7 Ekim 2013 Pazartesi


 

. Faili Meçhul Terör Olaylarının Vatandaş Üzerindeki Etkisi;

 

(10/90) Esas Numaralı, Ülkemizin Çeşitli Yörelerinde İşlenmiş Faili Meçhul Siyasal Cinayetler Konusundaki  Meclis Araştırma Komisyonu Raporunda Faili Meçhul cinayetler ve bunların vatandaş üzerine etkileri anlatılırken;

“ Bölgede örgütün yaptığı propagandalar tesirli olduğundan vatandaşlar her Faili Meçhul Cinayetlerin arkasında devletin gölgesini aramakta, PKK örgütü sistemli bir şekilde her cinayeti Kontrgerilla ya da Hizbu-Kontra eylemi olarak vatandaş arasında propagandasını yapmaktadır. Bu olaylar aydınlatılmadığı sürece de örgütün sistemli propagandası neticesinde devlet şaibe altında kalmaktadır. Örgütün bu cinayetleri devletin yaptığına ilişkin propagandası başarılı olmaktadır. Devlet buna karşılık bir şey yapamamakta yapsa da etkili olamamaktadır. Örgüt devamlı olarak devlet PKK’nın işlediği cinayetlerin faillerini hemen yakalıyor, demek diğerlerini yakalamadığına göre, bu cinayetleri kendisi işliyor diyerek vatandaşa telkinde bulunmaktadır.

Bölge de yoğun olarak faili meçhul cinayetlerin devlet tarafından işlendiği iddia edilmekte ise de görüşülen kişiler bu konuda somut deliller bilgiler verememişlerdir. Kendilerine neden dolayı bu eylemleri kontr-gerillanın yaptığına inandıkları sorulduğunda, eylemlerin hep aynı şekilde gerçekleşmesi ve bir merkezden hareket ediliyormuş gibi davranılması ve maktüllerin öldürülüş şekillerine göre devletin içerisindeki herhangi bir kurumun veya Devlet destekli bir grubun eylemlerini tanımlamak için ortaya atılan Kontr-gerilla örgütü ile ilgili iddialara dayanak teşkil eden herhangi bir somut delil ileri sürülememiştir.

Şehrin en işlek yerlerinde işlenen cinayetlerin faillerinin bulunmaması vatandaşta korku ve şüphe uyandırmaktadır. Güvenlik güçlerinin adi olaylarda işlenen cinayetlerin faillerini kısa sürede yakalaması veya tespit etmesine rağmen, siyasal içerikli cinayetlerde  faillerin yakalanamaması vatandaş tarafından bu cinayetlere devletin göz yumduğu şeklinde algılanmaktadır. Nitekim örgütte bunu çok iyi kullanıp, bu yönde propagandasını yapmaktadır. Vatandaşlardaki inanç devlet isterse istediği an bu cinayetlerin faillerini yakalayabilir veya tespit edebilir.

Faili meçhul siyasi cinayetler konusunda durum böyle olunca da iyi niyetli vatandaş bile devletin ya acz içerisinde olduğuna veya faillerin yakalanmasında güvenlik güçlerinin iyi çalışmayıp yeterli gayreti göstermediğine araç ve gereçlerinin eksik olduğuna inanmakta veya bu cinayetlerin devlet veya devletin içerisindeki bir grup tarafından desteklendiği inancının oluşmasına yol açmaktadır.”

Şeklinde değerlendirmede bulunulmuştur.

Komisyonumuzda Bölgede ve özellikle son dönemde Hakkari İl ve İlçelerinde meydana gelen Bombalama olaylarının faillerinin meçhul kalmaması için;Güvenlik kuvvetlerimiz arasındaki mevcut ilişkiler tekrar gözden geçirilerek işbirliği en üst seviyeye çıkarılarak, faili meçhul olayların  görevlendirilecek uzman ekipler vasıtası ile tekrar mercek altına alınması, faili meçhul olayların en az seviyeye indirilerek, bölge halkında oluşmuş ve oluşabilecek yanlı ve yanlış değerlendirmelere fırsat verilmemesi yönünde  kanaat oluşmuştur.
 

          Faili Meçhul Terör Olayları  Nedeniyle AİHM  nezdinde  Ülkemizin Durumu

 

Dışişleri Bakanlığınca Komisyonumuza yazılan 27.01.2006 gün ve AKGY-17-2 sayılı yazıda;

 Hakkari Merkez, Yüksekova ve Şemdinli’ de meydana gelen olayları araştırmak için yapılan çalışmada yararlanmak üzere, son 10 yılda Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgelerimizde terör eylemleri nedeni ile meydana gelen ve faili meçhul değerlendirilip A.İ.H.M’ne yapılan başvurularla ilgili olarak;

A.İ.H.M’’ne yapılan başvuruların, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin birden çok hükmünün ihlal edildiği iddiası ile yapılmakta olduğu ve A.İ.H.M’nin başvurular hakkında verdiği kararlarında A.İ.H.Sözleşmesinin birden çok hükmünü kapsamına alığı, bu nedenle faili meçhul olarak değerlendirilebilecek tek bir listenin düzenlenmesinin mümkün olmadığı, bununla birlikte A.İ.H.M’ne son 10 yıl içerisinde yapılan Doğu ve Güneydoğu kaynaklı başvurular arasında yaşam hakkının da ihlal edildiğine hükmedilen 7 karar hakkında  (629.157 EUR) Tazminat tutarı ve  (41.265 EUR) Yargılama gideri olmak üzere Toplam (670.422 EUR) ödediği bildirilmiştir.

Türkiye insan hakları ve temel özgürlükler alanında diğer demokrasilerle aynı değer ve amaçları paylaşmaktadır. İnsan hakları ve temel özgürlükler konusundaki standartların en yüksek seviyeye getirilmesi amacı ile ülkemizde bir çok önemli adımlar atılmıştır. Bütün bunlar yapılırken güdülen temel amaç Türk halkının demokratik ülkelerde mevcut tüm temel özgürlüklerden yararlanmasını sağlamak ve bunun doğal sonucu olarak taraf olduğumuz uluslar arası belgelerdeki yükümlülüğümüzü yerine getirmektir.

Vazgeçilmez bireysel haklar ilkesi üzerine kurulu bir devlet olan Türkiye Cumhuriyeti Devleti ırk, dil,din, etnik köken farkı gözetmeksizin tüm vatandaşların haklarının Anayasa ve diğer yasalarla güvence altına alındığı parlamenter bir demokrasidir. Bunun sonucu olarak Türkiye İnsan hakları konusundaki tüm Avrupa Sözleşmeleri ile Birleşmiş Milletler çerçevesinde yapılan önemli sözleşmelerin büyük bir bölümüne taraf olmuştur ve sözleşmeler Anayasada öngörüldüğü gibi Türk Hukuk sisteminin ayrılmaz bir parçası haline gelmiştir.

Bütün bu olanların yanında özellikle son dönemde Hakkari ilinde meydana gelen failleri belirlenemeyen  bombalama olayları ülkemizin Avrupa arenasındaki insan hakları profilini de olumsuz etkilemektedir. Öte yandan ülkemiz aleyhine hükmedilen tazminat tutarları ülke kaynaklarının gereksiz yere heba olmasına yol açmaktadır.

Bu nedenlerden dolayı Faili meçhul olaylar üzerinde yoğunlaşılarak bu olayların faillerinin en kısa sürede açığa çıkarılması sağlanmalıdır.

III- 01.06.2005-31.12.2005 TARİHLERİ ARASINDA DOĞU VE GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİ EMNİYET SORUMLULUK ALANINDA MEYDANA GELEN OLAYLAR

 

Emniyet Genel Müdürlüğünün Komisyonumuza yazdığı 13.02.2006 gün ve EGM.993-32430 sayılı cevabi yazı ve eklerinde 01- Haziran-13 Şubat 2006 tarihleri arasında Doğu Anadolu Bölgesinde meydana gelen Terör olayları ve bombalama eylemlerine ilişkin olarak;

 
1. 01- Haziran-13 Şubat 2006 tarihleri arasında Doğu Anadolu Bölgesinde meydana gelen Terör olayları incelendiğinde;

Anılan tarihler arasında Doğu Anadolu Bölgesinde; Silahlı Saldırı (7), Silahsız saldırı (14), Çatışma (4), Patlama (25), Patlayıcı Madde Koyma (2), Kaçırma Rehin Alma (1), Kundaklama (3), Molotof Kokteyli Atma (4), Tehdit (3), Zorla Para Toplama (2), Pankart (7), Kanunsuz Toplantı Gösteri (49), Açlık Grevi (10), Atatürk’ünün Manevi Şahsına Hakaret (2), Bayrak Kanununa Muhalefet (4), Yazılama (12), Bildiri (22), Şüpheli Paket (1) olmak üzere Toplam (172) Terör olayı meydana geldiği,

 Bölgede yer alan illerden  Hakkâri de bu olayların dökümüne bakıldığında ise,

 01- Haziran-13 Şubat 2006 tarihleri arasında; Silahlı Saldırı (1), Silahsız saldırı (6), Patlama (17), Patlayıcı Madde Koyma (1), Kaçırma Rehin Alma (1),  Tehdit (1),  Pankart (1), Kanunsuz Toplantı Gösteri (11), Açlık Grevi (2), Bayrak Kanununa Muhalefet (1),Yazılama (1), Bildiri (5), Şüpheli Paket (1) 0lmak üzere toplam (49)  Terör Olayı meydana geldiği,

 

2. 01- Haziran-13 Şubat 2006 tarihleri arasında Güneydoğu Anadolu Bölgesinde meydana gelen Terör olayları incelendiğinde;

Anılan tarihler arasında Bölgede; Silahlı Saldırı (7),Silahsız saldırı (10), Çatışma (2),Patlama (28), Patlayıcı Madde Koyma (2), Molotof Kokteyli Atma (20), Tehdit (2), Zorla Para Toplama (1), Pankart (6), Kanunsuz Toplantı Gösteri (59), Açlık Grevi (19),  Bayrak Kanununa Muhalefet (3), Yazılama (3), Bildiri (24), Şüpheli Paket (2) 0lmak üzere Toplam (188) Terör Olayı meydana geldiği,

3. Bölgede Meydana gelen olayların % olarak incelendiğinde ise;

 

a) Güneydoğu Anadolu Bölgesi;

Türkiye geneli polis bölgesinde aynı tarihte (1281) olay vuku’u bulduğu, bu olayların % 14,6’sının (188 olay) Güneydoğu Anadolu Polis bölgesinde meydana geldiği,

 

Güneydoğu Anadolu Bölgesindeki (188) olayın;

% 24,5'i         Diyarbakır,

% 18,1'i          Mardin,

% 14,9'u         Şanlıurfa,

% 12,2'si         Şırnak ve Adıyaman,

% 6,9'u           Gaziantep,

% 5,3'ü           Siirt ve Batman,

% 0,5'i            Kilis ilinde meydana geldiği,

 

b) Doğu Anadolu Bölgesi;

Türkiye geneli polis bölgesinde aynı tarihte (1281) olay vukuu bulduğu, bu olayların (% 13,4)’ünün (172 olay) Doğu Anadolu Polis bölgesinde meydana geldiği,

 

Doğu Anadolu Bölgesinde ki (172) olayın;

% 28              Hakkâri,

% 16               Elazığ,

% 15'i              Van,

% 9,9'u           Tunceli,

% 6,4'ü           Malatya,

% 5,8'i            Muş ve Erzincan,

% 4,1'i            Kars ve Ağrı,

% 2,3'ü           Bitlis,

 

% 1,2’si          Erzurum,

% 0,6'sının      Iğdır ve Bingöl illerinde olduğu, Ardahan ilinde bu dönemde herhangi bir terör olayı meydana gelmediği incelenmiştir.

 

 

1. Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesinde 01 Haziran 2005 tarihinden itibaren meydana gelen bombalama ve terör olayları ile  ilgili olarak;

 Dönem içerisinde meydana gelen terör olayları incelendiğinde;

 (78)'i çatışma, (81)'i saldırı,  (208)'i patlayıcı madde kullanma (406)'sı ise diğer terör olayları olmak üzere toplam (773) terör olayının meydana geldiği,

 Terör olaylarının (142) olay ile Şırnak ilinde yoğunlaştığı, bunu Hakkâri (104), Tunceli (63), Mardin (63), Van (57), Siirt (57), Diyarbakır (55) ve Bingöl (53) illerinin takip ettiği,

 Bütün terör olayları içerisinde tuzak ve mayın olaylarının (% 27)'lik bir oranla önemli bir yer tuttuğu, teröristlerce en fazla tuzaklı mayın olayının sırasıyla Şırnak (48), Hakkâri (43), Mardin (22), Diyarbakır (16), Siirt (16) ve  illerinde gerçekleştirildiği,

Ayrıca terör örgütü mensuplarına yönelik icra edilen operasyonlar neticesinde;

112.087 gr. plastik patlayıcı madde, 20.053 gr. TNT, 106 adet mayın, 470 adet fünye ele geçirildiği,(107) ölü, (65) sağ, (75)'i teslim olmak üzere toplam (247) teröristin tesirsiz hale getirildiği, Meydana gelen terör olaylarında (66) güvenlik görevlisinin şehit olduğu (12) vatandaşın hayatını kaybettiği, (230) güvenlik görevlisi ile (26) vatandaşın yaralandığı,

 İncelenmiştir.

 

Terör örgütü kırsal alan ile şehir merkezlerinde sürdürmeye çalıştığı şiddet ve propagandif eylem ve faaliyetler ile; teröristbaşı Abdullah ÖCALAN’ın ilk etapta başka bir cezaevine nakil ettirilmesini ve sonrasında serbest bırakılmasını, teröristbaşının muhatap alınmasını, Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerimizde güvenlik kuvvetlerimizce sürdürülen operasyonların durdurulmasını, Koruculuk sisteminin kaldırılmasını, Yurt içi kırsal alanı ile Irak’ın kuzeyindeki örgüt kamplarında faaliyet gösteren silahlı militanlarının yanı sıra cezaevlerinde bulunan tutuklu ve hükümlü örgüt mensuplarına genel af çıkartılarak siyasi alanda faaliyetlerinin önünün açılmasını sağlamayı amaçladıkları,

 

Sonucuna varılmıştır.

 

 

 


NOT:  Rapordan  alınmıştır...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder