DEUTSCHE WELLE: “TÜRKİYE’NİN KARBON
EMİSYONU ARTIYOR”
Türkiye’de
karbon emisyonu gelişmekte olan ülkeler seviyesinin gerisinde olsa da hızla
artıyor. Çalışmaya göre 2030 yılına kadar Türkiye’nin karbon emisyonu 2009
seviyesinin 3 katına çıkacak.
Alman yayın
kuruluşu Deutsche Welle’nin haberine göre, Türkiye’de ekonomik olarak iddialı
projelerin çevreye etkileri önemli soru işaretlerine yol açıyor. Dünya Bankası,
yeni çalışmasında bu soru işaretlerine yanıt ararken, Türkiye ekonomisinin ne
kadar yeşil olduğunu mercek altına aldı. Yayınlanan politika notunda,
Türkiye’nin daha yeşil bir ekonomiye kavuşması için politika önerilerini
sıralandı.
Dünya
Bankası’nın çalışmasına göre Türkiye’nin milli gelirine oranla sahip olduğu
karbon salınımı halen sanayileşmiş ve diğer gelişmekte olan ülkelerin gerisinde
gözüküyor. Bununla birlikte Türkiye’nin karbon salınımının son yıllarda diğer
OECD ülkelerinden daha hızlı bir şekilde arttığı da ifade ediliyor. Dünya
Bankası gelecekte de bu artışın hızla devam edeceği tahmini yapıyor. Buna göre
Türkiye’nin 2009’da 369 milyon ton olan karbon salınımı 2030 yılına kadar 3
katına çıkacak.
Dünya
Bankası’nın Türkiye ile ilgili hazırladığı politika notunda Türkiye, hava ve su
kalitesi, orman alanları gibi birçok konuda diğer ülkelerle karşılaştırılıyor.
Çalışmaya
göre Türkiye hava kalitesi bakımından ortalamanın üstünde yer alırken, suyun
verimli kullanımı ve yenilenebilir su kaynakları açısından diğer ülkelerin
gerisinde kalıyor. Bugünlerde İstanbul’da üçüncü köprü güzergâhı ve ODTÜ
Ormanı’nda tahribat ile gündeme gelen Türkiye’nin ormanlık alanları, Dünya
Bankası’nın çalışmasında da değerlendiriliyor.
Avrupa
Birliği’nde ortalama olarak kara alanlarının yaklaşık yüzde 40’ı ormanlardan
oluşuyor. Bu alanda OECD ortalaması ise yüzde 30 civarında. Türkiye’ye
bakıldığında ise ormanlık alanların kara alanlarının yaklaşık olarak yüzde
15’ini kapsadığı görülüyor.
Türkiye’ye
yönelik bu değerlendirmelere göre Türkiye hali hazırda yeşil ekonomi konusunda
ortalamanın altında bir tablo çizse de bu konuda belli bir mesafe aldığı ifade
ediliyor. Kurum, Türk hükümetinin 2010 Mayıs ayında açıkladığı Ulusal İklim
Değişikliği Stratejisi’nin ve 2011 Temmuz ayında onayladığı Ulusal İklim
Değişikliği Eylem Planı’nın önemli adımlar olduğunu ifade ediyor. Bununla
birlikte Avrupa Birliği ile yapılan üyelik müzakareleri çerçevesindeki çevre
faslının da etkili bir çevre yönetimi için önemli olduğu vurgulanıyor.
Dünya
Bankası Türkiye’nin hızlı büyümesine karşılık doğal sermaye stokunda hızlı bir
erime yaşanmadığını, dolayısıyla etkin bir çevre yönetimi ile Türkiye’nin daha
yeşil bir ekonomiye ulaşmasının mümkün olduğunu belirtiyor. Kurum Türkiye’nin
yeşil bir ekonomiye ulaşması için sektörel düzeyde detaylı analizlere ihtiyaç
olduğunun altını çiziyor.
Türkiye’nin
başta otomotiv ve demir-çelik endüstrisi olmak üzere yedi stratejik sektörde
etkin bir çevre yönetimi için makul bir potansiyeli olduğunu belirten banka
yönetimi daha çok Avrupalı ortaklarla çalışan otomotiv endüstrisinin
Türkiye’nin yeşil ekonomik gelişme senaryosunda çok ciddi mesafe aldığını da
ekliyor. Bunun yanında demir çelik sektöründe metallerin geri dönüşümü ile daha
çevreci bir üretime ulaşılacağı uyarısı da yapılıyor. Kurum, ülkedeki çimento
üretiminin ise AB kirlilik ve emisyon standartlarından uzak olduğu görüşünde.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder