CHP ESKİ DİYARBAKIR MİLLETVEKİLİ MESUT DEĞER ‘İN
AÇLIK GREVLERİNE VE
TECRİTE SON
BASIN AÇIKLAMASI
12.KASIM.2012
Açlık grevleri bugünle
63. Gününü yaşarken grevde olan insanların yaşamını her an yitirebileceği
kaygısıyla bu açıklamayı her şeyden önce insanlık bilinciyle yapıyorum.
Hukukçu kimliğimle yaşanan
bu sürecin ceza evlerinde ölümlere yol açmaması için istenilen ve tek
odaklanılan konu tecrit konusudur. Bu
konunun hemen, bir insan kaybı olmadan çözüme ulaşması için hükümlü bulunan Abdullah
ÖCALAN’IN avukatlarıyla görüştürülebilmesi şu anki kanunumuz da mevcuttur.
Tecrit yaşayan Abdullah
Öcalan ın avukatlarıyla görüşebilmesi için ve bu yaşanan açlık grevlerinin tek
bir insanımızın ölümüne sebebiyet vermemesi için hukuki çözüm önerim
Bugün Türkiye’de Cezaevlerinde 60 kişiden
fazla tutuklu veya hükümlünün açlık grevleri veya ölüm oruçlarının 63 gününe
geldik.
Allah korusun bugün ceza
evlerinde bir kişinin ölümü bile insanlık ayıbıdır.
Türkiye Sosyal Demokratik bir
hukuk devletidir. Ve hukukun üstünlüğüne inanırız.
Açlık grevleri /Ölüm oruçlarındaki siyasi tartışmaları bir
kenara bırakmalıyız. Bir insanın ‘’ YAŞAMI’’
kadar kutsal ve değerli bir şey yoktur.
‘’Onurlu ve Sağlıklı Yaşam ‘’insan haklarının
evrensel kurallarındandır.
AÇLIK GREVLERİNDEKİ TALEP İSE ‘’ ABDULAH ÖCALANIN ÜZERİNDEKİ TECRİT ‘’ KALDIRILSIN. DIR
TECRİT
İSE
Bir işkencedir. Hiç
delil bırakmayan bir işkence.
Tutuklu ve hükümlünün tecritte bilincini ve hafızasını
kaybetmektedir.
Tecridin insana verdiği zararı kelimelerle anlatılamaz. Bunu
anlatabilecek kelimeler yok.
Tecrit nereden gelirse gelsin buna karşı çıkmak insan olmanın
gereğidir.
Tecrit, bir insanlık suçudur.
Tecrit, bir insanlık suçudur.
Tecrit bir.insanlık suçudur.
AÇLIK GREVLERİNİ ÖLÜM ORUÇLARINI SONLANDIRMAK VE TECRİTİ
KALDIRMAK İÇİN
ÇIKMAZDAN ÇIKMAK VE ÇÖZÜM
Ceza ve
Güvenlik Tedbirlerin İnfazı hakkındaki kanunun 25 maddesinin.
‘’ f) Hükümlüyü; eşi, altsoy ve üstsoyu,
kardeşleri ve vasisi,
belirlenen gün, saat ve koşullar içerisinde on beş günlük aralıklarla ve günde
bir saati geçmemek üzere ziyaret edebilirler.’’
Abdullah ÖCALAN hükümlüdür. Hakkındaki Yargı kararları kesinleşmiştir.
Yapılması gereken hukuki işlem ise neden bugüne kadar yapılmamıştır.
Nedir bu hukuki işlem
Kanunun 25 maddesi ‘’ f
‘’ fıkrası gereğince VASİ ATANMASIDIR. Yani
İmralı
Cumhuriyet Savcısı Abdullah ÖCALAN hakkında Mahkemeden ÖCALANA bir ‘’ VASİ’’
öncelikle atanmalıdır.
Hükümlüler için kanunen bir
vasi atanır ve bu vasi hükümlünün yasal haklarını yerine getirir.
Kanunen
vasi atanması bir zorunluluktur.
Vasi atandıktan sonra belirlenen Vasi ise Abdullah ÖCALAN için bir
avukata işlemlerin takibi için vekâlet verebilir.
Vekâlet alan avukatında Abdullah ÖCALAN LA
ceza evinde görüşmesinde hukuken herhangi bir engel yoktur.
Saygılarımla.
Av. MESUT DEĞER
CHP ESKİ DİYARBAKIR MİLLETVEKİLİ
ESKİ GENEL BAŞKAN YARDMCISI
DAHA SONRA İSE….
Bu düzenlemeler ise
·
TBMM Bu kanunu ele alarak AB
ilerleme raporlarına göre çağdaş hukuk normlarına uygun olarak düzenlemeler
yapılmalıdır.
·
Bu ‘’ F ‘’ fıkrasına ‘’ Avukatları ibaresi eklenebilir
.
Kanunun 25 maddesi
AĞIRLAŞTIRILMIŞ MÜEBBET HAPİS CEZASININ İNFAZI
Madde 25 - (1) Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasının infazı rejimine ait esaslar aşağıda gösterilmiştir:
a) Hükümlü, tek kişilik odada barındırılır.
b) Hükümlüye, günde bir saat açık havaya çıkma ve spor yapma hakkı tanınır.
c) Risk ve güvenlik gerekleri ile iyileştirme ve eğitim çalışmalarında gösterdiği gayret ve iyi hâle göre; hükümlünün, açık havaya çıkma ve spor yapma süresi uzatılabileceği gibi kendisi ile aynı ünitede kalan hükümlülerle temasta bulunmasına sınırlı olarak izin verilebilir.
d) Hükümlü, yaşadığı yerin olanak verdiği ve idare kurulunun uygun göreceği bir sanat veya meslek etkinliğini yürütebilir.
e) Hükümlü, kurum idare kurulunun uygun gördüğü hâllerde ve onbeş günde bir kez olmak üzere (f) bendinde gösterilen kişilere, süresi on dakikayı geçmemek üzere telefon edebilir.
f) Hükümlüyü; eşi, altsoy ve üstsoyu, kardeşleri ve vasisi, belirlenen gün, saat ve koşullar içerisinde onbeş günlük aralıklarla ve günde bir saati geçmemek üzere ziyaret edebilirler.
g) Hükümlü hiçbir suretle ceza infaz kurumu dışında çalıştırılamaz ve kendisine izin verilmez.
h) Hükümlü, kurum iç yönetmeliğinde belirtilenlerin dışında herhangi bir spor ve iyileştirme faaliyetine katılamaz.
ı) Hükümlünün cezasının infazına, hiçbir surette ara verilemez. Hükümlü hakkında uygulanacak tüm sağlık tedbirleri, tıbbî tetkik ve zorunluluklar hariç ceza infaz kurumlarında, mümkün olmadığı takdirde tam teşekküllü Devlet ya da üniversite hastanelerinin tek kişilik ve yüksek güvenlikli mahkûm koğuşlarında uygulanır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder