gereken birincil sorun olarak ele alındığından çözüme yönelik hareketlerde terör sorununun bitirilmesi ile uygulamaya konulması beklenmektedir. Böyle bir bekleyiş, sorun - çözüm kısır döngüsüne yol açmaktadır.Lakin bölgedeki bu sorunlar terörü beslemekte, terör varken de çözüm üretilememektedir. Bu kısır döngüden kurtulmanın yegane yolu Doğu ve Güneydoğu da yaşanan tüm sorunları birbirinden ayrılamaz  bütün olarak görülüp, çözümü de topyekün olarak sağlamaktır.

 

Son yıllarda gerek sorunlardan söz etmek, gerekse çözüm yollarını tartışmak toplumun her kesiminde dikkat ve ilgi uyandırmaktadır. Herkes de bu konuda bir sorun-çözüm analizi oluşmaya başlamıştır. Böyle bir kamu bilinci hem yok sayılamayacak bir durumu göstermekte hem de farklılıklarla örülmüş bir ortak bilinç oluşturmaktadır.

 

Bu çalışmanın yapılmasında   amaç yukarıda sözü edilen sorunların kaynağını ve boyutlarını bir Güneydoğu gerçeği olarak  bilimsel veriler ışığında analiz yöntemiyle kavramak ve bu çerçevede çözüm önerileri getirebilmektir.