9 SORUDA
KATAR KRİZİNİ İRDELİYELİM
5 Arap ülkesinin
Katar ile tüm siyasi ilişkilerini kesmesi, Körfez bölgesinde son yıllarda
görülen en büyük diplomatik krize yol açtı.
Suudi Arabistan,
Birleşik Arap Emirlikleri, Bahreyn, Mısır ve Yemen, Katar ile tüm hava, kara ve
deniz trafiğini kesiyor. Ayrıca Katarlı diplomatlara kendi ülkelerine dönmeleri
talimatı verildi.
1. İlişkiler neden kesildi?
Suudi Arabistan Katar’ı, ‘Orta Doğu’da terörizme destek
vermekle’ suçluyor ve Doha yönetiminin Suriye’de adını "Şam’ın Fethi
Cephesi" olarak değiştiren Nusra Cephesi’ni ve Irak Şam İslam Devleti
(IŞİD- DAEŞ) örgütünü desteklediğini iddia ediyor.
Bahreyn’in diplomatik ilişkileri kesme gerekçesi ise
Katar’ın ülkedeki ‘İran destekli silahlı gruplara destek vermesi’ olarak
açıklandı. Bahreyn’den yapılan açıklamada “Medya yoluyla ülkedeki terörist
faaliyetler kışkırtıldı ve ülkede kaos ortamının oluşması için çabalandı”
denildi.
2. Müslüman Kardeşler…
Katar ve Körfez Arap Ülkeleri İşbirliği Konseyi’ndeki
ülkeler, ‘Arap Baharı’ndan sonraki siyasi değişimde karşı cephelerde yer aldı.
Doha, bazı ülkelerde siyasi kazançlar sağlamayı başaran
İslamcıların destekçisi olarak görülüyordu.
Örneğin Mısır’ın eski Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi’nin
2013’te devrilmesi sonrası Katar, Mısır hükümetinin yasakladığı Müslüman
Kardeşler ’in üyelerine belli bir platform sağladı.
Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ise
Müslüman Kardeşleri terörist örgüt olarak tanımlıyordu.
Suudi haber ajansı SPA’da yayınlanan bir yazıda Katar,
Müslüman Kardeşler, Daesh (IŞİD) ve El Kaide dâhil bölgedeki istikrarı bozmak
isteyen farklı terörist ve mezhepçi gruplara sahip çıkmakla suçlandı.
Katar Dışişleri Bakanlığı ise, buna karşılık olarak yaptığı
açıklamada Riyad, Abu Dabi ve Manama’nın aldığı önlemlerin haksız ve temelsiz
iddialar üzerine kurulu olduğunu söyledi.
Açıklamada Katar, Konsey’e bağlılığını yinelerken, terörizm
ve radikal ideolojilere karşı görevini yerine getirdiğini vurguladı.
3. Taraflar arasında daha önceden neler yaşandı?
Bahreyn Kralı Hamad Bin İsa El Halife, Katar’ı ülkesinde
kaos çıkarmaya çalışmakla suçluyor.
Diplomatik ilişkilerin kesilmesine kadar uzanan kriz, bir
günde ortaya çıkan bir gerilim değil.
Mayıs ayı sonunda Katar’ın resmi haber ajansı QNA, Emir Şeyh
Tamim Bin Hamid es-Sani’nin askeri okul mezuniyet töreninde yaptığı bir konuşma
yayınlandı.
Haberde es-Sani, İran ve Körfez ülkeleri arasında artan
gerilim eleştiriyor, Hizbullah ve Hamas’a karşı anlayış gösterilmesi
gerektiğini söylüyor ve ABD Başkanı Donald Trump’ın Beyaz Saray’da uzun süre
kalamayacağını belirtiyordu.
Her ne kadar Katar haberin QNA sunucularına sızan bilgisayar
korsanları tarafından yerleştirilmiş olduğunu ve gerçeği yansıtmadığını söylese
de, Suudi Arabistan ile Birleşik Arap Emirlikleri, El Cezire dâhil Katar yayın
organlarını ülkelerinde yasaklama kararı aldı.
Katar Dışişleri Bakanı Saif Ahmed es-Sani, ülkesinin siber
saldırı kurbanı olduğunu, çıkan haberlerin yalan olduğunu iddia etmişti.
Suudi Arabistan’ın El Arabiya televizyon kanalı ise ‘QNA’nın
hacklenmediğinin kanıtı’ başlıklı bir haber yayınlayarak, Emir es-Sani’nin
açıklamalarının QNA Instagram hesabında da yer bulduğunu söylemişti.
4. Katar iddialara ne diyor?
Katar Emiri es-Sani ülkesi aleyhinde bir karalama kampanyası
yürütüldüğünü savunuyor.
Katar hükümeti ‘teröre destek verdiği’ iddialarını uzun
süredir yalanlıyor ve bu iddiaların hiçbir kanıta dayanmayan mesnetsiz
suçlamalar olduğunu söylüyor.
Doha yönetiminden yapılan son açıklamalarda da Katar’a karşı
bir karalama kampanyası başlatıldığı savunuldu.
Katar Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan yazılı yazılı
açıklamada diplomatik ilişkilerin kesilmesi kararının şaşkınlıkla karşılandığı
belirtilirken suçlamalar için ‘dayanağı olmayan, gerçek dışı iddialar’ yorumu
yapıldı.
5. Neden önemli?
Körfez ülkeleri ile Katar arasındaki ilişkilerin diplomatik
kriz noktasına gelmesi bölgede uzun süredir devam eden karşılıklı suçlamaları
gündeme getirmiş durumda.
Monarşi ile yönetilen Suudi Arabistan ile Birleşik Arap
Emirlikleri, Katar’ı bölgede ‘mezhepçilik yapmakla’ ve Sünni siyasal İslam’ın
tüm bölge ülkelerinde etkisini artırabilmesi için ‘terör örgütlerine destek
vermekle’ suçluyor.
İngiltere’de yayınlanan Guardian gazetesi, “Diplomatik
ilişkilerin tamamen kesilmesi, Trump yönetimi üzerinde ‘Katar’la ilişkileri
gözden geçirin’ baskısının arttığı bir dönemde geldiği için önemli. Geçen hafta
bölgeyi ziyaret eden ABD Başkanı Trump, Körfez ülkelerinden radikal örgütlere
karşı daha etkin bir mücadele yürütmesi yönünde çağrı yapmıştı”
Obama’nın başkanlığı döneminde ABD Savunma Bakanlığı yapmış
olan Robert Gates de daha önce Katar’ın tutumunu eleştirerek “Katar hükümetinin
Hamas, Taliban ve El Kaide’ye finansal destek akışını önlemek adına adım
attığını hiç hatırlamıyorum” demişti.
6. ABD’den gelen ilk tepki neydi?
ABD Başkanı Donald Trump Riyad ziyareti sırasında bölge
ülkelerinden DAEŞ’e karşı daha etkin mücadele etmelerini istemişti.
Trump yönetimi, Körfez ülkeleri arasında tırmanarak
diplomatik krize dönüşen gerilimin bölgede dengeleri değiştirmeyeceğini
söylüyor.
ABD Dışişleri Bakanı Rex Tillerson, yaptığı açıklamada
“Bölgede bir süredir var olan ve giderek artan rahatsızlıklara şahit olduğumuzu
düşünüyorum. İşlerin büyümesi sonucu ülkeler adım atma gereği duydu”
Ancak Tillerson, “Yaşananlar bölgede teröre karşı kararlı
mücadeleyi engellemeyecektir” diyerek, Trump’ın Riyad’daki son temaslarında da DAEŞ’e
karşı mücadeleye vurgu yapıldığını hatırlattı.
Trump, Riyad ziyareti sırasında Suudi Arabistan ile 110
milyar dolarlık bir silah satış anlaşması imzalamıştı.
Ancak ABD’nin Orta Doğu’daki en büyük askeri üssü de
Katar’da bulunuyor. Ülkenin başkenti Doha’nın yaklaşık 30 kilometre
güneybatısında bulunan El Udeyd askeri üssünde 11 bin ABD askeri görev yapıyor.
Üs Suriye ve Irak’ta DAEŞ karşıtı operasyonlarda da etkin rol oynuyor.
7. Petrol neden yükseldi?
OPEC üyesi Katar, günde 656 bin varil petrol üretimi
yapıyor.
Petrol ihraç eden ülkeler birliği OPEC’in üyelerinden birisi
olan Katar’a uygulanan diplomatik yaptırımlar, petrol fiyatlarında da sert
yükselişe neden oldu.
Brent petrolün varil fiyatı yüzde 2’ye yakın yükselerek 50
dolar seviyesinin üzerine çıktı.
Katar’ın bölge ülkelerin karasularını kullanarak
sıvılaştırılmış doğalgaz (LNG) sevkiyatlarını yapamayacağı endişesi, enerji
piyasalarında tedirginlik yarattı.
Japon yatırım bankası Mitsubishi UFJ, yatırımcılara
gönderdiği piyasa notunda, “Bölgedeki krizin büyümesi durumunda Katar’ın
OPEC’ten ayrılması ihtimali bulunuyor. Böyle bir senaryo, petrol fiyatlarında ciddi
artışa yol açabilir”
8. İran’la yakınlaşma…
Şimdiki kriz, Katar emiri Şeyh Tamim bin Hamad el Tani’nin
ABD’yi İran karşısında ikiyüzlü davranmakla suçladığını iddia eden haberlerle
tetiklendi.
Katar, devlet haber ajansında yayınlanan bu açıklamaların
arkasında hackerların olduğunu savundu.
Suudi Arabistan’ın, uzun süredir Tahran’ın bölgedeki
hedefleriyle ilgili kaygıları sürüyor.
Doha’nın, Suudi Arabistan’ın doğusunda bulunan ve Şiilerin
yoğunlukta olduğu Katif kentinde, İran’ın arkasında durduğu öne sürülen
terörist gruplara destek çıktığı iddia edildi.
Suudiler, Katar’ı aynı zamanda Yemen’deki Husi isyancılara
destek olmakla da suçluyordu.
Yemen’de Suudi Arabistan liderliğindeki koalisyonun bir
parçası olan Doha, başka ülkelerin egemenliğine saygı duyduğunu, uluslararası
ilişkilerine müdahale etmediğini savunmuştu.
9. Libya krizi…
Libya’nın eski lideri Muammer Kaddafi’nin 2011’de devrilmesi
ve öldürülmesinden bu yana, Libya’da kaos hakim.
Mısır ve BAE’nin desteklediği emekli General Halife Hafter,
Katar’ı terörist gruplara destek olmakla suçladı.
Hafter, Tobruk merkezli Temsilciler Meclisi’nin (TM) lideri.
Katar ise, Libya’nın başkenti Tripoli’deki rakip hükümeti destekliyor.
Medya bombardımanı…
Katarlı emirin iddialara konu olan açıklamaları 23 Mayıs’ta
basında yer aldığında, BAE, Suudi Arabistan, Bahreyn ve Mısır, Doha’ya sert
tepki gösterdi.
Dört ülke de, hızla Katar merkezli haber sitelerini
engellemeye karar verdi.
Bazı ülkeler Katar uçaklarına hava sahasını kapattı.
Katar, El Cezire dahil etkin bir medya cephaneliğine sahip
olmasına rağmen, gelişmeler karşısında şaşkındı.
Katarlılar bu defa, BAE’nin Washington’daki Büyükelçisi El
Yusuf el-Uteybe’ye ait olduğu ve hackerlar tarafından sızdırıldığı iddia edilen
e-mailleri yayınlayarak karşılık verdi.
Suudi Arabistan ise, Katar’ın medya kuruluşlarını isyana
teşvik etmek için kullandığını açıkladı.
Katar Dışişleri Bakanlığı bu iddialar karşısında, “Katar’a
karşı yürütülen medya kampanyası bölgede ve özellikle Körfez ülkelerinde
kamuoyunu ikna etmekte başarısız oldu - bu da gerilimin neden tırmandığını
açıklıyor”
KATAR, ABD’DEN 12 MİLYAR DOLARLIK SAVAŞ UÇAĞI ALACAK
ABD ile Katar arasında 12 milyar dolarlık savaş uçağı satış
anlaşması imzalandı. Başkan Trump Katar’a karşı başlatılan ablukayı
desteklediğini açıklamıştı.
Türkiye’nin Katar
ve Suudi Arabistan’la ekonomik ilişkileri krizden nasıl etkilenecek?