14 Mart 2015 Cumartesi


TÜRKİYE –  SURİYE    IRAK – MUSUL - PKK – DAİŞ 

 

Suriye’de

4 yıldır süren bir savaş ortamında halen liderliğini sürdüren Esad, son dönemlerde dış dünyaya verdiği 4 önemli röportajı ile vermek istediği mesajlarına bakacak olursak;

Esad; görevinde ve devrilmeyen lider ve devrilmeyecek bir liderin yanında yumuşak görüntülü, Mağdur bir taraf görüntüsünü vermektedir. Suriye silahlı kuvvetlerin ile istihbaratın yaptıkları faili meçhul olaylar kendisinin bilgisi dışında olduğunu ve Suriye’nin açıkça tek temsilcisi olduğunu, ABD’ nin de bunu kabul etmesini ve aynı şekilde Türkiye’yi de ikna etmesinin altını çizmektedir.

DAİŞ tehlikesi ABD ve Avrupa için bir tehdit oluşturmaktadır. Hedef DAİŞ (İŞİD) olmalıdır. Suriye’de DAİŞ ile mücadele edecek tek gücün Suriye Hükümeti ve ordusu olduğunu, Suriye muhalifler ile diğer grupların ne DAİŞ ile, El Kaide veya El Nüsra ile savaşacak güçlerinin olmadığını, ABD ve Avrupa ile ortak düşmanın DAİŞ olduğunu belirtmektedir.

Esad,  Suriye ve Irakta’ ki İŞİD ‘e karşı duruşu nedeniyle bir anda Batı ve Esad’ı ortak düşmana karşı aynı safta buluşturdu.

Yani Esad; ABD ve Avrupa ile ilişkilerini DAİŞ üzerinden Suriye’de etkinliğini ve liderliğini sürdürmenin çabasındadır.

Esad; Rusya, Çin ve Birleşmiş Milletler Güvenlik konseyi tarafından korunmakta olduğunu da belirtelim.

 IRAK;

Bugün Irak kâğıt üstünde bir devlettir. Saddam sonrası bölünme başlamıştır. Irak yönetimi çaresiz ve yaşanan olaylardan bunalmıştır.

Irak ordusu Bir milyonun üzerinde ama askeri disiplin ve manevi birlikten yoksundur. Ordunun kuruluşu dini ve etnik temeldedir. Sünni askerlerin Sünni DAİŞ ‘le silahlı mücadeleye girmeyecekler gibidirler. 

Ve Irak ordusu DAİŞ ile mücadele edemez görünümünde.

DAİŞ ile Irak’ta bölünme engellenemez görülmektedir.

 MUSUL ;

DAİŞ’ in elinde bulunan Musul’un Kobani gibi geri alınması önemlidir.

DAİŞ ile burada bir savaşın şartları çok zor görünmektedir. Irak ordusu DAİŞ ile savaşa girmeyeceği koşulunu değerlendirirsek DAİŞ’ in Musul’dan çıkartılması daha da zorlaşacaktır.

Suriye’de Esad’ın iktidarda kalması için Öncelikle Irak’ta gelişmeler çok önemlidir.

Irak ordusu ve Peşmerge; İŞİD ‘e ağır kayıplar verdirirse ve Musul’u geri alırsa İŞİD ve halifesi tarih sayfalarında yerini alır.

Aksi halde ABD Suriye’de geri adım atabilir. Ve ESAD ve rejimi ile iş birliğine girebilir mi?

 PKK ;

AK Parti hükümeti ile HDP arasında açıklanan 10 maddelik çözüm süreci metninde önemli bir cümle açıklandı yani Abdullah Öcalan’ın 21 Mart Newroz çağrısında;

‘’ olağan üstü kongreyi toplama ve Türkiye’ye karşı silahlı mücadeleye son verme kararının alınması ‘’

Silahlı mücadeleye son vermek ayrı silah bırakmak ayrıdır.
Elbette Suriye, Irak’taki gelişmeler önemlidir.

DAİŞ ve buna benzer örgütler Suriye ve Irakta durmaktadır ve bu örgütler Kürtler için tehlike olduğu bilinmektedir.

DAİŞ ‘ten Musul ‘un geri alınması ABD ‘nin Irak ve Suriye politikasında değişikliklere yol açacaktır ve bununla Kürtlerin daha güçlü olarak bölgede söz sahibi olacaklarından Musul üzerinde PKK ve Peşmergelerin yoğunlaştığı görülmektedir.

Irak’ta hükümet değişikliği ile yeni kurulacak hükümete Saddam gibi bir diktatörün gelme ihtimali de vardır. Halepçe katliamı hafızalardadır.

 Suriye’deki gelişmeler ve PYD’ nin konumu da dikkate alırsak;

Ortaya şu sonuç çıkmaktadır.

 PKK ; Irak ve Suriye’de bu tablo karşısında görevleri olduğunu bu nedenle silah bırakmak yerine Türkiye’ye karşı silahlı mücadeleye son vermek çağrısı üzerinde durabilir.

Bu durumda Türkiye’de çözüm süreci elbette rayında devam edecektir. Ama bu durumdaki gelişmeleri ve tartışmaları duyar gibiyim.

 
Türkiye;

Bölgedeki gelişmeleri yakından takip ettiği gibi Sayın Başbakanın Musul’a Türk askerinin müdahalesi doğrudan olmayacağı gibi müdahalede kayıtsız kalmayacağız şeklindeki açıklaması Türkiye’nin Musul üzerindeki politikasının ipuçlarını vermektedir.

Elbette Musul’daki gelişmelere kayıtsız kalınmaz.

CHP ise bu durumda Musul’a yapılacak her türlü desteğe ve hükümetin söylemlerine karşı çıkacak gibi.

Türkiye; çözüm sürecinde sadece Türkiye’deki Kürtler değil de Suriye ve Iraktaki Kürtlerinde hep birlikte bu aşamada ele alınmalıdır. Zira bölgedeki gelişmeler Türkiye’ye yansıyacaktır. Bunun örneklerini geçmişte gördük. Kısaca;

Türkiye’nin bölgede etkinliği olmalıdır. 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder