1 Ağustos 2016 Pazartesi


15 TEMMUZ 2016

 Akşam uçakların alçaktan uçması ile başlayan darbe girişimi gecesini birde benden dinleyin.

Uçakların alçaktan ve yüksek sesle sürekli uçması karşısında bir şeylerin yolunda gitmediğini anladım

O akşam İstanbul’dan Ankara’ya gelecek otobüs gecikince Harem’de bekleyen kızım beni arayarak ‘’ Baba askerler köprüyü kapatmış darbe olduğu söyleniyor ‘’

Balkondan Ankara’ya baktığımda uçakların yol istikameti, Çankaya köşkü, Kızılay, Beştepe külliyatı Ve yeni mahalle MİT seyrinde gittiklerini izledim.

Ailemi evden gönderdim. Bende giyinerek üzerime sadece kimlik aldım. Darbe Askerleri gelirlerse bizleri almak için hazırlıklı olmak içindi. Daha önceki  darbelerden kalan alışkanlık.

Elimde telefon sürekli Televizyonları takip ediyorum.

Bu arada küçük oğlum aradı bana ‘’ Baba darbe mi oldu benden gerçeği saklama ben çocuk değilim ‘’

Saat 23 sıralarında dışardaydım.

İlk Ankara Emniyet Müdürlüğünün önündeki çatışmadayım. Halk Asker ile Polisin arasında canlı kalkan olmuş darbeyi önlemeyi ve asker de bizim poliste bizim diyerek koruma güdüsüyle hareket etmekteydi.

Emniyet önüne gelen askeri araçlar durduruldu asker polise teslim edildi ve araç bir kenara çekilerek muhafaza altına alındı.

Şiddetli çatışma sürüyordu ve halk karanlık içinde yürümeye çalışıyordu.

CHP Genel Merkezin önündeydim. Parti Karartma uygulaması yapmakta tek ışık dışarıya yansımamakta ve güvenlik te Televizyon karşısında olup biteni kavramaya çalışmaktadırlar

Ak Parti Genel Merkez önüne geldiğimde korkunç kalabalıktı ve kalabalığın ortasında Ak Parti Otobüsü ve bu otobüsün üzerine çıkarak kalabalık kitleye Demokrasiye sahip çıkılması yönünde bir konuşma yaptım.

Beştepe külliyatına geçtim. Halk orda ve caddelerin birinde iken havada helikopter bu kitleye ateş etmez diye düşündüm derken ateş etmeye başladı.

TRT’nin önündeydim ve halkla birlikte TRT’ye yürüdük.

TRT’den okunan Darbe bildiri biraz rahatlamıştım. Zira Darbe Bildirisınin altında imza olarak Yurtta barış atılmıştı. Türk Silahlı Kuvvetleri denmemişti.

Ankara’da birçok alandaydım. Ve en önemlisi ise, Halk yaralıları hastanelere taşıdı. Halk araçlarla, pikap ile üstü açık kamyonet ile Doblo araçlarla, hatta yaralıların ayakları aracın dışına iken hastanelere götürdüler.

Sabah olduğunda sokaklardaydım.  

15 Temmuz gecesi İstanbul Boğaziçi köprüsünde bulunan kız kardeşimin oğlu yani yeğenim Darbe askerlerinin açtığı silahla yaralandığını ve ağzından giren kurşun arkadan çıkmış ve hastanede yoğun bakımda olduğunu öğrenince İstanbul’daydım.

 

 

 

 

 

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder