2.kasım 2014
Değer; her
siyasi düşünce yaşamalı
02 Kasım 2014
Pazar
CHP
Diyarbakır Eski Milletvekili ve MYK Üyesi Mesut Değer, 6-7 Ekim olaylarının,
Diyarbakır'a sosyo-ekonomik yönde büyük kayıplara neden olduğunu ifade ederken,
bölgede her siyasi düşüncenin özgürce yaşaması gerektiğini söyledi.
Fırat AVCIL
DİYARBAKIR-CHP
Diyarbakır Milletvekili ve MYK Üyesi Mesut Değer, Diyarbakır'da tansiyonu
yükselten halk arasında kaygıya neden olan 6-7 Ekim olaylarıyla ilgili, DTK ve
Hüda-par yetkilileriyle görüşerek, sokağın yansımasını ilettiğini belirtti.
Değer Diyarbakır'a sosyo-ekonomik yönde büyük kayıplara neden olduğunu ifade
ederken, bölgede her siyasi düşüncenin özgürce yaşaması gerektiğini söyledi.
Diyarbakır
Söz'e ziyarette bulunan ve Genel Yayın yönetmenimiz Ömer Büyüktimur'la görüşen,
eski parlamenter Değer Diyarbakır'ın gündemini değerlendirdi. 6-7 Ekim
olaylarının halkta yarattığı kaygıyı dillendiren Değer, Diyarbakır’la ilgili
ana sorunlar konusunda herkesin siyasi görüşünü bir kenara bırakarak, sorunun
çözümüne odaklanması gerektiğini ifade etti.
Değer şöyle
dedi:
6-7 EKİM
OLAYLARI ÜZÜCÜ
"6 7
Ekimde Diyarbakır’da üzücü bir olay yaşandı. Kabul edilemez olaylardır. Her
siyasi düşünce, demokratik haklarını kullanarak, sokakta gösteri yapabilir,
bağırıp çağırabilir. Ama bu eylemini yaparken, şiddete, vurmaya, kırmaya, yakmaya
yeltenmemesi gerekir. Hele ki provokasyonlara gelmemeli. Bakın ben sık sık
Diyarbakır a gidip geliyordum. Diyarbakır a gelirken Diyarbakır da bazı
eylemlerde sıkıntılar yaşanırdı, halkın tepkisi fazla olamazdı.
HÜDA-PAR VE
DTK YETKİLİLERİ
Bu son olayların
ardından gelişimde uçağın kapısını açanından tutanda herkes yani kimle
görüştümse herkeste bir korku ve tedirginlik içinde panik içindeydi. Neydi
bunlar? Be 28 Ekim'de DTK eşbaşkanı
sayın Hatip Dicle ile görüştüm, ziyaretine gittim. Uzun bir görüşmede
bulunundum. Dedim bakın ben burada kimsenin temsilcisi olarak değil sokaktaki
sağduyulu insanların düşüncesini paylaşmak için geldim. Nedir bu düşünceler?
Birincisi halk burada eylemler yapılsın, demokratik bir şekilde yapılsın.
Herkes kendi söylemini yapsın, herkes kendi siyasetini yapsın. Her siyasi
düşünce bu bölgede özgür yaşam alanı bulmalı. Ama herkes siyasetini yaparken,
kimse kimseyi belden aşağıya vurmasın. Ölümler, yaralamalar, saldırmayar,
yakma, yıkma, yağma olmasın istiyor.
Bakınız 6-7
Ekim olayları sadece Diyarbakır'ın sosyo-ekonomik kaybı, yüzde 60'ların
üzerinde. Ticaret felç. Esnaf iş yapamaz durumda.
1990'LARIN
KAYGISI HAKİM
Aynı
söylemimizi, HÜDA-PAR yetkililerine de söyledik. HDP-Hüda-Par çatışması.. Ya
da, Hizbullah-PKK çatışması, bölgeyi kaosa sürükler. Halk 1990'ları yeniden
yaşamak istemiyor. Bunun kaygısı içerisinde. Faili meçhul cinayetler olmasın.
Provokasyonlara gelinmesin. Bakın dün Diyarbakır'da miting yapıldı. ne oldu;
herkes sağduyulu davranınca, küçük çaplı provokasyonlar olduysa da, sağduyu
hakim oldu. Demokratik bir tepki ortaya konuldu, bitti. Bizim beklentimiz şu.
Hüda-Par ve HDP yetkilileri bir araya gelsinler. Diyalog içerisinde olunsun.
Bölgeyi geren, ölümler yaratan olaylarda, yaşananları tasvip
etmeyin kınasınlar. Birlik mesajları verilsin. Şuan en büyük ihtiyacımız, bu
birlikteliğin devamıdır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder