19 Haziran 2017 Pazartesi


                                9 SORUDA KATAR KRİZİNİ İRDELİYELİM

5 Arap ülkesinin Katar ile tüm siyasi ilişkilerini kesmesi, Körfez bölgesinde son yıllarda görülen en büyük diplomatik krize yol açtı.

Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Bahreyn, Mısır ve Yemen, Katar ile tüm hava, kara ve deniz trafiğini kesiyor. Ayrıca Katarlı diplomatlara kendi ülkelerine dönmeleri talimatı verildi.

1.       İlişkiler neden kesildi?

Suudi Arabistan Katar’ı, ‘Orta Doğu’da terörizme destek vermekle’ suçluyor ve Doha yönetiminin Suriye’de adını "Şam’ın Fethi Cephesi" olarak değiştiren Nusra Cephesi’ni ve Irak Şam İslam Devleti (IŞİD- DAEŞ) örgütünü desteklediğini iddia ediyor.

Bahreyn’in diplomatik ilişkileri kesme gerekçesi ise Katar’ın ülkedeki ‘İran destekli silahlı gruplara destek vermesi’ olarak açıklandı. Bahreyn’den yapılan açıklamada “Medya yoluyla ülkedeki terörist faaliyetler kışkırtıldı ve ülkede kaos ortamının oluşması için çabalandı” denildi.

2.       Müslüman Kardeşler…

Katar ve Körfez Arap Ülkeleri İşbirliği Konseyi’ndeki ülkeler, ‘Arap Baharı’ndan sonraki siyasi değişimde karşı cephelerde yer aldı.

Doha, bazı ülkelerde siyasi kazançlar sağlamayı başaran İslamcıların destekçisi olarak görülüyordu.

Örneğin Mısır’ın eski Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi’nin 2013’te devrilmesi sonrası Katar, Mısır hükümetinin yasakladığı Müslüman Kardeşler ’in üyelerine belli bir platform sağladı.

Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ise Müslüman Kardeşleri terörist örgüt olarak tanımlıyordu.

Suudi haber ajansı SPA’da yayınlanan bir yazıda Katar, Müslüman Kardeşler, Daesh (IŞİD) ve El Kaide dâhil bölgedeki istikrarı bozmak isteyen farklı terörist ve mezhepçi gruplara sahip çıkmakla suçlandı.

Katar Dışişleri Bakanlığı ise, buna karşılık olarak yaptığı açıklamada Riyad, Abu Dabi ve Manama’nın aldığı önlemlerin haksız ve temelsiz iddialar üzerine kurulu olduğunu söyledi.

Açıklamada Katar, Konsey’e bağlılığını yinelerken, terörizm ve radikal ideolojilere karşı görevini yerine getirdiğini vurguladı.

3.       Taraflar arasında daha önceden neler yaşandı?

Bahreyn Kralı Hamad Bin İsa El Halife, Katar’ı ülkesinde kaos çıkarmaya çalışmakla suçluyor.

Diplomatik ilişkilerin kesilmesine kadar uzanan kriz, bir günde ortaya çıkan bir gerilim değil.

Mayıs ayı sonunda Katar’ın resmi haber ajansı QNA, Emir Şeyh Tamim Bin Hamid es-Sani’nin askeri okul mezuniyet töreninde yaptığı bir konuşma yayınlandı.

Haberde es-Sani, İran ve Körfez ülkeleri arasında artan gerilim eleştiriyor, Hizbullah ve Hamas’a karşı anlayış gösterilmesi gerektiğini söylüyor ve ABD Başkanı Donald Trump’ın Beyaz Saray’da uzun süre kalamayacağını belirtiyordu.

Her ne kadar Katar haberin QNA sunucularına sızan bilgisayar korsanları tarafından yerleştirilmiş olduğunu ve gerçeği yansıtmadığını söylese de, Suudi Arabistan ile Birleşik Arap Emirlikleri, El Cezire dâhil Katar yayın organlarını ülkelerinde yasaklama kararı aldı.

Katar Dışişleri Bakanı Saif Ahmed es-Sani, ülkesinin siber saldırı kurbanı olduğunu, çıkan haberlerin yalan olduğunu iddia etmişti.

Suudi Arabistan’ın El Arabiya televizyon kanalı ise ‘QNA’nın hacklenmediğinin kanıtı’ başlıklı bir haber yayınlayarak, Emir es-Sani’nin açıklamalarının QNA Instagram hesabında da yer bulduğunu söylemişti.

4.       Katar iddialara ne diyor?

Katar Emiri es-Sani ülkesi aleyhinde bir karalama kampanyası yürütüldüğünü savunuyor.

Katar hükümeti ‘teröre destek verdiği’ iddialarını uzun süredir yalanlıyor ve bu iddiaların hiçbir kanıta dayanmayan mesnetsiz suçlamalar olduğunu söylüyor.

Doha yönetiminden yapılan son açıklamalarda da Katar’a karşı bir karalama kampanyası başlatıldığı savunuldu.

Katar Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan yazılı yazılı açıklamada diplomatik ilişkilerin kesilmesi kararının şaşkınlıkla karşılandığı belirtilirken suçlamalar için ‘dayanağı olmayan, gerçek dışı iddialar’ yorumu yapıldı.

5.       Neden önemli?

Körfez ülkeleri ile Katar arasındaki ilişkilerin diplomatik kriz noktasına gelmesi bölgede uzun süredir devam eden karşılıklı suçlamaları gündeme getirmiş durumda.

Monarşi ile yönetilen Suudi Arabistan ile Birleşik Arap Emirlikleri, Katar’ı bölgede ‘mezhepçilik yapmakla’ ve Sünni siyasal İslam’ın tüm bölge ülkelerinde etkisini artırabilmesi için ‘terör örgütlerine destek vermekle’ suçluyor.

İngiltere’de yayınlanan Guardian gazetesi, “Diplomatik ilişkilerin tamamen kesilmesi, Trump yönetimi üzerinde ‘Katar’la ilişkileri gözden geçirin’ baskısının arttığı bir dönemde geldiği için önemli. Geçen hafta bölgeyi ziyaret eden ABD Başkanı Trump, Körfez ülkelerinden radikal örgütlere karşı daha etkin bir mücadele yürütmesi yönünde çağrı yapmıştı”

Obama’nın başkanlığı döneminde ABD Savunma Bakanlığı yapmış olan Robert Gates de daha önce Katar’ın tutumunu eleştirerek “Katar hükümetinin Hamas, Taliban ve El Kaide’ye finansal destek akışını önlemek adına adım attığını hiç hatırlamıyorum” demişti.

6.       ABD’den gelen ilk tepki neydi?

ABD Başkanı Donald Trump Riyad ziyareti sırasında bölge ülkelerinden DAEŞ’e karşı daha etkin mücadele etmelerini istemişti.

Trump yönetimi, Körfez ülkeleri arasında tırmanarak diplomatik krize dönüşen gerilimin bölgede dengeleri değiştirmeyeceğini söylüyor.

ABD Dışişleri Bakanı Rex Tillerson, yaptığı açıklamada “Bölgede bir süredir var olan ve giderek artan rahatsızlıklara şahit olduğumuzu düşünüyorum. İşlerin büyümesi sonucu ülkeler adım atma gereği duydu”

Ancak Tillerson, “Yaşananlar bölgede teröre karşı kararlı mücadeleyi engellemeyecektir” diyerek, Trump’ın Riyad’daki son temaslarında da DAEŞ’e karşı mücadeleye vurgu yapıldığını hatırlattı.

Trump, Riyad ziyareti sırasında Suudi Arabistan ile 110 milyar dolarlık bir silah satış anlaşması imzalamıştı.

Ancak ABD’nin Orta Doğu’daki en büyük askeri üssü de Katar’da bulunuyor. Ülkenin başkenti Doha’nın yaklaşık 30 kilometre güneybatısında bulunan El Udeyd askeri üssünde 11 bin ABD askeri görev yapıyor. Üs Suriye ve Irak’ta DAEŞ karşıtı operasyonlarda da etkin rol oynuyor.

7.       Petrol neden yükseldi?

OPEC üyesi Katar, günde 656 bin varil petrol üretimi yapıyor.

Petrol ihraç eden ülkeler birliği OPEC’in üyelerinden birisi olan Katar’a uygulanan diplomatik yaptırımlar, petrol fiyatlarında da sert yükselişe neden oldu.

Brent petrolün varil fiyatı yüzde 2’ye yakın yükselerek 50 dolar seviyesinin üzerine çıktı.

Katar’ın bölge ülkelerin karasularını kullanarak sıvılaştırılmış doğalgaz (LNG) sevkiyatlarını yapamayacağı endişesi, enerji piyasalarında tedirginlik yarattı.

Japon yatırım bankası Mitsubishi UFJ, yatırımcılara gönderdiği piyasa notunda, “Bölgedeki krizin büyümesi durumunda Katar’ın OPEC’ten ayrılması ihtimali bulunuyor. Böyle bir senaryo, petrol fiyatlarında ciddi artışa yol açabilir”

8.       İran’la yakınlaşma…

Şimdiki kriz, Katar emiri Şeyh Tamim bin Hamad el Tani’nin ABD’yi İran karşısında ikiyüzlü davranmakla suçladığını iddia eden haberlerle tetiklendi.

Katar, devlet haber ajansında yayınlanan bu açıklamaların arkasında hackerların olduğunu savundu.

Suudi Arabistan’ın, uzun süredir Tahran’ın bölgedeki hedefleriyle ilgili kaygıları sürüyor.

Doha’nın, Suudi Arabistan’ın doğusunda bulunan ve Şiilerin yoğunlukta olduğu Katif kentinde, İran’ın arkasında durduğu öne sürülen terörist gruplara destek çıktığı iddia edildi.

Suudiler, Katar’ı aynı zamanda Yemen’deki Husi isyancılara destek olmakla da suçluyordu.

Yemen’de Suudi Arabistan liderliğindeki koalisyonun bir parçası olan Doha, başka ülkelerin egemenliğine saygı duyduğunu, uluslararası ilişkilerine müdahale etmediğini savunmuştu.

 

9.       Libya krizi…

Libya’nın eski lideri Muammer Kaddafi’nin 2011’de devrilmesi ve öldürülmesinden bu yana, Libya’da kaos hakim.

Mısır ve BAE’nin desteklediği emekli General Halife Hafter, Katar’ı terörist gruplara destek olmakla suçladı.

Hafter, Tobruk merkezli Temsilciler Meclisi’nin (TM) lideri. Katar ise, Libya’nın başkenti Tripoli’deki rakip hükümeti destekliyor.

Medya bombardımanı…

Katarlı emirin iddialara konu olan açıklamaları 23 Mayıs’ta basında yer aldığında, BAE, Suudi Arabistan, Bahreyn ve Mısır, Doha’ya sert tepki gösterdi.

Dört ülke de, hızla Katar merkezli haber sitelerini engellemeye karar verdi.

Bazı ülkeler Katar uçaklarına hava sahasını kapattı.

Katar, El Cezire dahil etkin bir medya cephaneliğine sahip olmasına rağmen, gelişmeler karşısında şaşkındı.

Katarlılar bu defa, BAE’nin Washington’daki Büyükelçisi El Yusuf el-Uteybe’ye ait olduğu ve hackerlar tarafından sızdırıldığı iddia edilen e-mailleri yayınlayarak karşılık verdi.

Suudi Arabistan ise, Katar’ın medya kuruluşlarını isyana teşvik etmek için kullandığını açıkladı.

Katar Dışişleri Bakanlığı bu iddialar karşısında, “Katar’a karşı yürütülen medya kampanyası bölgede ve özellikle Körfez ülkelerinde kamuoyunu ikna etmekte başarısız oldu - bu da gerilimin neden tırmandığını açıklıyor”

KATAR, ABD’DEN 12 MİLYAR DOLARLIK SAVAŞ UÇAĞI ALACAK

ABD ile Katar arasında 12 milyar dolarlık savaş uçağı satış anlaşması imzalandı. Başkan Trump Katar’a karşı başlatılan ablukayı desteklediğini açıklamıştı.

Türkiye’nin Katar ve Suudi Arabistan’la ekonomik ilişkileri krizden nasıl etkilenecek?

 

 

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder