5 Mart 2014 Çarşamba


 

 

 

 

 

 

 

  

 

   ÇÖZÜM SÜRECİ 1

 

   

          

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

                                                                                            Av. MESUT DEĞER

 

                                        CHP 22 DÖNEM DİYARBAKIR MİLLETVEKİLİ

 

 

 

 

 

 

 

 

               ÇÖZÜM SÜRECİNDE  NELER YAPILMALIDIR?

 

 

                  VE NELERE DİKKAT EDİLMELİDİR.?

 

 

 

 

 

 

Değerlendirmemi 2 konu başlığı altında yapmak istiyorum

 

A.)Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesinde de neler yapılmalıdır?

 

B.)  PKK’NIN çekileme süreci sonrasında neler yapılmadır?

 

 

 

 

 

 

 

 

 

A-                       BÖLGEDE NELER YAPILMALIDIR?

 

1.    KÜRT SORUNUNA YÖNELİK UYGULAMALAR

 

       Öncelikle ‘’ Kürt sorunu yoktur. Kürt Vatandaşın sorunu vardır ‘’ söyleminden vazgeçilmelidir.  Sorunun çözümüne yönelik bazı çabalar görülse de Kürt Sorunu önümüzde olduğu gibi durmaktadır.

·        Kürt Vatandaşın Sorunu:    Bireyseldir.

        Biyesel olarak Kürt vatandaşın sorunu ise tüm vatandaşların hakkı gibi evrensel insan hakları düzeyinde olup,  Seyahat etmek,  Eğitim, İş, Sosyal, basın vs gibi hakların tamamıdır.

        Bu sorun Kanun ve yönetmeliklerle düzenlenir ve çözülür.

Örneğin;  Kürt anne veya babanın çocuklarıyla ilgili Kürtçe eğitim talebi bireysel bir taleptir.  Bu talep seçmeli ders olarak yasa ve yönetmeliklerle değerlendirilip, çözümlenebilir.

*Kürt Sorunu:   Bireysel değildir.

 

      Kürtlerin tamamını kapsar. Demokratikleşmede ana şemsiye olarak ele alınır.  Tüm l hak ve Özgürlükler Kürtlerin tamamını kapsamalıdır.

 

     Kürt Sorunu yasalarla ile çözülemez. Anayasa ile çözülür.

Örneğin;  eğitim seçmeli ders olarak değil de Anayasada yer aldığında Kürtlerin tamamına uygulanır.

 

 

 

 

  KİMLİK

 

      Kimlik bir insanın adı, şerefi ve namusu olup İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin en esaslı unsurudur.

 

KISACA TEKRARLAMAK GEREKİRSE

 

KÜRT SORUNU

        Kürtler dünyada büyük bir nüfusa sahip olmalarına rağmen tek devleti olmayan halk kitlesi konumundadırlar.

·        Kürt kimliğinin tanınması (Anayasada Türk Vatandaşlığının tanımı yeniden düzenlenmelidir)

·        Anadilde eğitim

·        Yerinden yönetimin güçlendirilmesi, Yerel mali özerklik

·        Valilerin seçimle gelmesi, idari yetkilerinin artırılması

·        Kültürel ve sosyal haklar

·        Kürtler kendi kendilerini tayin etme ve yönetmeleri için gerekli koşullar dır.

 

PKK SORUNU

         Güvenlik önlemleri ile PKK’NIN bugüne kadar çözülemediği görülmüştür. Bu nedenle;

PKK için atılacak adımlar ise;

·        Demokratikleşmede yeni düzenlemeler

·        Hukuk reformu

·        Genel af

·        İş alanları açılması ve yatırımlar

 

 

·        Yeniden yaşama uyum sağlayabilmeleri için projeler

·        Sosyal yardımlar, destekler

 

Sadece askeri çözüme gidilmesi halinde bunun okunma şekli;

 PKK için halk desteğini arttıracak ve PKK sorunu daha da artacaktır.

Bu nedenle;

·        Silahları bırakma  (Örgütün ilke dışına çıkması)

·        Seferberliği kaldırma  (TSK’NIN çatışmalara girmemesi)

·        Topluma kazandırma

İle sorunun çözümüne gidilmesinin doğru bir yaklaşım olacağını düşünmekteyim

 

 2.)  SINIR ÜLKELERİ İLE DİYALOG

 

            Doğu ve Güneydoğuda ortak sınırlarımız  bulunan  ülkelerde yaşayan halklarla  ticari, aşiret-akrabalık ve kültürel-Din- mezhep ilişkilerimiz vardır. Bu nedenlerle sınır ülkelerine yönelik olarak atılacak her adımın  mutlaka çok düşünülerek atılması gerekmektedir.

          Gelinen son süreçte sınır ülkeleriyle  yeterli bir diyalog ortamın bulunmamasına  rağmen Türkiye bu ülkelerle ilişkilerini o ülkelere uygun politikalarla yeniden  düzenlemeli ve sürdürmelidir.

·         Türkiye sorunları çözebilme yeteneğine sahip  bir anahtar ve yönlendiren ülke konumuna gelmelidir.

·         Komşu ülkelerle turizm, ekonomi,  ticaret,  beşeri ve  kültürel alanlarda  güçlü ilişkileri  kurmalı ve  geliştirilmelidir.

·         Sınırlarda özgürce ticaret yapılabilmesi için serbest bölgeler  kurulmalı, komşu  ülkelerle ticaretin önündeki engeller kaldırılmalı,  vize ve gümrük işlemleri kolaylaştırılmalı ve sınır ticareti geliştirilmelidir.

·         Sınırdaki huzur, halkımız içinde  çok önemlidir. Sınırlarımızda  bu yönde atılacak her  adım ve olumlu her yaklaşım bölge halkı ile sınır ötesindeki akrabalarını Türkiye’ye  daha da yakınlaştıracaktır.

·         PKK’nın silahsızlandırılmasının ve silahlarının bırakılmasının tartışılarak gelinen   bu yeni ortam ve barış süreci bölge halkının huzuru için yaşamsal bir önem taşımakta,  bölgedeki çatışmasızlık ortamının sınır ülkelerinde sağlayacağı faydalar göz ardı edilmemelidir.

·         Kürt Halkının sorunları ve bölgede huzur ortamının sağlanması için KUZEY IRAKTAKİ KÜRT YERLEŞİM BÖLGELERİNİN YÖNETİMLERİYLE DİPLOMATİK, SICAK VE İYİ İLİŞKİLER GELİŞTİRİLMELİDİR.

ARTIK, KUZEY IRAKTAKİ KÜRT YÖNETİMİNİN  TANINMASI AŞAMASINA GELİNMİŞTİR.

  • IRAK  :  Laik, çağdaş ve insan haklarına dayalı  siyasal ve toplumsal yapısı gereği  Türkiye, Irak halkları ve siyasi yapılarıyla politika ve ilişkilerini  yapay  ve kısa  süreli stratejiler üzerinde  geliştirmemelidir. Irak’a uzun süreli politikalarla yaklaşmak büyük  bir önem arz etmektedir.

Türkiye; Toprak bütünlüğü İstikrarlı ve bir Irak’ı savunmaktadır.

 Ancak Irak’ın Kuzeyi ile yani Kürdistan Bölgesel Yönetimi  (KBY)  ile geliştirilecek ilişkilerin Ticaret, Enerji, Ulaşım ve çevre alanlarında Türkiye’ye yarar sağlayacağının da bilincindedir.

Iraklı Kürtler ise,  Türkiye’nin Kürt halkına yönelik uygulamalarına endişe ile bakmaktadırlar. Ve Iraklı Kürtler ile Bağdat’taki merkezi yönetimle arasındaki gerilim artmaktadır.

Bu nedenle;

*Türkiye ile Iraklı Kürtler bölgenin istikrarını sağlamak amacıyla bir iş birliğine ihtiyaç olduğunu,

*KBY ile başlatılan resmi görüşmeler sonucunda Kuzey Irak’ta Ekonomi ve enerji alanlarda ki göstergeler  bunun sonucudur.

*Türkiye’nin Kuzey Irak ve KBY ile yapılan görüşmeler ve desteklemelerden ABD başlangıçta desteklediğini ve bugün desteğin azalmasına ve kuşkulara yer bıraktığını görüyoruz.

 

  • SURİYE ‘deki durum ise çok farklıdır. Bugün Suriye’de süren iç savaşın yıllarca sürmesi için mezhepsel bir çatışma ve bu çatışmanın da  Reyhanlı örneğinde olduğu gibi  Türkiye’ye yansıtılması gayretleri gözükmektedir.

      Suriye deki Kürtlerin Türkiye ile ilişkilerinin çok iyi olması için  PYD ile  ilişkiler Güçlendirilmedir.

  • İRAN: İran Kürtlerle tam bir  çatışma içerisindedir.  Ayrıca Sünni ve Irak’ta yaşayan

Kürtlerle ciddi bir mücadele içerisindedir. İran, çok seçenekli politika gütmektedir.

         Sınır ticareti bir önemli noktada: Uludere’de öldürülen vatandaşlarımızın olayı aydınlatılmalı ve Maddi- Manevi tazminat ödenmelidir. Uludere’den özür dilemek erdemliliktir. .

 

 

3.).      EKONOMİK ÖNLEMLER:

 

DEVLET ELİNİ  CEBİNE  ATMALI  VE  ÜSTÜNE  DÜŞENİ

YAPMALIDIR.

 

 A.)İŞSİZLİĞE ÇÖZÜM BULUNMALIDIR.

 

         Bölgede İşsizlik oranı çok yüksektir.

         İşsizlik en önemli sorundur.

         Göçlerle kentlere yerleşen insanların geçen zaman sürecinde  aile büyükleri dâhil  hepsi geçim sıkıntısı içinde ve işsizdir.

         30 yıldır süren çatışma ortamı sonucunda yeni yetişen genç  nesil özel bir dikkati gerektirmektedir.   Zira bu gençlerimiz aile büyüklerinin sözlerini dinlememekte, kendilerini ispatlamaya çalışmaktadırlar.

                Çözüm sürecinde ve sonrasında bu gençler işsiz kalmaları halinde ya kendi mafya-çetelerini oluşturacak veya adi suçlara karışacaklardır. Bir nevi patlamaya hazır bombadırlar.

         Sosyal Patlamalar gündeme gelebilir.

         Bölgede ‘’ YAŞANABİLİR ‘’  düşüncesi yaratılmalıdır.

         Bölgede;  açlık- sefalet- yoksulluk artmıştır. Bu nedenle yoksulun alım gücü  mutlaka artırılmalıdır.

 

 

 

B.) DOĞU VE GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİNE YATIRIM

YAPILMASI GEREKMEKTEDİR

 

 

  Bir Kaynak Seferberliği ilan edilmelidir.

    2013 bütçesine  eklenmeli ve 2014 bütçesine  şimdiden konulması için hazırlık yapılmalıdır.

   Bölge halkının sorunlarının başında ekonomik sorunlar gelmektedir.

   Bölgenin ekonomik geri kalmışlığına köklü, kalıcı ve gerçek çözümler derhal uygulanmaya  konulmalıdır.

  Bölgeler arası ekonomik dengesizliğin giderilmesi gerekmektedir.

   Bölgede kısa ve uzun vadeli projeler uygulamaya geçirilmelidir.        

   Bölgeye özgü mikro ölçekli kalkınma modelleri, sosyal politikalar ve istihdam politikaları geliştirilmelidir.

  GAP projesi bölgenin yaralarının sarılmasında önemli bir  fırsattır.

 DAP projesi de sosyal  bir proje olarak bölge için faaliyete geçirilmelidir.

 

 

 

  Bölgede sınır ticaretiyle ticaret fuarlarının kurulması desteklenmelidir.

  AB entegrasyonu açısından bir zorunluluk olan  tarım ve hayvancılık desteklenmeli ve teşvik edilmelidir.

  Bölgede yerel belediyeler bugüne kadar belediyelerin yapması gereken  işleri yapmadıklarından yerel hizmetler  adeta kangren olmuştur. Alt yapıda yol, su, kanalizasyon ve iletişim vs. hizmetleri yapılmadığından özellikle bu süreçte devletin bu sorunlara eğilmesi gerekmektedir.

  Yoksullaşan bölge halkı çeşitli ayni ve nakdi transfer politikalarıyla desteklenmelidir.

  Mayınlı araziler mayından arındırılması  bölgede toprak reformu gerçekleştirilmesini kolaylaştıracak,  tarihi eserlerin restore edilerek kullanıma açılması  turizmi canlandıracaktır.

 

4.)       SOSYAL BOYUT

  Devlet bölge halkına güvenmelidir.

   Devlet ile halkın arasındaki yabancılaştıran duvar kaldırılmalıdır.

   Sevgi ve destek hissettirilmelidir.

  Bölgeye yapılacak yardımlar ve bu özveri için  tüm ülke halkı ikna edilmelidir.

  STK ’LARIN önü açılmalı ve daha etkin kılınmalıdır.

   Doğu ile Batı arasındaki sivil yardımlaşma köprüleri güçlendirilmeli ve etkinliklere devam  edilmelidir.

  Bölgeden kanaat önderleri ve sermaye göç etmiştir. Beyin göçü olmuştur. Bunların  bölgeye geri dönüşü  için imkânlar sağlanmalıdır.

  Bölgedeki parçalanmış ailelerin birleştirilmesine imkân tanınmalı, sınır ülkelerinde varsa   mal ve mülkiyet varlıkları teminat altına alınmalıdır.

 Uygulanacak sosyal politikalar, ekonomik gelişme ve istihdam yaratılması halinde durum devletin bölge halkını sahiplenmesi olarak algılanacak,  halkın devlete daha çok bağlanmasını  sağlayacak, bölge halkı kendilerini eşit vatandaşlar olarak hissedeceklerdir.

 

 

 

 

 Sanat ve  diğer kültürel etkinlikler geliştirilmeli ve desteklenmelidir.

 

 Sağlık sorunları yeniden ele alınmalıdır.

  Eğitime ağırlık verilmeli ve üniversite sınavlarında önümüzdeki birkaç yıl için bölge gençleri  üniversitelere ayrıcalıklı olarak yerleştirilmelidir.

  Diyarbakır Spor  Kulübü Birinci Lige çıkabilmesi için desteklenmeli ve bölgede özellikle gençlerin spor yapma olanakları artırılmalıdır.

 ERGENEKON,  JİTEM  ve ÖZEL TİM gibi yapılanmalardan bölge halkı yıllarca çok çektiğinden, bölge halkında barış sürecinin engellenmesi için  bu ve benzer yapılanmaların devreye gireceklerini kanaati ve endişesi mevcuttur. Bu tür yapılanmalar mutlaka tasfiye edilmelidir.  

  Özellikle 1987 – 2002 yılları arasındaki Olağan Üstü Hal Bölgesi iller ve mücavir iller de (OHAL)  yaşanan tüm olaylar TBMM de bir komisyon kurularak incelenmeli ve bu süreç araştırılmalı, OHAL de yaşanan olayların karanlıkta kalmaması sağlanmalıdır. (*)

* Gözaltındaki kayıplar, faili meçhul cinayetler, yargısız infazlar aydınlatılmalı ve  köye dönüş  desteklenmelidir.

* Geçici Köy Korucuları ve Gönüllü Köy Korucuların durumları gözden geçirilerek bunlar kamunun bir   başka alanında istihdam edilmelidir.  (**)

*  Köy Korucularının görev yaptıkları süreçte bulundukları yerlerde o yöre halkıyla geçmişte yaşanan bir problem var ise gerekli tedbirler şimdiden  alınmalıdır.(***)

 Bu temel önceliklerin yanında ekonomik, sosyal, eğitim, sağlık, ticaret, kalkınma, istihdam, imar anlamında yapılacak ve uygulanacak projeler ise Kürt sorununun çözümüne pozitif katkı sunacak politikalar olarak hayata geçirilmelidir

·         Ormanların ve yeşilliğin talan edilmesine izin verilmemelidir ve bu süreçte mutlaka korunması gerekir.

 

(*) OHAL ayrı bir başlık altında ele alınmıştır.

(**) (***) KÖY KORUCULUK SİSTEMİ ayrı bir başlık altında ele alınmıştır

 

 

    II.) PKK’NIN çekileme sonrasında neler yapılmadır.

 

          Yapılacak yeni Anayasamızda ve sonra yasalarımızda Demokratikleşmenin önü açılmalıdır. Temel Hak ve özgürlükler çerçevesinde Düşünce Özgürlüğünün önündeki engellerin kaldırılmalı,  Birey yani İNASAN ön plana çıkarılıp  ve korunmalı, Devletin öne çıkması ve korunması ikinci planda kalmalı,  Hukukun Üstünlüğü egemen kılınmalı, bireysel haklar  Anayasal olarak korunmalı ve çerçeve altına alınmalı, AB sürecine paralel olarak  sosyal adaletin ön planda olduğu  Türkiye’nin tamamını kapsayan yasal adımların atılmalıdır.

‘ PKK’Yİ SİLAHSIZLANDIRAYIM’ DEDİĞİNİZDE SORUNU ÇÖZEMEZSİNİZ ’

‘’ İMRALI KATKI SUNACAKSA DEĞERLENDİRİLMELİDİR ‘’

Bu çerçevede;

·          Türkiye’de demokrasi ve hukuk sınırları içinde her türlü düşüncenin 

Siyaset yapabilme olanakları sağlanmalıdır.

Türkiye Cumhuriyeti veya Türkiye vatandaşlığı ifadelerinin öne çıkarılmalıdır.

 

             PKK ‘ya yönelik uygulamalar:  

 

·         Örgütün silah bırakması ve geri çekilmesi Kandilin boşaltılması Türkiye’ye dönüş ve topluma kazandırma ve birlikte toplumların yaşamak evrelerinin ayrı ayrı hesaplaması gerekmektedir.

 

·         PKK’nın Türkiye’den geri çekilme safhasında herhangi bir provokasyonun önlenmesine ve bu sürecin izlenmesine yönelik olarak TBMM de kurulacak heyetin oluşumunda sıkıntılar yaşanmaması için Komisyonun Tartışmadan uzak rahat çalışabilmesi için Sayın Cumhurbaşkanımızın devrede olması yayarlı olacaktır.

 

·         PKK’nın silahsızlandırılmasını Terör örgütünün Siyasallaşması şeklinde yorum ve değerlendirilmelerden özenle kaçınılmalıdır.

 

·         Mahmur kampının boşaltılması sonrası Kürtlerin Türkiye’de yerleşimi için ve sosyal ihtiyaçların tamamının karşılanması için ayrı özel bir bütçe hazırlanmalıdır. Bu Bütçede 2013 Bütçe Kanunumuza ek madde olarak TBMM de kabul edilmelidir.

 

·         TBMM de Komisyon kurulması zor görülmektedir. Bu nedenle özel bir kanun çıkartılarak ve yetkilendirilerek yeni bir isim altında  görevlendirilecekler  sürecin her aşamasını yürütebilmelidirler.  Gerek izleme ve gerek müdahale etme hakları yasal güvence altına alınmalıdır. Önümüzdeki süreçte konuşulması tartışılması çeşitli spekülasyonlara neden olabileceğinden Kanun ile kurulmuş ve görevlendirilmiş bu yapı Sayın Başbakan ve Hükümetin altında görev yapmalıdır. Söz konusu kurumun TBMM deki siyasi partilerin temsilcileri de olmalıdır. Kurum sivil olmalıdır. Hukuken ve İdari açıdan yetkilendirilmelidir.

 

·         Bu süreçte TBMM günlük çalışmasını sürdürmelidir.  Gerekecek önemli adımlarda TBMM devreye girmelidir.

 

·         PKK’nın silah bırakmasının nasıl ve ne şekilde yapılacağı,  taleplerin nasıl karşılanacağı ayrıntısına kadar iyi hesaplanmalıdır.

·          Dağdan inen PKK’lılara evlilik yardımı yapılmalıdır.

·          Yarım kalmış eğitimlerini tamamlamaları için fırsat verilmelidir.

·          Dağdan inen PKK’lılara meslek eğitimi verilmelidir.

·          5 yıllık Yeşil Kart hakkı tanınmalıdır..

·          Örgütten ayrılan üst düzey yöneticiler için kimlik ve yüz değiştirme gibi önlemler alınmalıdır.

·         Genel af ya da benzeri ifadelerin karşılık bulması için inandırıcı yasal düzenlemeler hayata geçirilmelidir

·         Bir anlaşmazsızlık tüm çabaların boşa çıkması, ve Emeğin heba olmasıdır Bedelinin de siyaseten ağır olduğunu bilmek gerekmektedir.

Biz % 50 oy aldık ben bilirim dememek gerekir.

 

 

 

 

 


                   GKK   (GÖNÜLLÜ-GEÇİCİ KÖY KORUCUSU)

            Olağanüstü hal bölgesi ilan edilirken bölgede Köy Koruculuk sistemi kuruldu ve Köy Korucuları Geçici Köy korucular ve Gönüllü Köy Korucularından oluşturuldu.


GEÇİCİ KÖY KORUCUSU 58.511

GÖNÜLLÜ KÖY KORUCUSU 12.279

TOPLAM 70.790

             Güvenlik güçlerimiz ile birlikte veya köylerini Korumakla 3o yıldır PKK ile çatışan korucular bugün sürecin sonunda görevlerinin de biteceği gibi silahlarını teslim etmeleri gerekecektir.

Köy Korucular için 2 ana sorun gündemdedir.

1.) Koruculuk görevine başladığında bir korucu o gün 20 yaşında ise bugün 50 yaşındadır. Ve büyük çoğunluğunun da yaşları 30’un üzerindedir. Bugün bu 71.000 Korucunun sosyal, iş, sağlık ve özlük hakları ne olacak tır.? Herhangi bir işte çalışmaları söz konusu olamayacağından bunların durumlarının bu süreç içerisinde düzeltilmesi için adımların atılması gerekir.
2.) Geçmişte köy korucuları özelikle Şırnak, Cizre. Mardin, Hakkâri ve diğer illerimizde, ilçelerimiz de korucuların köylerde arazilere el koymaları, yağma, gasp, hırsızlık, tecavüz, kız kaçırma gibi suçlara karıştıklarından ve ayrıca köyde terör estirmeleri yanında yıllarca Hukuksuzluk yaptıklarından köylülerin köyü terk etmeleri veya haksızlığa boyun eğmeleri söz konusu olmuştur.
               Bu sürecin sona ermesi durumunda haksızlığa uğrayan köylünün intikamı gündeme gel

Bu nedenle:

               Şimdiden gerekli tedbirler ve önlemler alınmadığı takdirde Geçici veya Gönüllü köy korucusunun silahıyla birlikte dağlara PKK’nın yerine geçmesini yani GKK – PKK olmasının önüne geçilmelidir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder