14 Mart 2015 Cumartesi



Ahmet Kaya-Bahtiyar






Ahmet KAYA

 

 ‘’Kod Adı Bahtiyar ‘’

 

Ahmet KAYA İstanbul Barış Müzik'te ilk albümlerini çıkardığı yılların hemen akabinde

1989 yılında kendisiyle yaptığım bir görüşmede 1987 yılında dağa giden kardeşim Metin DEĞER için özgün bir parça yapmasını istemiştim.

O da Bahtiyar'ı seslendirdi.

 KOD Adı: BAHTİYAR

Diyarbakırlıymış

Kod adı Bahtiyar / Kod adı Baver

Suçu saz çalmakmış / Suçu Dağa çıkmakmış

Öğrendiğim kadar....

Gazete de çıktı 3 satır yazı / gazetede çıktı haberleri  ‘’Metin Değer dağa çıktı’’

Ahmet Kaya ile kaset çıktıktan sonra aramızdaki konuşmamızda bana ''Bu türküm bile yasaklanacak adı yok ama kendi var ilerde tekrar söylerim'' demişti..

 Gerçekten de öyle oldu. Uzun süre bu türküsü yasaklanmıştı Ahmet KAYA 'nın...

Şehit olan kardeşim Bawer'e atfen paylaşmak istedim "Bahtiyar'ı"..

A.      KAYA 'ya da bir kez daha teşekkürler..

TÜRKİYE –  SURİYE    IRAK – MUSUL - PKK – DAİŞ 

 

Suriye’de

4 yıldır süren bir savaş ortamında halen liderliğini sürdüren Esad, son dönemlerde dış dünyaya verdiği 4 önemli röportajı ile vermek istediği mesajlarına bakacak olursak;

Esad; görevinde ve devrilmeyen lider ve devrilmeyecek bir liderin yanında yumuşak görüntülü, Mağdur bir taraf görüntüsünü vermektedir. Suriye silahlı kuvvetlerin ile istihbaratın yaptıkları faili meçhul olaylar kendisinin bilgisi dışında olduğunu ve Suriye’nin açıkça tek temsilcisi olduğunu, ABD’ nin de bunu kabul etmesini ve aynı şekilde Türkiye’yi de ikna etmesinin altını çizmektedir.

DAİŞ tehlikesi ABD ve Avrupa için bir tehdit oluşturmaktadır. Hedef DAİŞ (İŞİD) olmalıdır. Suriye’de DAİŞ ile mücadele edecek tek gücün Suriye Hükümeti ve ordusu olduğunu, Suriye muhalifler ile diğer grupların ne DAİŞ ile, El Kaide veya El Nüsra ile savaşacak güçlerinin olmadığını, ABD ve Avrupa ile ortak düşmanın DAİŞ olduğunu belirtmektedir.

Esad,  Suriye ve Irakta’ ki İŞİD ‘e karşı duruşu nedeniyle bir anda Batı ve Esad’ı ortak düşmana karşı aynı safta buluşturdu.

Yani Esad; ABD ve Avrupa ile ilişkilerini DAİŞ üzerinden Suriye’de etkinliğini ve liderliğini sürdürmenin çabasındadır.

Esad; Rusya, Çin ve Birleşmiş Milletler Güvenlik konseyi tarafından korunmakta olduğunu da belirtelim.

 IRAK;

Bugün Irak kâğıt üstünde bir devlettir. Saddam sonrası bölünme başlamıştır. Irak yönetimi çaresiz ve yaşanan olaylardan bunalmıştır.

Irak ordusu Bir milyonun üzerinde ama askeri disiplin ve manevi birlikten yoksundur. Ordunun kuruluşu dini ve etnik temeldedir. Sünni askerlerin Sünni DAİŞ ‘le silahlı mücadeleye girmeyecekler gibidirler. 

Ve Irak ordusu DAİŞ ile mücadele edemez görünümünde.

DAİŞ ile Irak’ta bölünme engellenemez görülmektedir.

 MUSUL ;

DAİŞ’ in elinde bulunan Musul’un Kobani gibi geri alınması önemlidir.

DAİŞ ile burada bir savaşın şartları çok zor görünmektedir. Irak ordusu DAİŞ ile savaşa girmeyeceği koşulunu değerlendirirsek DAİŞ’ in Musul’dan çıkartılması daha da zorlaşacaktır.

Suriye’de Esad’ın iktidarda kalması için Öncelikle Irak’ta gelişmeler çok önemlidir.

Irak ordusu ve Peşmerge; İŞİD ‘e ağır kayıplar verdirirse ve Musul’u geri alırsa İŞİD ve halifesi tarih sayfalarında yerini alır.

Aksi halde ABD Suriye’de geri adım atabilir. Ve ESAD ve rejimi ile iş birliğine girebilir mi?

 PKK ;

AK Parti hükümeti ile HDP arasında açıklanan 10 maddelik çözüm süreci metninde önemli bir cümle açıklandı yani Abdullah Öcalan’ın 21 Mart Newroz çağrısında;

‘’ olağan üstü kongreyi toplama ve Türkiye’ye karşı silahlı mücadeleye son verme kararının alınması ‘’

Silahlı mücadeleye son vermek ayrı silah bırakmak ayrıdır.
Elbette Suriye, Irak’taki gelişmeler önemlidir.

DAİŞ ve buna benzer örgütler Suriye ve Irakta durmaktadır ve bu örgütler Kürtler için tehlike olduğu bilinmektedir.

DAİŞ ‘ten Musul ‘un geri alınması ABD ‘nin Irak ve Suriye politikasında değişikliklere yol açacaktır ve bununla Kürtlerin daha güçlü olarak bölgede söz sahibi olacaklarından Musul üzerinde PKK ve Peşmergelerin yoğunlaştığı görülmektedir.

Irak’ta hükümet değişikliği ile yeni kurulacak hükümete Saddam gibi bir diktatörün gelme ihtimali de vardır. Halepçe katliamı hafızalardadır.

 Suriye’deki gelişmeler ve PYD’ nin konumu da dikkate alırsak;

Ortaya şu sonuç çıkmaktadır.

 PKK ; Irak ve Suriye’de bu tablo karşısında görevleri olduğunu bu nedenle silah bırakmak yerine Türkiye’ye karşı silahlı mücadeleye son vermek çağrısı üzerinde durabilir.

Bu durumda Türkiye’de çözüm süreci elbette rayında devam edecektir. Ama bu durumdaki gelişmeleri ve tartışmaları duyar gibiyim.

 
Türkiye;

Bölgedeki gelişmeleri yakından takip ettiği gibi Sayın Başbakanın Musul’a Türk askerinin müdahalesi doğrudan olmayacağı gibi müdahalede kayıtsız kalmayacağız şeklindeki açıklaması Türkiye’nin Musul üzerindeki politikasının ipuçlarını vermektedir.

Elbette Musul’daki gelişmelere kayıtsız kalınmaz.

CHP ise bu durumda Musul’a yapılacak her türlü desteğe ve hükümetin söylemlerine karşı çıkacak gibi.

Türkiye; çözüm sürecinde sadece Türkiye’deki Kürtler değil de Suriye ve Iraktaki Kürtlerinde hep birlikte bu aşamada ele alınmalıdır. Zira bölgedeki gelişmeler Türkiye’ye yansıyacaktır. Bunun örneklerini geçmişte gördük. Kısaca;

Türkiye’nin bölgede etkinliği olmalıdır. 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

3 Mart 2015 Salı


Çözüm süreci ve 10 madde tartışılırken diğer taraftan paralel olarak hem siyasi hem de ekonomi alanda da atılacak adımların birlikte yürütülmesi gerekir. Aksi halde beklenmeyen sonuçlarda doğabilir. Sürece zarar verebilir.

 

EKONOMİ

 

·         Bölgesel kalkınma için Bütçeden büyük kaynaklar aktarılmalı ve her yıl bugünkünün    2 kat düzeyinde kamu kaynağını Bölgesel Sosyo  - Ekonomik kalkınma için ayrılmalıdır.

·         Bölgeye kaynak aktarımı için gerekecek kurumsal yapı kurulmalı

·         Kalkınma için ekonomik teşvikler ve sosyal yardımlar doğrudan işsiz ve yoksul halka ulaştırabilecek kurumsal yapı oluşturulmalı.

·         Halka yakın yönetim anlayışı – yani Devletin halkıyla doğrudan ilişkiye gireceği vatandaşını yerinde gören ve duyan bir yönetim anlayışını hâkim kılmak gerekir.

·         Boşaltılmış köylere geri dönüşü devlet desteği ile hızla sağlanmalıdır. Devletin maddi ve kurumsal desteği ile yapılmalıdır.

·         Çok düşük faizli ve uzun vadeli kredi olanağı sağlayarak ev ekonomisi, el sanatları ve dokumacılığı vs ekonomik değere dönüşmesini desteklenmelidir.

·         Geçiş dönemin mağduriyetlerini hak ve hukuk temelinde giderilmelidir.

·         Dengeli kentleşme, Sağlıklı yapılaşma ve depreme dayanaklı Bölgesel planlama desteklenmelidir.

·         Refah düzeyi gelişmiş bölgeler düzeyine çıkarılmalı.

·         Toplumsal alt yapı ile Eğitim, Sağlık, Ulaşım, Haberleşme ve İletişim alanlardaki yetersizlikler hızla giderilmelidir.

·         Tarım ve Hayvancılık desteklenmeli, Meralar güveli kullanıma açılmalıdır.

·         Kobiler desteklenmelidir.

·         Kadınların mesleki eğitim olanakları geliştirilmeli ve desteklenmelidir.

·         Bölgeye tesis ve Fabrikalar için doğrudan sermaye akışını desteklenmelidir. Mevcut teşvik sistemi yerine  ‘’ Bölge Sektör ve Büyük Proje’’ temelinde yeni somut etkin ve seçici yatırım teşvik uygulaması başlatılmalıdır.

·         Kurulacak özerk ekonomik kalkınma kurumu Bölgesel kalkınma projelerinin uygulanmasında Bölge merkezli yönetim anlayışını uygulamaya geçirilmelidir.

·         GAP ve DAP hızla tamamlanmalı.

·         Adaletli gelir dağılımını hedef alınmalıdır.

·         Doğu ve güneydoğuda susuz köy – yol bırakılmamalı.

·         Kalkınma ajanslarının yönetiminde Ziraat odalarının, Mühendis ve mimar oda temsilcileri, Tabipler ve Baronun da temsilcisi olmaması gerçek tende bir eksikliktir. Bu süreçte bu eksiklikte giderilmelidir.

 

ÇÖZÜM SÜRECİ

  Öcalan PKK’ya “Silahlı mücadeleye son” çağrısını yineleyecek. İşte bu çağrının altında PKK’nın siyaset yapabilmesinin önünün açılması, Kürtlerin temel özgürlüklerinin ‘eşit yurttaşlık’ prensibiyle güvence altına alınması, yasa dışı görülen Kürt sivil toplum örgütlerinin tanınması, ayrımcılıktan vazgeçilmesi, iç güvenlik paketinin yeniden değerlendirilmesi ve anadilde ifadenin yasal güvenceye kavuşturulması beklentileri var. Taraflar, bu beklentilerin karşılanabilmesi için yeni anayasa oluşturulması konusunda da mutabıklar. Türkiye’de 7 Haziran’da yapılacak seçim öncesinde bu anlaşmanın ne şekilde işleyeceğini .?

ABD ÖCALAN’IN ÇAĞRISINI MEMNUNİYETLE KARŞILADI

ABD Dışişleri Bakanlığı, Abdullah Öcalan’ın PKK’ya silahların bırakılmasına yönelik olağanüstü kongre düzenleme çağrısı yapmasını memnuniyetle karşıladı.

ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Marie Harf, “Hükümet ve diğer tüm tarafların kalıcı barış sağlamakla ilgili çabalarını takdir ediyoruz. Henüz bilmediğimiz ayrıntıların olduğunu ve bunların ortaya çıkacağını düşünüyorum. Kesinlikle takip edeceğiz”

Abdullah Öcalan, hükümet ile İmralı heyeti arasında bir süredir görüşülen 10 maddede anlaşma sağlamasının ardından yaptığı çağrıda, “Asgari müştereğin sağlandığı ilkelerde silahlı mücadeleyi bırakma temelinde stratejik ve tarihi karar vermek için PKK’yı bahar aylarında olağanüstü kongreyi toplamaya davet ediyorum”

2 Mart 2015 Pazartesi




Çözüm süreci ve 10 madde tartışılırken diğer taraftan paralel olarak hem siyasi hem de ekonomi alanda da birlikte yürütülmesi gerekir. Aksi halde beklenmeyen sonuçlarda doğabilir. Sürece zarar verebilir.

 
EKONOMİ

 

·         Bölgesel kalkınma için Bütçeden büyük kaynaklar aktarılmalı ve her yıl bugünkünün    2 kat düzeyinde kamu kaynağını Bölgesel Sosyo  - Ekonomik kalkınma için ayrılmalıdır.

·         Bölgeye kaynak aktarımı için gerekecek kurumsal yapı kurulmalı

·         Kalkınma için ekonomik teşvikler ve sosyal yardımlar doğrudan işsiz ve yoksul halka ulaştırabilecek kurumsal yapı oluşturulmalı.

·         Halka yakın yönetim anlayışı – yani Devletin halkıyla doğrudan ilişkiye gireceği vatandaşını yerinde gören ve duyan bir yönetim anlayışını hâkim kılmak gerekir.

·         Boşaltılmış köylere geri dönüşü devlet desteği ile hızla sağlanmalıdır. Devletin maddi ve kurumsal desteği ile yapılmalıdır.

·         Çok düşük faizli ve uzun vadeli kredi olanağı sağlayarak ev ekonomisi, el sanatları ve dokumacılığı vs ekonomik değere dönüşmesini desteklenmelidir.

·         Geçiş dönemin mağduriyetlerini hak ve hukuk temelinde giderilmelidir.

·         Dengeli kentleşme, Sağlıklı yapılaşma ve depreme dayanaklı Bölgesel planlama desteklenmelidir.

·         Refah düzeyi gelişmiş bölgeler düzeyine çıkarılmalı.

·         Toplumsal alt yapı ile Eğitim, Sağlık, Ulaşım, Haberleşme ve İletişim alanlardaki yetersizlikler hızla giderilmelidir.

·         Tarım ve Hayvancılık desteklenmeli, Meralar güveli kullanıma açılmalıdır.

·         Kobiler desteklenmelidir.

·         Kadınların mesleki eğitim olanakları geliştirilmeli ve desteklenmelidir.

·         Bölgeye tesis ve Fabrikalar için doğrudan sermaye akışını desteklenmelidir. Mevcut teşvik sistemi yerine  ‘’ Bölge Sektör ve Büyük Proje’’ temelinde yeni somut etkin ve seçici yatırım teşvik uygulaması başlatılmalıdır.

·         Kurulacak özerk ekonomik kalkınma kurumu Bölgesel kalkınma projelerinin uygulanmasında Bölge merkezli yönetim anlayışını uygulamaya geçirilmelidir.

·         GAP ve DAP hızla tamamlanmalı.

·         Adaletli gelir dağılımını hedef alınmalıdır.

·         Doğu ve güneydoğuda susuz köy – yol bırakılmamalı.

·         Kalkınma ajanslarının yönetiminde Ziraat odalarının, Mühendis ve mimar oda temsilcileri, Tabipler ve Baronun da temsilcisi olmaması gerçek tende bir eksikliktir. Bu süreçte bu eksiklikte giderilmelidir.