27 Nisan 2014 Pazar


 

08.12.2005 TARİHLİ TUTANAK

 

BİRİNCİ OTURUM


AÇILMA SAATİ: 14.52

BAŞKAN: MUSA SIVACIOĞLU

 

 

BAŞKAN- Dinlenecek olan kişiler de kimler ise onları tespit ettikten sonra yolumuza devam edelim diye düşünüyorum.

Bunun dışında buyurun.

 

MESUT DEĞER (Diyarbakır) – Şimdi, Sayın Başkan, bizim çalışma şeklimiz görüleceği üzere bir Ankara dışında olacak, bir Ankara içinde olacak. Ankara dışında gidilmesi gereken yer Van’dır. Van Adliyesi’nde gerek Cumhuriyet Savcısı gerekse son tahkikatla ilgili bilgiler. Hakkari’de ise Şemdinli’de keşif yapan savcının dinlenmesi gerektiğini ve o süre içerisinde başka bir savcının aracına bomba konmuş, patlamış, o savcıyı dinlemek gerekir. Şemdinli’de halkla diyalog kurmak. Bu, Ankara dışı çalışmalarla ilgili düşüncem. Burada Hakkari’nin eski valisi ve yeni atanan valinin de dinlenmesi gerektiğini düşünüyorum. İl Jandarma Alay Komutanı ve Şemdinli’deki  görev yapan komutanlarında taburda dinlenmesi gerektiğini düşünüyorum.

Ankara içinde öncelikle bu konuda siyasi parti, gerek AK Parti gerek CHP, ANAP yazdı mı bilmiyorum, bir de Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin İnsan Hakları Komisyonu’nun Şemdinli Raporları var. Bu hem siyasi partilerden hem İnsan Hakları Komisyonundan bu raporları da biz istetelim. Onların yapmış olduğu çalışmalar çerçevesinde bir değerlendirme yapalım. Olay anında, Hakkari ilinde bulunan milletvekillerimizden Esat Canan, Mustafa Zeydan’ın da tanık olarak çağırılıp onların da illeri olması nedeniyle görüşlerini, bilgilerini alalım diye düşünüyorum.

İçişleri Bakanlığı bu konuda müfettiş göndermiştir. Başbakanda tarafsız üç ayrı müfettiş olayların tahkikatıyla ilgili Şemdinli’ye göndermişti. Bu raporlar ne ihtivadadır ne aşamadadır veya bittiyse temin edebilirsek bu raporları da temin edelim.

Burada Ankara’da dinlenmesi gerekenlerin başında Emniyet Genel Müdürü, İstihbarat, Terör ve Güvenlik Daire Başkanları’nın da buraya çağırılıp dinlenmesi gerektiğini düşünüyorum.

Şimdilik diyeceklerim bunlar efendim.

Teşekkür ederim.

 

BAŞKAN- Bir, öncelikle raportörlerin tayini.

 

MESUT DEĞER (Diyarbakır)- Başkan, bir şeye daha özen göstermek lazım; faili meçhul cinayetlerle ilgili komisyonda uzman olarak Adalet Bakanlığı’ndan istenilen bir hakimin o komisyondaki çalışmalara ve bölgedeki gezilere direkt katılmış. Daha sonra da bu hakimin bir trafik kazasında ölürken de üzerinde çok büyük rakamlar ve aynı kirli ilişkilerin içerisinden de çıktığı, o alınan bütün bilgileri de bir başka tarafa ve istihbarata da dayalı olduğu ve orada bir personeli olduğu da açıklandı.

Buraya getirecek bir kişide buna da yine özen göstermemiz lazım. Kurumu da önemli değil, kişinin vasfı önemli.

Ben, Emniyet Genel Müdürlüğü’nde dinlenilen kişilerin isim olarak söyledim, bir de yanlış anlaşılma oldu, sanki buralardan raportör isteyelim, ben bunların dinlenmesi yönünde görüşümü ifade ettim.

OHAL bölgesinde çalışan kişiler bize sağlıklı bilgi vermezler.

 

BAŞKAN- Başka siyasi partilerden, Mecliste grubu bulunanlar dışında oralarda araştırma yapan var mı ?

 

MESUT DEĞER (Diyarbakır) – Doğru Yol gitmedi, MHP gitmedi.

 

BAŞKAN- Medya taraması istiyoruz.

 

MESUT DEĞER (Diyarbakır) – Diyarbakır İnsan Hakları Derneği’nin bu konuda yapmış olduğu Şemdinli, Yüksekova, Hakkari, üç ayrı rapor; onların da geniş detaylı bilgi içeren raporları da mevcuttur.

 

METİN KAŞIKOĞLU (Düzce)- Genelkurmaydan askeri soruşturma dosyası varsa bu konuyla ilgili olarak oradan da bilgi, belge isteyelim.

 

BAŞKAN- Jandarmanın ayrıca var mı acaba?

 

MESUT DEĞER (Diyarbakır) – Yok. Müfettişler yalnız İçişleri ve Başbakanlığın müfettişleri jandarmayla görüşmeler sonucu yaptı.

Basın taraması çok önemli

İnsan Hakları Komisyonu raporu gelecek zaten, onu dinlemenin ne anlamı var?!

Önerge sahiplerinde ilk imza, onlar sadece önergeyi yazdıkları için, imzaladıkları içindir; yani, orada bizim CHP olarak diyelim Esat’ın ismi...

Sayın Başkan, konu aynı olduğu için üç tane ayrı ayrı yerlere de gerek yok, konu dağılır, bağlantı kurmada sıkıntı yaşayabiliriz. Tek yeterlidir bana göre.

 

KOMİSYON UZMANI- Ayrı ayrı başlıklar açarak, sonuç kısmında da birleştirmek.

 

MESUT DEĞER (Diyarbakır)- Doğru, ama, dağılmadan...

 

BAŞKAN- O zaman öyle yapalım.

 

 

 

 

 

TUTANAK ÖZETİ


 

07.12.2005 Tarihli Başkanlık Divanı Seçimi Gündemli Toplantı

 

 

 

Komisyon üyesi Mesut DEĞER ve Ahmet ERSİN Başkanlık divanında kendilerine temsil imkanı tanınmaması nedeniyle bahsedilen uyumlu çalışma yapılması hususunda ciddi kaygıları olduğunu ifade etmiştir.

 

                       

 

 

 

                              05.01.2006 TARİHLİ TUTANAK

 

  (10/322,323,324) Esas Numaralı Meclis Araştırması Komisyonu

 

 

 

MÜSLÜM SAYLİ ( Emniyet Genel Müdürlüğü Asayiş Daire Başkan Yardımcısı ) – Efendim, ben de tüm heyetinizi saygıyla selamlıyorum. Biraz önce belirttiğiniz gibi, Müslüm SAYLİ ben. Şu an Asayiş Daire Başkanlığı’nda Başkan Yardımcısı olarak görev yapıyorum.

 

MESUT DEĞER (Diyarbakır)- Siz onları dinlerken yani ilçe emniyet amirlerini, size bu sorunlarıyla ilgili araç-gereç tespitinin dışında başka ne gibi sorunlarını ilettiler? Yerinde tespite gittiniz ya sorunları...

 

MÜSLÜM SAYLİ : Personel takviyesi olursa daha iyi olur düşünceleri çıktı, araç gerecin yetersiz olduğu belirtildi.

 

MESUT DEĞER (Diyarbakır)- Bu 16 bombalama olayları oluyor, failleri meçhul şeklinde kalıyor. Nedir bu olaylar, bu olayların sebebi nedir, isim nedir, emniyetin kendi yaptığı çalışmaları, araştırmaları, kendi tespit ettiği bulgu noktaları olabilir; bunları da sizlerle paylaştı mı? Yani ne söylediler ? Böyle 6 kişilik uzman bir komisyon gidiyor çünkü oraya.

 

MÜSLÜM SAYLİ-  Evet.

Esasında komisyonun oraya gidiş gayesi patlama nedir diye bizi...

 

MESUT DEĞER (Diyarbakır)- Sorunları yerinde tespit etmek dediniz de...

 

MÜSLÜM SAYLİ-  Sorun derken, bu patlama nedir, patlama kim tarafından yapılmış, edilmiş şeklinde birebir komisyon...

 

MESUT DEĞER (Diyarbakır)- Terör de bir sorundur orada çünkü.

 

MÜSLÜM SAYLİ-  Yani bize tevdi edilen bizzat patlamayla alakalı derinlemesine bir inceleme yapın, yani bunun geri planında kim var, kimle var gibisinden herhangi bir...

 

MESUT DEĞER (Diyarbakır)- Ama milletvekillerimiz, üçü de, İçişleri Bakanlığı’na, Hakkari ili milletvekilleri söylüyor; işte, sürekli bombalar patlıyor, olaylar faili meçhul olarak kalıyor, bir heyetin gelip bölgede inceleme, araştırma yapması için Sayın Bakandan talepte bulunduklarını söylediler.

 

MÜSLÜM SAYLİ- Efendim, bize verilen talimat yani yazılı talimatta da belli, daha çok sorunları, yani polisin yaşadığı sorunları, ihtiyaçları yerinde tespit etmek, bir de , daha çok, tabii her daire temsilcisi kendi alanıyla alakalı çalışma yaptı. Ben daha çok karakol, asayiş şube ve benzeri bize ait olan, taşra birimlerimiz gözüken alanıyla alakalı çalışma yaptım, yani eğer ferdi manada çalışmaya bakarsanız . Zaten raporumuza da onu yansıttık biz. Ben daha çok asayiş ve asayişin taşra birimlerinin yaşadığı sorunlarla ilgilendim. Ama onun haricinde her arkadaşımız, istihbarattan gelen arkadaşımız kendi dairesiyle, terörden gelen arkadaşımız kendi dairesiyle ilgili...

 

MESUT DEĞER (Diyarbakır)- Sizin asayişle tespit ettiğiniz ne gibi bulgular var?

 

MÜSLÜM SAYLİ- Ben, açıkçası araç-gereç yönüyle eksiğimiz olduğunu düşünüyorum. Yani Hakkari ve diğer bölgede . Personel yönüyle de ciddi bir takviyenin olması gerektiğini düşünüyorum. Riskli bir bölge, yani arkadaşlarımızın moral ve motivasyon yönüyle de takviye edilmesi artı, Batı illerinde veya bu taraftaki illerde çalışan arkadaşlardan daha farklı bir ücret takviyesinin olması gerektiğini düşünüyoruz; çünkü her gün bir riskle karşı karşıyasınız.

 

MESUT DEĞER (Diyarbakır)- Ücret takviyesi çok önemli bir konu. Biliyorsunuz olağanüstü hal bölgesi vardı. Olağanüstü hal bölge valiliği illerinde kamuda görevli personel, daha doğrusu, polis, asker bir o kadar da oradan bir maaş alıyordu. Sizin söylediğiniz, memura maaş takviyesi, böyle bir yapının gelmesi mi, yoksa maaşlarında ayrı bir artış ödenek mi getirilmesi?..

 

BAŞKAN- Kaldırıldı mı şimdi ?

 

MÜSLÜM SAYLİ- Kalktı efendim.

 

MESUT DEĞER (Diyarbakır)- Peki, personel verdik, araç-gereç verdik, zırhlı araç verildi, polis takviyesi yapıldı, çevik kuvvet gönderildi; Hakkari’de asayiş sağlanır mı, bu yeterli mi?

 

MÜSLÜM SAYLİ- Efendim tabii, terör boyutu ülkemizde yeni yaşanan boyut değil. Yani, çoklu tedbirlerin alınması lazım. Açıkçası sosyal bir olay. Çok yönüyle zaten heyetlerimiz gidiyor, değerlendiriyorlar; yani, çoklu bir değerlendirmenin olması lazım, belki akademik değerlendirmelerin yapılması lazım. Olayın sosyal boyutlarının değerlendirilmesi lazım. Bu bizim fikri görüşümüz; ama, onun haricinde polis olarak bize tevdi edilen görevin gereği neyse onu en iyi şekilde yapmaya çalışırız. Tabi bunu yaparken de elimizdeki araç-gerecin durumunun çok iyi olması, personel sayısının yeterli olması da bizim için önem arz ediyor.

 

 

MESUT DEĞER (Diyarbakır)- Araç-gereci verdik, maaşı arttırdık, emniyet açısından aracın, gerecin, bilgisayarın, telefon vesaire her türlü teknik cihaz yeterli oldu. Asayiş tam anlamıyla sağlanacak mıdır, terörle mücadele şarttır; ama, bir olay oluyor, olayın arkasındaki failleri yakalanmadığı zaman, faili meçhul kaldığı zaman, burada direkt emniyet zan altında, Niye? Çünkü bu olayın çözümünü sizler sağlayacaksınız. Faili kim, kim yaptı, neden yaptı, niçin yaptı ? Sanıkları ve failleri yakalayıp yargıya intikal ettirilmesi lazım; ama, ortada böyle bir şey yok. Yani bu sonuç çıkmıyor. Bu kadar bombalar patlıyor, failler yakalanmıyor. Yani sen orada bir başkan yardımcısı olarak asayişin bu yönünü incelediğinde İlçe Emniyet Amiriyle, MİT’le, İl Jandarma Alay Komutanıyla görüşmelerinizde, Valiyle ne tespit ettiniz yani, ortak olarak nedir bu? Bunu defalarca soruyorum da cevap alamadığım için..

 

MÜSLÜM SAYLİ- Görev sahasına baktığımızda aslında bu sorunun muhatabı ben değilim. Yani, asayiş suçları daha çok mala karşı, şahsa karşı işlenen münferit suçlardır; ama, bu bahsettiğiniz şey tamamen terör odaklı , terörün nedenleri, niçinleri manasında bir şey. Ama onun haricinde...

 

BAŞKAN- Mesele akademik çalışmayı mı gerektiriyor diyorsunuz?

 

MÜSLÜM SAYLİ- Ben, ciddi manada sosyal boyutunun bir akademik olarak değerlendirilmesi gerektiğini düşünüyorum.

 

MESUT DEĞER (Diyarbakır)- Siz de haklısınız. Burada 6 kişilik komisyon gittiği zaman, kimliklerini, yani isim olarak da bulundukları alandaki uzmanlık yerlerine bakıldığında, asayiş, terör vesaire, herkes kendi alanında uzman ve Emniyet Genel Müdürlüğü, Bakanlığımız uzman kişileri Hakkari iline gönderiyor ve herkes kendi branşında, uzman olduğu alanlarda bir çalışma yapıyor, bu çalışmaları bir tespite konuluyor. Yani, bu da sizin bir nevi, bir komisyonun, böyle önemli bir komisyonun tespit edilip gönderilmesi de çok önemlidir. Burada kendinizi sıyırarak dışta tutmakta doğru değil. Çünkü bir heyet olarak gidiyorsunuz. Biz de bir yere heyet olarak gittiğimiz zaman, milletvekilleri, doktor olur, avukat olur, ziraat mühendisi olur, herkes kendi alanında bir görüşünü belirtir, sonra Başkana hazırlanan raporu yazarız.

 

MÜSLÜM SAYLİ- Bu tevdi ettiğiniz soru, polise yönlendirilecek bir soru mudur, değil midir, onu da şey yapmak lazım. Yani doğuda terör olayı nasıl çözülür, nasıl çözülmelidir, nedir, nedenleri, niçinleri, sosyal ve ekonomik boyutları nedir sorusunun cevabı daha çok siz siyasiler olmalısınız, biz polisler değil.

 

MESUT DEĞER (Diyarbakır)-  Ben son bir soru sorayım: Emniyet Müdürlüğü’nden Şemdinli’den çıkarken, heyet olarak Hakkari’ye giderken, Şemdinli Emniyet Müdür Yardımcısı’na bir zarf verildiğini gördünüz mü, sarı bir zarf ?

 

MÜSLÜM SAYLİ- Hayır

 

MESUT DEĞER (Diyarbakır)- O şahsı da görmediniz çünkü?

 

MÜSLÜM SAYLİ- Hayır

 

BAŞKAN- Kim tarafından veriliyor ?

 

MESUT DEĞER (Diyarbakır)- Biz, demin Daire Başkanı’na sormuştuk ya o soru.

 

BAŞKAN- Evet

 

AYHAN FALAKALI ( Emniyet Genel Müdürlüğü-İstihbarat Daire Başkanlığında Başkan Yardımcısı-Emniyet Müdürü)- Polis Vazife ve Selahiyetleri Kanunun ek 7. maddesi ülke genelinde istihbarat toplar diyor.

 

MESUT DEĞER (Diyarbakır)- Hayır, jandarma için sınırlı.

 

AYHAN FALAKALI- Polis teşkilatı için..

 

BAŞKAN- Deniliyor bu; peki, jandarma için, asker için...

 

MESUT DEĞER (Diyarbakır)- Kendisinin görev sahasıdır.

 

BAŞKAN- Kırsal alan dışındaki yere gidemez mi diyorsunuz ona, net mi yani; ben mevzuatı öğrenmek istiyorum şimdi.

 

AYHAN FALAKALI- Şimdi, ben de, 5397 sayılı son çıkan kanunun verdiği yetkiyi arz ediyorum. 5397 sayılı kanunda, önleyici dinleme yapma, teknik takip yapma, iletişimin takip edilmesi, bütün bu yetkiler jandarma sorumluluk sahasında olmak kaydıyla, şeklinde bir ifade kullanılmış. Dolayısıyla, oradan bir sınırlama var; benim kanundan anladığım bu.

Ben mevzuatı söylüyorum kanaat taktir siz ait.

 

MESUT DEĞER (Diyarbakır)- Onu da diğer makam sorun diyor.

 

BAŞKAN- Orası önemli değil, kanuni düzenlemesi var. İtiraf edenlerin cezası indirilir.falan, ondan mı bahsediyorsunuz.

 

AYHAN FALAKALI- Yani, o gibi şeyleri var evet.

 

MESUT DEĞER (Diyarbakır)- Pişmanlık Yasasıyla ilgili, eve dönüş yasası...

 

AYHAN FALAKALI- Şimdi şöyle arz edeyim efendim o konuyu; biz, bir kere, emniyet teşkilatının kurulu bulunduğu her yerde bir operasyonu gerçekleştirebilecek imkan ve kabiliyete sahibiz; ama, mesela ciddi toplumsal olayların meydana geldiği durumlar olabilir, Şemdinli’deki olay gibi, toplumsal bir olay var, bir tecavüz var. İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne, Hükümet Konağı’na 500 kişilik bir topluluk saldırıda bulunmuş; yani, orada çalışan emniyet teşkilatı personeli 50-60 civarında; İlçe Emniyet Müdürü’nün ifade ettiği kadarıyla biliyorum.

 

MESUT DEĞER (Diyarbakır)- 57 kişi polisler.

 

AYHAN FALAKALI- Evet. Tabii.

Bomba atılması olayını yorumlayamayacağım; yani, bir şey diyemiyorum. Çünkü yürütülmekte olan bir soruşturma var.

Bir olay daha var. Aslında iki tane olay daha var. Yüksekova’da yine Zaros İş Merkezi diye bir yer var. Tabii bunlar bir yandan benim yorumum, bir yandan da orada duyduğum halk arasında söylenti şeklindeki şeyler de var. Zaros İş Merkezi’nin sahibini örgüte maddi yardımda bulunduğunu iddia ediyorlar, söylüyorlar.

 

MESUT DEĞER (Diyarbakır)- Uyuşturucu ticareti de yapıyorlarmış.

 

HAKAN KIRMACI ( Emniyet Genel Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığında Emniyet Müdürü )-

 

MESUT DEĞER (Diyarbakır)- Ben kendisine bir bilgi vereyim. Hakan Bey, Habur Sınır kapımız belli ve oradan, biliyorsunuz, kamyona 1 ton patates konuluyor, hemen sınırdan geçiliyor, o patates atılıyor. Yani, ihracat amacıyla... Yani, 100 kilo makarna veya 1 ton patates, bulgur, vesaire, onları atıyorlar, orada çürüyorlar. Aslında oradan getirilmek istenen akaryakıt. Türk kamyonları oraya gittiği zaman Kuzey Irak’ta Barzani Bölgesine geçtiğinde her kamyondan 50 dolar vergi alınıyor. Bu da yıllık olarak 450 milyon dolar yapar. Nedir; Türkiye’den bu sene 450 milyon dolar Barzani Bölgesine bir para aktı. Bunun yanında ekstrada, Habur’dan Kuzey Irak’a giden kamyonlardan PKK terör örgütü de kamyonlardan kamyon başına haracını alıyor. Yani, haraç değil de, zorla para alma. Bir yandan da, Ovabağ’da gümrük kapısının açılması gerekir. Ben gümrük kapılarının kapanmasını söylemiyorum, Yanlış anlaşılmasın. Ovabağ’da da açıldığı zaman, direkt Türkmen Bölgesine açılır. Kamyonlar oradan da ihracatını yapabilir, mazot Türkiye’ye getirilebilir yasal sınırı içerisinde. Burada sana iki örnek verdim. Bunu bir düşünürsen sevinirim. Bir yorum yapmıyorum. Ben sıradan bir vatandaşım; ama, senin Türkiye’nin üzerinde Kaçakçılık ve Organize Suçlar Daire Başkanlığındaki bir kişi olarak bize verdiği bilgi ile benim sıradan bir vatandaş olarak sana verdiğim bilgi arasındaki farkın yorumunu sen yaparsın artık.

 

HAKAN KIRMACI- Bir şeyler söylememi ister misiniz?

 

MESUT DEĞER (Diyarbakır)- Yani, bu konuda bir şey söylemiyorum. Yani,ben bilgi açısından söyledim. Soru sormadım zaten.

 

BAŞKAN- Sorusu olan arkadaşımız ?... Yok.

 

SEMİHA ÖYÜŞ (Aydın)- Söylemek istediği varsa dinleyelim. Yani, “bir şeyler söylememi ister misiniz” dediniz.

 

HAKAN KIRMACI- Yani, bu dediğiniz olayın soruşturma görevi, Türkiye’de eğer jandarma bölgesinde oluyorsa Jandarma Genel Komutanlığı’na ait. Jandarma Genel Komutanlığında da terörle ilgilenen daireye ait ya da şubeye ait. Polis bölgesindeyse de, polise ait. Mesela, siz ne yaptınız; ilk önce “haraç” dediniz, sonra muhakeme yaptınız, arkasından “zorla alıyorlar” dediniz. İkimizde biliyoruz ki: gönüllü alıyorlar, gönüllü veriyorlar, seve seve veriyorlar; gerekirse de fazlasını veriyorlar. Onu da biliyoruz değil mi?!

 

MESUT DEĞER (Diyarbakır)- Gönüllü veren var, gönülsüz veren var. Haraç da olur, zorla da alma olur. O ayrı.

 

HAKAN KIRMACI- Herşey herkesin önünde tecelli ediyor; ama, hepimiz çeşitli sebeplerden dolayı...

 

MESUT DEĞER (Diyarbakır)- Yıllardır terör örgütü bizden de para istemiştir. Alamamıştır; ama, bizden bir sürü de insan ölmüştür.

 

HAKAN KIRMACI- Ben 4 sene Elazığ’da çalıştım. Şark görevimi Elazığ’da yaptım. PKK’nın ya da diğer Türk solunun ya da Türk sağının neler yaptığını az çok biliyorum yani. Ama, benim kitlendiğimiz konuyla ilgili somut bilgi, belge...

 

MESUT DEĞER (Diyarbakır)- Ben sana bilgi aktardım. Onu daha sonra düşün diye söylemiştim.

 

BAŞKAN- Başka sorumuz herhalde yok.

 

 

 

TUTANAK ÖZETİ


 

 

 

07.12.2005 Tarihli Başkanlık Divanı Seçimi Gündemli Toplantı

 

 

 

Komisyon üyesi Mesut DEĞER. M. Sırrı ÖZBEK ve  Ahmet ERSİN Başkanlık divanında kendilerine temsil imkanı tanınmaması nedeniyle bahsedilen uyumlu çalışma yapılması hususunda ciddi kaygıları olduğunu ifade etmiştir.

 

 

                   MESUT DEĞER  ( DİYARBAKIR   CHP MİLLETVEKİLİ )

Komisyon toplantısında. Başkanlık divanını seçilmesinde Başkanlık divanın da görev alacak Milletvekili arkadaşlarından ( Başkan. Başkan vekil. Katip. Sözcü) l üyenin CHP den olmasını ve bu komisyonunu kurulmasına TBMM ne ilk önergeyi veren parti olmamız

Ve sonra AKP ve Anap ‘ın vermesiyle tüm partilerin vermeleriyle aynı ortak önergeye dönüşmesi ve ettik olması açısından ve ayrıca ilerde başkanlık divanın da gizlilik oluşmaması

Ve şeffaflık açısından  ve  nemli bilgi ve belgeler ana muhalefetten saklanmaması açısından CHP Milletvekillerinden l milletvekilinin başkanlı divanında oluşması gerekmektedir. Bu talebimizin AKP tarafından  uygun görmesini talep ediyorum. Aksi ten 8 milletvekili AKP aday olmamız bile seçilmemiz mümkün değildir CHP li bir milletvekilini,n Başkanlık divanında olmasını önermekteyim.

 

 

 


 
 
          8.12.2005  TARİHLİ OTURUM
 
 
 
 
               BAŞKAN – Değerli komisyon üyeleri, dün ilk toplantımızda bazı Meclis araştırma veyahut da soruşturma komisyonlarının raporları aklımıza geldi. Faili Meçhul, Susurluk Komisyonu raporları. Meclis arşivinde bir tane olduğu için her komisyon üyemize birer tane olmak üzere çoğaltılması için bir yazı yazdık. Onu ne şekilde sağlarlar, Meclis imkânı yok derler mi demezler mi; onu bilemem ama
Bunun dışında, buyurun.
 
MESUT DEĞER (Diyarbakır) – Şimdi, Sayın Başkan, bizim çalışma şeklimiz görüleceği üzere bir Ankara dışında olacak, bir Ankara içinde olacak. Ankara dışında gidilmesi gereken yer Van’dır, Van adliyesinde gerek cumhuriyet savcısı gerekse son tahkikatla ilgili bilgiler. Hakkâri’de ise Şemdinli’de keşif yapan savcının dinlenmesi gerektiğini ve o süre içerisinde başka bir savcının aracına bomba konmuş, patlamış, o savcıyı dinlemek gerekir. Şemdinli’de halkla diyalog kurmak. Bu, Ankara dışı çalışmalarla ilgili düşüncem. Burada Hakkâri’nin eski valisi ve yeni atanan valinin de dinlenmesi gerektiğini düşünüyorum. İl Jandarma Alay Komutanı ve Şemdinli’deki görev yapan komutanların da taburda dinlenmesi gerektiğini düşünüyorum.
Ankara içinde öncelikle bu konuda siyasî parti, gerek AK Parti gerek CHP, ANAP yazdı mı bilmiyorum, bir de Türkiye Büyük Millet Meclisinin İnsan Hakları Komisyonunun Şemdinli raporları var. Bu hem siyasî partilerden hem İnsan Hakları Komisyonundan bu raporları da biz istetelim. Onların yapmış olduğu çalışmalar çerçevesinde bir değerlendirme yapalım. Olay anında, Hakkâri İlinde bulunan milletvekillerimizden Esat Canan, Mustafa Zeydan’ın da tanık olarak çağırılıp onların da illeri olması nedeniyle görüşlerini, bilgilerini alalım diye düşünüyorum.
İçişleri Bakanlığı bu konuda müfettiş göndermiştir. Başbakan da tarafsız üç ayrı müfettiş olayların tahkikatıyla ilgili Şemdinli’ye göndermişti. Bu raporlar ne ihtivadadır ne aşamadadır veya bittiyse temin edebilirsek bu raporları da temin edelim.
Burada Ankara’da dinlenmesi gerekenlerin başında Emniyet Genel Müdürü, istihbarat, terör ve güvenlik daire başkanlarının da buraya çağırılıp dinlenmesi gerektiğini düşünüyorum.
Şimdilik diyeceklerim bunlar efendim.
Teşekkür ederim.
MESUT DEĞER (Diyarbakır) – Başkan, bir şeye daha özen göstermek lazım; faili meçhul cinayetlerle ilgili komisyonda uzman olarak Adalet Bakanlığından istenilen bir hâkimin o komisyondaki çalışmalara ve bölgedeki gezilere direkt katılmış. Daha sonra da bu hâkimin bir trafik kazasında ölürken de üzerinde çok büyük rakamlar ve aynı kirli ilişkilerin içerisinden de çıktığı, o alınan bütün bilgileri de bir başka tarafa ve istihbarata da dayalı olduğu ve orada bir personeli olduğu da açıklandı.
Buraya getirecek bir kişide buna da yine özen göstermemiz lazım. Kurumu da önemli değil, kişinin vasfı önemli
           BAŞKAN – Sayın Milletvekilimiz, affedersiniz, uzman olarak çalışan bir kişinin…
 
 
 
              MESUT DEĞER (Diyarbakır) – Ben, Emniyet Genel Müdürlüğünde dinlenilen kişilerin isim olarak söyledim, bir  de yanlış anlaşılma oldu, sanki buralardan raportör isteyelim, ben bunların dinlenmesi yönünde görüşümü ifade ettim
              METİN KAŞIKOĞLU (Düzce]  bizim burada hem olağanüstü hal bölge valiliği bir dönem devam eden hem olayların cereyan ettiği Hakkâri’de vali yardımcıları düzeyinde orada varsa ve hakikaten biz faydalı olabilecek
              MESUT DEĞER (Diyarbakır) – OHAL bölgesinde çalışan kişiler bize sağlıklı bilgi vermezler
 
BAŞKAN - Başbakanlık Teftiş Kurulunun raporunu istiyoruz. İçişleri Bakanlığının raporları, siyasî partilerin raporları…
Başka siyasî partilerden, Mecliste grubu bulunanlar dışında oralarda araştırma yapan var mı?
MESUT DEĞER (Diyarbakır) – Doğru Yol gitmedi, MHP gitmedi.
BAŞKAN – Medya taraması istiyoruz.
              MESUT DEĞER (Diyarbakır) – Diyarbakır İnsan Hakları Derneğinin bu konuda yapmış olduğu Şemdinli, Yüksekova, Hakkâri, üç ayrı rapor; onların da geniş detaylı bilgi içeren raporları da mevcuttur
              BAŞKAN – Tamam.
BAŞKAN – Jandarmanın ayrıca var mı acaba?
              MESUT DEĞER (Diyarbakır) – Yok. Müfettişler yalnız İçişleri ve Başbakanlığın müfettişleri jandarmayla görüşmeler sonucu yaptı
MESUT DEĞER (Diyarbakır) – Basın taraması çok önemli.
BAŞKAN – Şimdi, bakın, uzmanımız, âdetten veya usuldendir diye ilk önce önerge sahibini… Şimdi, biz şöyle yavaş yavaş bir yerde bu ısınma şeyidir. Önerge sahiplerinden, onların da fazla bilgisi yok, onları çağıralım. Şimdi, ondan sonra da bu sıcağı sıcağına gitti İnsan Hakları Komisyonu Başkanı… Ha, o bize ne verecek, onun bilgilerinden yola çıkarak bir sonuca doğru gitmeye çalışmayacağız ki. O ara biz hiç olmazsa onu dinlemiş oluruz, mahkemenin dosyası da gelir.
MESUT DEĞER (Diyarbakır) – İnsan Hakları Komisyonu raporu gelecek zaten, onu dinlemenin ne anlamı var?!
BAŞKAN – O zaman önümüzdeki şeyde önerge sahiplerinden ilk imza sahibi kimse onu öne alalım.
MESUT DEĞER (Diyarbakır) – Önerge sahiplerinde ilk imza, onlar sadece önergeyi yazdıkları için, imzaladıkları içindir; yani, orada bizim CHP olarak diyelim Esat’ın ismi…
BAŞKAN – Usulü yerine getirelim.
BAŞKAN – Evet, şimdi, bu araştırma önergelerinde geçen Hakkâri Merkez, Yüksekova, Şemdinli. Bana kalırsa uzmanlarımızı da bu şekilde tespit edelim. Yani, bir uzman üçüne de girecek olursa zorlanabilir. Belki bunu biz raporumuzda bölüm bölüm yapar sonuç kısmını, üçünü birleştirebiliriz. Onun için bir tane uzman, bana kalırsa, Hakkâri Merkez, bir tane Şemdinli, bir tane de Yüksekova için isteyelim. Yani, o kişi o konu üzerinde çalışabilsin. Bir tane uzmana  bunca ağır konuyu yükleyecek olursak onda zorlanabilir.
MESUT DEĞER (Diyarbakır) – Sayın Başkan, konu aynı olduğu için üç tane ayrı ayrı yerlere de gerek yok, konu dağılır, bağlantı kurmada sıkıntı yaşayabiliriz. Tek yeterlidir bana göre.
 
 
 
 
BAŞKAN – Ben böyle bir şey düşünüyorum doğrusu. Ayrı ayrı başlıklar açarak, sonuç kısmında da birleştirmek.
MESUT DEĞER (Diyarbakır) – Doğru, ama, dağılmadan…
 
 
 
 
 
 
 
 
                                                ........./.............


 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder