4 Kasım 2013 Pazartesi


         CHP 22 DÖNEM DİYARBAKIR MİLLETVEKİLİ, ESKİ GENEL BAŞKAN               

                              YARDIMCISI MESUR DEĞER’İN

      DEMOKRATİKLEŞME PAKETİYLE İLİGİLİ BASIN AÇIKLAMASI

                                                         2.EKİM.2013


                30.Eylül.2013 Tarihinde açıklanan Demokratikleşme Paketini Olumlu bir adım olarak görmeme rağmen beklentilere karşılık vermedi.

               Türkiye’nin istikrarını güçlendirebilmemiz için Toplumsal barışın ve birlikteliğin kalıcı olmasına bağlıdır. İç barışın güçlü olması Toplumun huzurudur. Akan kanın durması Özgürlüklerin önünün açılmasıdır. Hak ve özgürlükler silahla değil de siyasi alanda dile getirilmelidir. Bu nedenle öncelikle İnsan demeliyiz ki İnsan Haklarını savunalım Ve Demokrasi içerisinde Hukukun üstünlüğü ile sorunlarımızı paketlerle değil de kesin kalıcı bir adım atılarak yapılmalıdır.

               Bu Demokrasi  paketti de  günlerdir bazı kesimin kendine göre beklentileri olduğundan Ve umutla bekledikleri paketin açıklamasından sonra beklentileri karşılanmayınca yaşadıkları hüsran,, Paketler umut dağıtmaktan çıkmalıdır.

              Sovyetler Birliğinde Mihail Gorbaçov'un perestroika (yeniden yapılanma) ve glasnost (açıklık) adını verdiği reform çalışmaları gibi Yapılacak Reform ile sorunlarımıza kalıcı bir çözüme gidilmeliydi.

(Tabi Gorbaçov’un reformu Sovyetler Birliğinin dağılması gibi değil) 

              Demokratikleşme paketleri gereğinin bir an evvel yapılması önemlidir. Açılanan paketin bir an evvel TBMM ‘nin gündemine taşınmalıdır.

             Türkiye’de bölünme sorunu yoktur. Bölgede Kürtlerin %99’u Bölgenin bölünme gibi arzuları da yoktur. Kürtlerin savaş düşüncesi de yoktur. Kürtlerin ayaklanma gibi gizli ajandaları da yoktur. Kürtler; Bölünmeyle orta doğuda kan gölüne dönen ülkelerdeki yaşamı gördüklerinden bölünmeyi değil de Türkiye ile birlikte Avrupalaşmak ve dünya’ya açılmak istiyorlar.

                   Kürtlerin hak ve taleplerini düşman veya Terörist talepler olarak değerlendirilmemesi gerekir. Kürtlerin hak ve talepleri Türkiye dağılıyor parçalanıyor, bölünüyor gibi değerlendirmekte yanlıştır.

Kürtlerin hak ve taleplerini meşru hak ve talepler olarak görülmesi gerekir. Kürtler bu taleplerini yüzyıllardır gündeme taşımaktadırlar. Bunu bazen ayaklanmalarla gündeme getirilmiştir.  Ama genelde Türklere güvenerek iyi niyetli olarak hareket etmişlerdir.

                   Bugün Büyük nüfusa sahip olan Kürtler Dünyada tek devlet olarak devletleri olmayan halk ise Kürtlerdir.

Bu nedenle bölünme kaygılarını bir yana bırakıp çağdaşlaşma yolunda değişimin gerekli ve zorunlu olduğunu Türkiye’nin bölgede tek güçlü devlet olarak yoluna devam edebilmesi için Evrensel Hak ve Özgürlükler alanında ve Ekonomi alanında güçlü reformlara ihtiyaç vardır.

Orta doğudaki mezhepsel çatışmaların içerine Türkiye’yi de dâhil edilmek istenmekte, Orta doğudaki akan kan ve kardeş savaşı gibi Türkiye’de kardeş savaşı yani Türk-Kürt kardeşlerinin savaşı gibi oyunlara da düşmememiz gerektiği gibi soğukkanlı olmalıyız ve bu konuda siyasilerde görevler düşmektedir.

                    Cumhuriyetimizin kuruluş yıllarında Türkiye’yi çağdaşlaşma da gerek Kılık kıyafet devrimi ve gerekse harf devrimi ile Atatürk’ün getirdiği moderninizim ile 76 milyondan tek bir insanımızı dışlamadan horlamadan ve geleceği hep birlikte inşa etmeliyiz.

Bu çerçevede paketin içeriği ile ilgili açıklamam ise;

·         SEÇİM YASASI; Topu tamamen muhalefete atmaktır. Muhalefet ise Seçim Barajın

Değiştirilmesine karşıdır.   Veya bu konuyu gelecek yıla kadar tartışmak gelecek yıl ise yapılacak seçim barajındaki değişiklik ise 2015 yılında yapılacak seçimlerde uygulanmaz.

Seçim barajının % 3 veya %5 olarak değiştirilmesi çözüm süreci için önemlidir.

·         Siyasi partilere yapılan hazine yardımı %3’e inmesi,  Siyasi partilerde Eş Başkanlık

Sistemin getirilmesi, Köy isimlerinin değiştirilmesi, Farklı dillerde siyasi propagandanın yapılması, Türk harflerinin dışında kullanılan harfler için cezaların kaldırılması, Toplantı gösteri yürüyüşlerdeki sıkıntıların kaldırılması, Dini ibadetlerin engellenmemesi ve  Nefret suçlarına verilen cezanın artırılması önemli gelişmelerdir.

(Dini ibadetlerin engellenmemesi konusunda bir örnek vereyim; CHP genel merkezde ben yönetici iken genel merkez binamızda mescit yoktur bu nedenle mescit açılmasını gündeme getirmiştim.)

·         ANA DİLDE EĞİTİMİN ÖNÜNÜN AÇILMASI önemlidir.

 Eğitim ile ilgili çıkarılacak kanunda ve yönetmeliklerde aksine bir hüküm yok ise  İlk adım olarak özel okullarda ana dilde eğitimin açılması önemli bir gelişmedir. Diyarbakır büyükşehir Belediyesine ve özel kişi veya kuruluşlara da görev düşmektedir. İlk  4 yıllık ana dilde eğitimin açılması için gerekli çalışmalara başlamalı ve müracaatlarını yapmalıdır.

·         ALEVİLER için gerekli özen gösterilmemiştir. Nevşehir Üniversitesinin isminin Hacı

Bektaş Veli Olarak değiştirilmesi yeterli bir adım değildir. Cem evlerine statü tanınması gerekir.

·         AZINLIKLARLA ilgili özgürlüklerde bir adım ilerleme yok, Yerel yönetimlerle ilişkin

Düzenlemeler, Olağan üstü hal bölgesinin irdelenmesi ve ekonomik özgürlükler için de pakette eksik olan kısımlardır.  Düşünce Özgürlüğünün önündeki engeller durmakta. Hukukun siyasalaşmasına dur denmedi, Hukuk uygulamalarında uzun süren tutuklamalar tıpkı mahkûmiyet infazı gibi.

·         Türk Caza Kanununda veya Terörle Mücadele kanununda değişiklik veya Terörle

Mücadeledeki fikri suçların şiddete karışmammış olmasından kaynaklanan cezaların indirilmesi gibi beklenen KJK tutukluların tahliyelerini sağlayacak ve siyaset yapma olanaklarını sağlayacak düzenlemelerin yapılmamış olmasını;

         Sayın Başbakanın Suriye’deki gelişmelere göre önünü görmeden Kürtler için hiçbir şey şimdilik yapmayacağından kaynaklanmış olabilir.

          Unutulmasın ki BİR HALKIN BİR MİLLETİN ÇOCUKLARININ ÖNÜNÜ KESEMEZSİNİZ.  Bu nedenle Mihail Gorbaçov'un yaptığı gibi reformu açılmalı ki Türkiye 76 milyon insanın birlikteliğini, kardeşliğini ve 1000 yıldır yaşanan bu topraklarda bu içtenliğin, vatan, örf adet, İslamiyet duygularımızla 1000 yıl daha yaşaması için adımların bir an önce atılması gerekir.

Saygılarımla

 

 

 

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder