24 Temmuz 2015 Cuma


Suruç’taki saldırıyı yüksek sesle düşünelim.

 

* Son dönemde;  DAEŞ ( IŞİD) üyelerinin Türkiye’de gözaltına alınmalarına ve

* Suriye Kürtlerinin örgüte yönelik başarılarına misilleme olarak denilebilir.

 (YPG’nin önemli bir askeri başarı göstererek IŞİD ’i Akçakale sınırındaki bölgeden püskürtüp, Kamışlı ile Kobane arasında koridor açmayı başarması)

Başka ne gibi değerlendirmelerde bulunabiliriz.? Başlık olarak bakarsak;

*Suruç’taki Saldırı, AK Parti ile Kürtleri de karşı karşıya getirdi mi?

 *Çoğu İstanbul’dan ve 2013’te Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan’a karşı Gezicilerin katılmış solcu Türklerin de HDP saflarına katıldığını “Bu kesimi hedef almak IŞİD’ in stratejisi mi?

* Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 30 yıl süren PKK ile çatışmalara son verme amacıyla görüşmelere başlamasının ardından iki yıl boyunca çatışmasız dönemdi. Ve PKK silahlı eyleme girişmedi. Ancak örgüt yeniden silaha başvuruyor. Bu, Kürtlerin kendi kendine ilan ettiği halifeliğinde militanlarıyla savaşması yerine Türklerle savaşmasını tercih eden IŞİD ’in de işine  gelmekte midir.?

*Türklerle Kürtler arasında Çözüm süreç öncesi mücadele yeniden başlarsa, bu üzerindeki baskının azalacağı IŞİD ’e bir yarar görünmekte midir?

*Türkiye’nin sorununun kalbinde, Suriye politikası var diyebilir miyiz.?

*Türkiye şimdi bu sınır hattını kapatma yolunda adımlar atmaktadır. Ve bu hareketi geri tepme mi?

*İŞİD ’in Türkiye’de sınırdan İstanbul’a uzanan uyuyan hücreleri olduğuna inanılıyor. Suruç sonrası güvenlik birimleri IŞİD ’e karşı azimle savaşmaya başladı. Ancak bazı uzmanlar ideolojik mücadelenin henüz başlamadığı uyarısında bulunuyor..

*Suruç saldırısı, Türkiye’de siyasi gündemi giderek artan oranda ülkenin Suriye savaşına dâhil olmasını belirleyen bir çıkış noktası mı?

*Türkiye içerde ve dışarda tartışılan konu ise,

  (550 mil (937 kilometre) uzunluğundaki Türkiye sınırından gidip gelmelerin, 2011 yılından bu yana Suriye’deki  DAEŞ (İŞİD ‘in)  büyümesinde hayati rol oynadığı)

* Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın IŞİD ’lileri "teröristler" olarak nitelendirdiğini,

*Terör ordusu DAEŞ; sessizce varılmış uzlaşmaların, sahte vefanın peşinde değil. Onları  ilgilendiren tek şey, güç bölgesini genişletmek.

 Ve yaptıklarını doğru okumak gerekirse, İŞİD;  Türkiye’nin de kendilerini ait olmasını hedefliyor. Bu nedenle de savaşı Türkiye’ye taşıyorlar mı?

*Suruç  ‘ta Bir IŞİD militanı tarafından düzenlenen intihar saldırısı; Saldırı gerçekten IŞİD tarafından yapıldıysa bu, örgütün Türkiye toprakları içinde düzenlemeye cesaret ettiği ilk büyük çaplı saldırı olacak.

Bu saldırı ayrıca, Türkiye’deki Kürtlerin, Suriye’deki kardeşlerine verdiği desteğin savaşın Türkiye’ye sıçramasına neden olabileceğine ilişkin bir uyarı olarak ta   görüle bilinir mi ?

 *Saldırı açıkça Kobani’yle bağlantılı. Aynı zamanda Türkiye’deki Kürt siyasi güçlerini ve  özellikle de     7 Haziran’daki seçimlerde ilk kez meclise giren HDP ’yi hedef almış gibi görünüyor.

*Türkiye, IŞİD’ e karşı ABD öncülüğünde oluşturulan koalisyonun parçası olmasına rağmen İncirlik’in kullanılmasına izin verdi.

*Türkiye’nin Kobani direniş günlerinde ki tavrı nedeniyle ABD’yi YPG’yle işbirliğine yöneltti. Bu, YPG ile PKK arasında bir fark görmeyen TSK ‘daki generalleri öfkelendirdi.

*Türkiye’yi  IŞİD ’le savaştan uzak tutma çabası bir ölçüde Kürt milliyetçiliğine karşı çıkmasından, bir ölçüde de İŞİD terörden çekinmesinden kaynaklanabilir. Ama Suruç’taki saldırı, iki durumda da bunun işe yaramadığını gösteriyor.

*(Suriye Devlet Başkanı) Esad hala iktidarda ve Kürtler önemli bir toprak parçasını kontrol ediyor.

*Suruç saldırısından sonra vahim bir şekilde Goethe’nin ‘Sihirbazın Çırağı’ şiirindeki gerçeklikle tanıştı: ‘Çağırdığım ruhlar, artık gitmiyor.’

*Düşmanın Düşmanı da düşmanındır. Mantığı mı hakim mi?…

* ’’Kürt düşmandır’’  saplantısından kurtulmak gerekir.

*DAEŞ (IŞİD )in  Türkiye’deki ağını zararsız hale getirmek  çok zor mu  olacak?

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder