1 EKİM 2013
‘Demokratikleşme Paketi’
tüm dünya basınında yankılandı.
GUARDIAN: “BAŞBAKAN, PROTESTOLARLA
DOLU BİR YAZDAN SONRA PAKETİ AÇIKLIYOR”
İngiliz
Guardian gazetesi, ‘Demokratikleşme Paketi’ni’ ele aldığı haberinde, “Başbakan,
protestolarla dolu bir yazdan sonra reformları açıklıyor. Paket büyük Kürt
azınlığına açılımlar içerdi ve Türk Cumhuriyeti’nin tarihinde ilk defa olarak
başörtülü kadınların parlamentoda görev yapmasına ve memur olarak çalışmasına
izin verilmesini içeriyor. Reformlar, Erdoğan’ın 11 yıllık iktidarın en büyük
ve süreli hükümet karşıtı protestoları izledi. Paketi eleştirenler ise,
önerilerin yeterince ileriye gitmediğini söylüyorlar” diye yazdı.
INDEPENDENT: “REFORMLARLA ÖZELLİKLE
KÜRTLER’İ VE ROMANLAR’I SEVİNDİRMEK AMAÇLANDI”
Independent
gazetesi, Demokratikleşme Paketi başörtüsü yasağını kaldırdı. Reformlarla
özellikle ülkenin Kürtleri ve Roman’ları sevindirilme amaçlandı. Ancak en
tartışmalı değişiklik, dini siyasetten dışında tutmayı amaçlayan, 90 yıllık
kamuda başörtüsü yasağının kaldırılmasıdır. Twitter’deki öfkeli yorumcular,
bunu Başbakan’ın gizli gündemin bir örneği olarak nitelediler" diye
yazıyor.
TIMES: “BAŞÖRTÜSÜ YASAĞININ KALDIRILMASI
LAİK DEVLETE SALDIRI”
Times
gazetesi, kamuda başörtüsü yasağının kaldırılmasını ele aldığı haberinde,
“Yasağın kaldırılması laik devlete saldırı” diye yazdı.
Başbakan
Recep Tayyip Erdoğan, Kürt azınlığına yönelik kısıtlamaları gevşetirken
Avrupa’nın en büyük Müslüman ülkesine İslamizmi empoze ettiği eleştirilerine
maruz kalma riskine girdi. Başörtüsü yasağı, modern Türkiye’de din ile devlet
arasında katı ayrımın temel bir ilkesidir. Ancak, reform paketinde Kürt
azınlığa yönelik yeniliklerin de yer aldı. PKK ile barış görüşmeleri sürecinde
yüzde 10’luk seçim barajının düşürülmesi talebini ilk başta reddeden Başbakan
Erdoğan, paket ile bu konuda geri adım atmaya hazır olduğunu gösterdi”
ifadelerini kullandı.
BLOOMBERG BUSINESWEEK: “YAKLAŞAN BİE
SEÇİM SÜRECİ VAR”
Bloomber
Businesweek gazetesi, ‘Türkiye, Kamu Alanlarında İslami Başörtüsü Yasağını
Kaldırdı’ başlıklı haberinde, “Türkiye’de yaklaşan bir seçim süreci var.
Başbakan’ın açıkladığı paket, Türkiye’de
temel hakların ve demokrasinin geliştirilmesi adına bir ilerleme hamlesi.
Erdoğan’ın partisi gelecek yıl yerel seçimlere ve 2015’te ise parlamento
seçimlerine katılacak. AK Parti’nin 11 yıllık iktidarı boyunca haziran ayında,
ilk defa bu kadar büyük sokak protestoları ile yüzleşmek durumunda kaldı.
Bu paketle
Türkiye’nin ekonomik, demokratik ve
sosyal yapı anlamında güçleneceği yönündeki sözlerine de dikkat çeken Bloomber
Businessweek, Erdoğan’ın, “Bu paketi mümkün olan en kısa zamanda tamamına
erdireceğiz ve yeni hedeflere doğru ilerleyeceğiz” şeklindeki sözlerini
aktarırken, CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu’nun, “Seçim sistemi
değişiklik tasarısı sadece iktidar partisinin daha az oy alsa bile sandalye
sayısını korumasını sağlamayı amaçlamaktadır” şeklindeki sözlerine de yer
verdi.
WASHINGTON POST: “PAKET, KÜRTLERLE
UZLAŞMAYI AMAÇLIYOR”
Washington
Post gazetesi, “Paket, Kürtlerle uzlaşmayı amaçlıyor” diye yazdı.
Washington
Post gazetesi, “Türkiye, bazı maddeleri Kürtler ile uzlaşmayı amaçlayan bir
reform paketi açıkladı. Reformlar, ülkeyi sert kurallarla yönettiğini düşünen
Türklerin kısa süreli protestolarını bastıran, Recep Tayyip Erdoğan’ın siyasi
ilerleyişinde bir anahtar olarak algılandı. Erdoğan ve partisinin iki yıl
içinde iki ciddi seçime gireceği, bu net olmayan reformların ise onun
hakkındaki eleştirileri sakinleştirmeye yetip yetmeyeceği konusunda şüpheler
var” dedi.
Erdoğan’ın
“Türkiye, demokratikleşme yolunda vazgeçilmez bir şekilde ilerliyor”şeklindeki
sözlerine de yer veren ABD’li gazete, BDP Eşbaşkanı Gülten Kışanak’ın, “Demokrasinin
genişletilmesinden çok siyasi endişeler amaçlanmış, bu bir demokratik paket
değil, AKP seçim paketi” şeklindeki değerlendirmesini de aktardı.
SÜDDEUTSCHE: “ERDOĞAN, ‘İKİ ADIM
İLERİ, BİR ADIM GERİ’ ŞEKLİNDEKİ MEHTER MARŞI TEMPOSUNU TERK ETMİŞ DEĞİL”
Süddeutsche
gazetesi, “Erdoğan, ‘iki adım ileri, bir adım geri’ şeklindeki (Mehter) marşı
temposunu tamamen terk etmiş değil! Örneğin ‘nefret içeren konuşmalara kesilen
cezalar üç yıla çıkartılıyor. Bu söz konusu kanun o kadar geniş bir yelpazeyi
içermektedir ki, ifade özgürlüğüne yeni zararlar verebilir” diye yazdı.
Almanya’da
yayınlanan Süddeutsche gazetesi, “Türkiye Başbakanı Erdoğan, yeni reform
çabaları ile herkesi şaşırtacağını açıklamıştı. Bu açıklamayla Erdoğan,
beklentileri yüksek düzeyde tutmuş oldu. Şimdi uzun zamandan bu yana sır gibi
saklanan ‘Demokratikleşme Paketi’ ile değişim baskısının, ülkenin hangi
cenahından geldiğini ortaya koymuş oluyor: Bundan böyle artık başörtülü
kadınlar devlet memuru olabilecek - ki bunu zaten Erdoğan’ın seçmen tabanı uzun
zamandır istiyordu. Kürtler kendi özel okullarını ve kentlerinin eski
isimlerini, Hristiyanlar ise bir manastırı geri alacaklar. Gezi hareketi için
de pakette bir şeyler var: Artık gösteriler günbatımından önce sonra sona
erdirilmek zorunda olmayacak. Ancak ‘iki adım ileri, bir adım geri’ şeklindeki
(Mehter) marşı temposunu Erdoğan tamamen terk etmiş değil! Örneğin ‘nefret
içeren konuşmalara kesilen cezalar üç yıla çıkartılıyor. Bu söz konusu kanun o
kadar geniş bir yelpazeyi içermektedir ki, ifade özgürlüğüne yeni zararlar
verebilir” yorumuna yer verdi.
STUTTGARTER: “NEFRET İÇEREN
KONUŞMALARI KAPSAYAN AYRIMCILIKLA MÜCADELEYASAASININ KAPSAMININ GENİŞLİĞİ İFADE
ÖZGÜRLÜĞÜNE ZARAR VEREBİLİR”
Stuttgarter
Zeitung gazetesi, “Nefret içeren konuşmaları kapsayan ayrımcılıkla mücadele
yasasının çerçevesi çok geniş olduğu için ifade özgürlüğüne yarar değil, zarar
getirebilir”.
“Kadın
maliye müfettişleri ve hemşireler başörtüsü taktığında Türkiye Cumhuriyeti
batmayacaktır. Siyasi partiler kanununun reformdan geçirilmesi ve yüzde 10’luk
seçim barajının aşağı çekilmesi ise demokratik ilerleme sağlayabilir. 1933
yılında okullara getirilen, askerî öğrenci andının kaldırılması da bu olumlu
yönü göstermektedir. Ancak ‘nefret içeren konuşmalar’ı kapsayan ayrımcılıkla mücadele
yasasının çerçevesi çok geniş olduğu için ifade özgürlüğüne yarar değil, zarar
getirebilir.”
MARKISCHE ODERZEITUNG: “ERDOĞAN,
DEVLETİ İSLAMLAŞTIRMA ÇABALARINI, SÖZDE DEMOKRATİK TAVİZLERLE KAMUFLE ETMİŞ
OLUYOR”
Märkische Oderzeitung gazetesi, “Erdoğan’ın
İslami muhafazakâr partisi, Kürtlere taviz vermek suretiyle doğabilecek
tepkileri, başörtüsü konusunda düzenlemeye giderek örtmeye çalışıyor. Ama iki
şeyin, başörtüsü ve Kürtler konusunun birbiriyle hiçbir surette ilgisi yok!
İşte tam da bu yüzden Erdoğan’ın attığı adım şüphe doğuruyor. Erdoğan, devleti
İslamlaştırma çabalarını, sözde demokratik tavizlerle kamufle etmiş oluyor”
dedi.
Alman
gazetesi ayrıca, “İşte Türkiye yine İslamlaşma yönünde yeni bir adım daha
atıyor. Neredeyse bir yüzyıla yakın bir süreden beri devlet ve din işlerinin
ayrı tutulmasının sembolü olan başörtüsü yasağı daha da sulandırılacak. Bu
adımla Başbakan Erdoğan, Türkiye’yi kültürel açıdan Avrupa’dan daha da
uzaklaştırmış oluyor. Bu gelişmede Ankara ile yakınlaşma konusunda ağır aksak
davranan AB de suçlu! Erdoğan’ın İslami muhafazakâr partisi, Kürtlere taviz
vermek suretiyle doğabilecek tepkileri, başörtüsü konusunda düzenlemeye giderek
örtmeye çalışıyor. Ama iki şeyin, başörtüsü ve Kürtler konusunun birbiriyle
hiçbir surette ilgisi yok! İşte tam da bu yüzden Erdoğan’ın attığı adım şüphe
doğuruyor. Erdoğan, devleti İslamlaştırma çabalarını, sözde demokratik
tavizlerle kamufle etmiş oluyor” değerlendirmesinde bulundu.
DER STANDARD: “SORUN ŞU Kİ,
TÜRKİYE’DE DEMOKRASİ TEPEDEN İNİYOR”
Avusturya’dan
Der Standard gazetesi, ‘Tepeden Demokrasi’ başlıklı yorumunda, “Erdoğan’ın
Demokratikleşme Paketi’yle ilgili sorun daha ziyade şu: Bu Erdoğan’ın kararı.
Türkiye’de demokrasi tepeden iniyor” ifadesini kullandı.
Gazetenin
yorumu şöyle:
“Türkiye’deki
son Demokrasi Paketi’yle ilgili sorun, Erdoğan’ın açıkladığı reformlar değil.
Bunlar kimileri tarafından yeterince samimi olmamakla, kimilerince çok ileri
gitmekle eleştirilebilir. Ama bu reformlar tarihî haksızlıkları telafi ediyor,
daha barışçı bir topluma giden yolu açıyor. 1961’de reformcu başbakan Adnan
Menderes’in idamından beri kırk yıldır hükümetler ve ordunun yapamadığından ya
da bloke ettiğinden fazlasını ortaya koyuyor. Erdoğan’ın Demokratikleşme
Paketi’yle ilgili sorun daha ziyade şu: Bu Erdoğan’ın kararı. Türkiye’de
demokrasi tepeden iniyor.”
PRESS TV: “ŞİMDİ HERKESİN KAFASINDAKİ
SORU, PKK’NIN K.IRAK’A ÇEKİLİP ÇEKİLMEYECEĞİ YADA SÜRECİN TÜMÜYLE DURULUP
DURULMAYACAĞI”
PressTV,
“Şimdi herkesin kafasındaki soru, PKK’nın Kuzey Irak’a çekilip çekilmeyeceği ya
da sürecin tümüyle durdurulup durdurulamayacağıdır” dedi.
İranlı
PressTV, “Türkiye, reformlar getirerek PKK ile barış sürecinin ikinci aşamasını
başlatıyor. Ancak ülkenin üç büyük muhalefet partisinin paket konusunda tatmin
olmadı. Pakette yer alan reformların barış sürecinin uzun bir süredir beklenen
ikinci aşamasının olduğuna inanıldı. Ancak PKK ile barışa götürmesi öngörülen
reformlar, grubun siyasi kanadı tarafından kabul edilmedi. Şimdi herkesin
kafasındaki soru PKK’nın Kuzey Irak’a çekilip çekilmeyeceği ya da sürecin
tümüyle durdurulup durdurulmayacağı olduğunu. Pakette ayrıca Aleviler için
hiçbir reforma yer verilmedi. Buna karşın Başbakan Erdoğan ise bu reformların
son reform olmayacağını söylüyor. Ancak birçok analist ve Türk muhalefeti,
reformların, birçok kişinin yeni Ortadoğu projesi olarak nitelediği çaba ile
koordinasyon içerisinde Türkiye’yi parçalamaya yönelik bir girişim olduğuna
inanıyorlar. Bazı medya kuruluşları Başbakan Erdoğan’ı İslamcı ajandasını bu
reformlarla daha da ileriye çektiğini iddia ederek bu reformlardan en fazla
sevinecek kesimin Kürtler ile İslamcıların olacağını savundu.
EFE HABER AJANSI: “KAMUDA ÇALIŞANLAR
ARTIK BAŞÖRTÜSÜYLE İŞ YAPABİLECEK”
İspanya ve
Güney Amerika’nın ünlü haber ajansı EFE, Başbakan Recep Tayip Erdoğan’ın
açıkladığı reformları ‘Kamuda Çalışan
Bayanlar Artık Başörtüsüyle İşbaşı Yapabilecekler’ başlığıyla duyurdu.
Ajans,
“Erdoğan, geniş bir reform paketi ile medyanın önüne çıktı. Paketin içinde
farklı dillerde siyasi propaganda hakkı ile seçim barajının yeniden düzenlemesi
gibi konular da var. Özel okullarda farklı dil ve lehçelerde eğitimin önünün
açıldığını ve ‘ne mutlu Türküm’ diye başlayan törenler sona erdi. bu
kararlardan en fazla sevinecek kesim Kürtler olacak. Başbakan Erdoğan, gösteri
kanununda da bir takım yenilikler getirdi. Türklerin artık gece yarısına kadar
gösteri yapma hakkının oldu” şeklinde kaydetti.
EL PAIS: “BAŞBAKAN, BU REFORMLARLA
PKK İLE BAŞLAYAN GÖRÜŞMELERİNE İVME KAZANDIRMAYI AMAÇLIYOR”
İspanya’nın El Pais ise, Erdoğan Kürtlere daha fazla
yakınlaşarak İslamcı ajandasını ileriye çekti başlığını attı. Gazete,
Başbakanın bu reformları hayata geçirmekle PKK ile başlatılan barış
görüşmelerine ivme kazandırmayı planladığını savundu.
LA RAZON: “DEVLET MEMURLARINA
BAŞÖRTÜSÜ YASAĞI KALKTI”
İspanya’da
muhafazakar kesimin sesi olarak kabul edilen La Razon gazetesi de ‘Türkiye
Devlet Memurlarına Başörtüsünü Yasağını
Kaldırdı’ başlıklı haberinde kamuda çalışan kadının istediği taktirde
başörtüsünü kullanabileceğini belirtti.
AFP: “BU, BARIŞ SÜRECİ İÇİN KİLİT
ÖNEME SAHİP”
Ajans France
Presse, Başbakan Erdoğan, Türkiye'deki Kürt toplumunun haklarını
zenginleştirecek reformlar açıkladı. Bu, barış süreci açısından kilit öneme
sahip bir adım.
“Bu tarihi
bir an, önemli bir aşama” diyen Erdoğan, özel okullarda Kürtçe eğitim
verileceğini söyledi” şeklinde kaydetti.
EL MUNDO: “TÜRK BAŞBAKANI
BAŞÖRTÜSÜNÜN ÖNÜNDEKİ ENGELLERİ KALDIRDI”
El Mundo
gazetesi ise, “Türk Başbakanı Başörtüsünün Önündeki Engelleri Kaldırdı”
başlıklı haberinde, başörtüsünün birkaç
kamu kurumunun dışında artık serbest olacağını yazdı.
Demokratikleşme
Paketi’ni Fransız medyası Kürtlere yönelik atılmış adım olarak değerlendirdi.
Le Monde
gazetesi, ‘Türkiye’de Erdoğan’dan Kürtlere Yönelik Bir Adım" başlıklı
haberinde, “Başbakan Erdoğan’ın açıkladığı geniş reform paketinin bir senedir
devam eden çözüm sürecine yönelik oldu. Şimdiye kadar özel okullarda yasaklı
olan farklı dil ve lehçelerde eğitim hakkının da reform paketinde yer aldı”
dedi.
LE FIGARO: “SİVİL ÖZGÜRLÜKLER
REFORMU”
Le Figaro
gazetesi ise Erdoğan’ın açıklamalarını ‘Sivil özgürlükler reformu’ başlığıyla
duyurdu. Fransız Le Figaro gazetesinin haberinde, Erdoğan’ın kamusal alanda
başörtüsü takılmasını yasaklayan hükmü iptal edeceği kaydedildi
LEXPRESS: “MEMURLAR BAŞÖRTÜSÜ
TAKABİLECEK”
Lexpress ise
‘Türkiye’de Memurlar Başörtüsü Takabilecek’ başlığıyla duyurduğu haberinde 2008
yılında üniversitelerde başörtüsünün serbest bırakılmasından sonra şimdi de
kadın memurların başörtüsü takabileceğini kaydetti.
RITZAU: “TÜRKİYE’DE HÜKÜMET,
TARTIŞILAN BAŞÖRTÜSÜ YASAĞINI KALDIRDI”
Danimarka’nın
önde gelen haber ajanslarından Ritzau, ‘Türkiye’de Hükümet, Tartışılan
Başörtüsü Yasağını Kaldırıyor’ başlığıyla duyurdu. Haberde Başbakan Erdoğan’ın
hazırladığı reform paketiyle Kürt sorununu da çözmeyi hedeflediği belirtildi.
ATİNA-MAKEDONYA HABER AJANSI:
“ERDOĞAN GELİŞMELERİ TARİHİ OLARAK NİTELEDİ”
Yunanistan
resmi Atina-Makedonya Haber Ajansı, Erdoğan’ın açıkladığı paketin seçim kanunu,
Türkçe’nin dışındaki dillerde eğitim, kamuda başörtüsünün serbest bırakılması,
Roman enstitüsü kurulması ve kilise iadesi gibi konuları içerdiğini duyurdu.
Erdoğan’ın gelişmeleri ‘tarihi’ olarak nitelendirdiği belirtilen haberlerde,
demokratikleşme paketinin özgürlükleri genişleteceğini vurguladığı kaydedildi.
TA NEA: “HEYBELİADA RUHBAN OKULUNA
YİNE VİZE YOK”
Ta Nea
gazetesi ise internet sayfasındaki haberinde, Erdoğan’ın azınlıklara yönelik
bir dizi açılım yaptığını yazdı. Gazete, Heybeliada Ruhban Okulu’na yine vize
çıkmadığını kaydetti.
EL ARABİYA: “ERDOĞAN, RESMİ
KURUMLARDA BAŞÖRTÜSÜ YASAĞINI KALDIRDI”
El Arabiya,
“Erdoğan, resmi kurumlarda başörtüsü yasağının kaldırıldığı ilan etti” dedi.
EL CEZIRE: “BAŞÖRTÜSÜ YASAĞI KALKTI”
Katar
merkezli El Cezire televizyonu, “Erdoğan, azınlıkların hakları ve başörtüsü
yasaklarının kaldırılması konusundaki reformları açıkladı” ifadesini kullandı.
SKY TV: “ERDOĞAN, KÜRTLERE AÇILIM
YAPTI”
İtalyan Sky
televizyonu da “Erdoğan, başörtüsü yasağını kaldırdı, Kürtlere açılım yaptı.
Ancak, BDP bunları yeterli bulmadı” ifadesini kullandı.
WASHINGTON: “HEYBELİADA RUHBAN
OKULUNUN YENİDEN AÇILMASI VE EKÜMENİKLİK KONULARININ PAKETE DAHİL EDİLMEMESİNDEN
HAYALKIRIKLIĞI DUYUYORUZ”
Washington
Yönetimi, Başbakan Erdoğan’ın açıkladığı demokratikleşme paketini hem iyi hem
kötü karşıladı. ABD, paketin önemli bir ilerleme ve bu açıdan memnuniyet verici
olduğunu söylerken, Heybeliada Ruhban Okulu’nun yeniden açılması ve ekümeniklik
konularının pakete dahil edilmemesinden ise hayal kırıklığı duyulduğunu
açıkladı. ABD Yönetimi, dün Başbakan Erdoğan’ın açıkladığı demokratikleşme
paketini hem olumlu hem de yetersiz buldu. Ve paketin genelinin önemli bir ilerleme
olduğunu belirtirken, 1971’den beri kapalı olan ve Başkan Obama’dan Dışişleri
Bakanı seviyesine Amerikalı yetkililerin Türk Hükümeti ile olan temaslarında
her fırsatta dile getirdikleri, Heybeliada Ruhban Okulu’nun yeniden açılmasının
pakete dahil edilmemesinin hayal kırıklığı yarattığını açıkladı.
ABD
Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Jen Psaki, günlük basın toplantısında soru üzerine
Türkiye’deki demokratikleşme paketini nasıl yorumladıklarını “Türk Hükümeti’nin
demokratikleşme reformlarını önemli bir ilerleme olması açısından memnuniyetle
karşıladık” diye açıkladı. Tek cümlelik kısa açıklamanın ardından da daha fazla
bilgi için Türk Hükümeti’ni işaret etti.
Psaki,
Washington Yönetimi’nin uzun süredir üzerinde durduğu Heybeliada Ruhban Okulu
meselesinin pakete dahil edilmemesiyle ilgili ne düşündüğü sorulduğunda ise
şunları söyledi:
Türkiye
Hükümeti’ni din özgürlüğünün genişletilmesi için ilave reformlar yapma
konusunda teşvik etmeye devam ediyoruz. Heybeliada Ruhban Okulu’nun yeniden
açılması ve Partikhane’nin ekümenikliğinin kabul edilmesinin pakete dahil
olmamasından hayal kırıklığına uğradık.
Psaki, bu
konudaki hayal kırıklıklarını Türk Hükümeti’ne iletip iletmedikleri konusunda
ise “Bu kaygılarımızı iletmek için düzenli olarak iletişim halindeyiz” dedi
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder