SON SÜREÇİ DEĞERLENDİRELİM NE DERSİNİZ?
SON 10 GÜNDE NE DEĞİŞTİ SORUSUNA YANIT ARAMALIYIZ!
*Türkiye’nin son yıllarda izlediği dış politika stratejisi
Yeni Osmanlıcılık olarak adlandırılan doktrine göre yönetiliyordu.
*Sayın Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun ‘Türkiye’nin ateş
çemberiyle sarılı’ şeklindeki sözleri , “Başbakan ve çevresindekiler PKK’ya
açık şekilde tehditkâr bir kıvılcım muamelesi yaptı. Yöneticiler bunu yapmamalı çünkü Kürtler
geçen yıllarda sorumluluk sahibi bir müzakere ortağı olduklarını kanıtladı.
Türkiye’nin güneyindeki dost bir fiili Kürt yönetimi, IŞİD ile sınır
paylaşmaktan çok daha iyi”
*Türkiye’nin tavır değişikliğinde kısmen aylarca Washington
ile Ankara arasında yürütülen müzakerelerin etkili oldu. Türkiye, Suriye içinde
uçuşa yasak bölgenin uygulanması için bastırıyordu. Washington da Türk sınırına
yakın yerleri IŞİD militanlarından arındırmak için ABD ve Türk uçaklarının
devriye gezeceği, bir ‘tampon bölgenin’ kurulmasını kabul ederek bir miktar geri
adım attı gibi gözüküyor.
*Ancak Türkiye, IŞİD ’e karşı baskınlarının PKK’ya karşı
baskınlarla birlikte gerçekleşmesinde ısrar etti gibi gözüküyor. Bu meseleleri
karmaşıklaştırıyor çünkü koalisyon, IŞİD ’e karşı Kürt güçleriyle birlikte
çalışıyor açıklaması ortada. Bu durum, PKK ile sürdürülen kırılgan ateşkesi
sona erdirerek Türkiye’de şiddetin yeniden başlaması korkularını artırabilir.
*Son baharda yapılacak olası seçimlerde. Milliyetçi oyları
çekme umudu. PKK’ya yönelik sert tutum buna yardımcı olabilir.
*Geçtiğimiz 18 ayda sahada IŞİD’ e yönelik en etkili
mücadeleyi veren, PKK’ya yakın Suriyeli Kürt güçleri YPG ve Erbil’den yönetilen
peşmerge güçleri oldu.
*Kürt saflarını zayıflatmak sadece IŞİD ’in kuzeyde ele
geçirdiği yerleri genişletmesine ve gücünü pekiştirmesine, güneyde de Bağdat’a
yaklaşmasına yardımcı olur. Bombardıman ayrıca Türkiye’deki Kürtlerle güvenlik
güçleri arasındaki ufak boyutlu çatışmaları alevlendirip bunu kanlı ve korkunç
bir cehenneme dönüştürebilir. Türkiye’nin Kürt sorununda yaşadığı ilerlemeyi
sarsacak olsa bile, sınırında IŞİD ’e karşı koyabilen tek güç Kürtler.
*İki cephede süren bu müstehzi ve anlamsız savaş,
Türkiye’nin şu ana kadarki en ağır yanılgısı olabilir. Yine de hâlâ kıvılcımı
söndürme şansı bulunabilir. PKK ile acele bir ateşkes ve müzakerelerin devamı
ile İmralı’yla sağlanmış olan geçici ateşkes kurtarılabilir.
*Ankara bu düşmanlığı yeniden canlandırmak için daha kötü
bir zaman
*IŞİD ne kadar sevinse yeri. Çünkü PKK’nın askeri ve
lojistik desteği olmadan Suriyeli Kürtler Kobani’yi asla kurtaramazdı.
*Türkiye’nin IŞİD ’i hedef alan askeri operasyonu, PKK’ya
saldırmakta kullandığı giderek açıklık kazanıyor.
*Türkiye, Kürt devleti korkusunu her fırsatta Kürtlerin
silahlı koluna saldırmakta kullanıyor. Bu politikayla erken genel seçimlerde
HDP’nin demokratik olmayan yüzde 10 barajına takılmasını ve AK Parti’nin
yeniden tek başına iktidar olmasını sağlayacak bir ortam yaratmaya çalışıp
çalışmadığı belli değil.
* Kuvvet politikası uygulamakla yıllardır süregelen Kürt
meselesini müzakereler yoluyla sonuçlandırma fırsatı tehlikeye atılmakta. Türkiye yumuşamaz ve PKK barış sürecinin sona
erdiği açıklamasını geri almazsa çatışmalar yeniden başlar ve Türkiye
huzursuzluğa sürüklenir.
*Türkiye, hava saldırılarıyla IŞİD ve PKK’ya karşı çok
tehlikeli iki cepheli bir savaşa girişti. Ve bu savaşa çok büyük iç politik
gerginlikler eşlik ediyor. Durum çok çabuk kontrolden çıkabilir. Turizm gibi
Türkiye’nin milyarlarca dolarlık gelir elde ettiği önemli ekonomi branşları,
tırmanan gerginliklere son derece hassas tepki gösterir. Diğer yatırımcıların
Türkiye’nin istikrarına duyduğu güven de zarar görebilir. Türklere mütevazı bir
refah getiren son yılların pek çok başarısı tehlikeye girer gibi.
*Türkiye ve ABD’nin Suriye’nin kuzeyinde fiili güvenli bölge
konusunda anlaşmaya vardığını söz konusu bölgeyi ‘IŞİD ’den arındırılmış bölge’
olarak ;
Güvenli bölge Fırat Nehri’nin batısında 110 kilometre
uzunluğa ve Halep’e kadar yaklaşık 65 kilometre genişliğe sahip olacak. Güvenli
bölgenin tam anlamıyla uygulanması halinde Amerikan uçakları Suriye hükümeti
tarafından idare edilen üs ve hava savunma bölgelerine yakın olacak bu da rejim
ile savaşan muhaliflere avantaj sağlayacak.
Türkiye, uzun zamandan bu yana talep ettiği büyük çaplı
“uçuşa yasak bölge” ilanı olmasa da güvenli bölgenin Türkiye’deki 2 milyon
olduğu tahmin edilen mülteci için korunaklı bir alan olabilir.
ABD’nin söz konusu bölgeyi resmi olarak ‘korunmuş bölge’
şeklide tanımlayacağını Türkiye ile ortaklaşa yürütülecek herhangi bir askeri
girişim uçuşa yasak bölge uygulamasını içermeyecek”
Söz konusu güvenli alanı ‘IŞİD ’den arındırılmış bölge’
şeklinde tanımlamayı tercih eden yetkililer bunun Türkiye’nin Suriye sınırında
güvenlik ve istikrarı temin edeceğini söyleyebiliriz.