9 Ekim 2014 Perşembe


AKP - KOBANİ – İŞİD VE SON GELİŞMELER

Tezkere TBMM ‘de kabul edildi.
*Hükümet, önceleri 49 rehinemiz için çekincelerini ortaya koymaktaydı.
Tezkere sonrası; Esad rejimin devrilmesini, Tampon bölge ve uçuşa engel Hava sahasını gündeme getirdi.
ABD ve Koalisyon güçlerinin Esad rejimin devrilmesi, tampon bölge ve Hava sahasının engellenmesi gündemlerinde yok.
Başbakan, özelikle Esad devrilsin demektedir. Yani Esad’ın devrilmesini ABD gündeme getirirse anlaşılan o zaman TSK’yi Suriye’ye gönderilecek.
Aksi halde Hükümet burnumuzun ucundaki Kobani de katliam yapılmasına göz yummaktadır. Unutulmamalı ki Türkiye’deki Kürtlerin Kobani’de veya Kobanı deki Kürtlerin Türkiye’deki Kürtlerle akrabalık bağı vardır.
Çözüm sürecinde Türkiye buna olumlu adım atması gerekirken veya insanlık katledilirken Türkiye duyarsız kalmaması gerekirken Sayın Başbakan yaptığına ‘’DANS’’ etmek denir.
Türkiye’deki Kürtler için Türkiye’nin Kobani’de olması gerekirdi.

*AKP Hükümeti,  büyük bir bölgesel güç ve Suriye sınırı boyunca Kobani kuşatması menziline onlarca tankı dizdi. Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan halen ne kenti rahatlatmak için bir şey yaptı ne de genelde İŞİD’ e karşı durdu.
Uzunca bir süre Şam’daki Esad rejimine karşı savaşan çeşitli militan grupları destekledikten sonra ABD öncülüğündeki operasyona sözde destek verdi.
Anlaşılıyor ki; Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan Suriyeli Kürtlerden nefret ediyor. IŞİD’den bile daha kötü olduklarını düşünüyor
Cumhurbaşkanı Sayın Tayyip Erdoğan, bir zamanlar Müslüman dünyaya liderlik etmeye can atıyordu. Şu anda bölgesel bir kriz yaşanırken, liderlik göremiyoruz.
Suriye’deki Kürt direnişinin sembolü olan Kobani kentinin her an düşecek olması, Türkiye’de yaşayan 15 milyon Kürdün öfkesini ateşledi. Yirmi yıldan uzun bir süre sonra yetkililer ilk defa altı şehirde sokağa çıkma yasağı ilan etti. Okullar kapatıldı, uçuşlar iptal edildi. Kürt nüfusu patlama noktasına getiren şey ise iktidardaki AKP’nin, Esad rejimine karşı savaşan İŞİD’ e açık veya kapalı bir şekilde tolerans göstermesi.
Türkiye eski düşman tablosuyla yönünü belirliyor, Kürt bağımsızlık hareketine alan yaratmak istemiyor ve Beşar Esad karşıtlığından vazgeçmiyor
Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan, PKK ile çözüm müzakerelerine aldırmadan Kürtlerle sorunlarını hiçbir şey yapmayarak çözmek istiyor. Çünkü Kobani’nin düşmesi, onların özerklik çabalarını bastıracaktır. Ancak Cumhurbaşkanı sayın Erdoğan yanlış hesap yapmış olabilir. Suriye’de ne kadar çok Kürt ölürse Türkiye’deki huzursuzluk o kadar artacak, şiddetlenecektir. Sayın  Erdoğan bir barut fıçısının üzerinde oturuyor. Türkiye’nin istikrarsızlığı NATO için bir felaket senaryosu olur
Türkiye’ye göre, Kürtlerin Suriye’de kazanması büyük Kürdistan ümitlerini artıracak. Buna karşılık IŞİD Beşar Esad rejimine karşı mücadele eden bir örgüt. O nedenle Türkiye koalisyon güçlerinin Irak’ı kurtarıp Suriye’de Esad’ı hedeflemeyen bir strateji izlemesine şüpheyle yaklaşıyor
Kızgın Kürtler sınırın karşı tarafında büyük bir felaket yaşanırken Türkiye’yi İŞİD’ le birlikte hareket etmekle suçluyor
*Kobani ’ye siyah bayrak çekilmesiyle IŞİD, Türkiye-Suriye sınırı boyunca uzanan yolun büyük bir bölümünü kontrol edecek
Irak Şam İslam Devleti’ne (IŞİD) karşı mücadele konusunda ciddiysek Kobani’ye yardım etmeliyiz. Sınırın neredeyse tümünü IŞİD ’in kontrol etmesi Türkiye’yi de riske sokar
 IŞİD’ in kentteki Kürt ve Arap mültecilere yapacağı katliamlar yeni bir insani felakete neden olacak


*Türkiye aynı zamanda Kobani’yi savunan Suriyeli Kürtlere, PKK ile bağlantılı oldukları için yardım etmekte isteksiz davrandı. Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan’ın kelime oyunu yapmaya son vermesi gerekir
Türkiye, Irak ve Suriye’de yaklaşık 30 milyon Kürdün yaşadığını ve “Birçok Kürt Kobani düşerse bundan Türkiye’nin sorumlu olacağını düşünüyor. Türkiye’nin Kobani’ye mühimmat ve silah desteğini engellediğini düşünüyorlar

*Hükümetin Kürtlerin en çok ihtiyaç duyduğu anda yardıma gelmemesi  ülke genelinde Kürtlerin protesto gösterileri düzenlemesine ve polisle çatışmasına neden oldu. Gösterilerde bir Atatürk heykeli tahrip edildi ve Türk bayrağı yakıldı. Tüm bu yaşananlar Türkleri de kızdırdı. Giderek tırmanan tansiyonun Türkler ve Kürtler arasında şiddet sarmalına dönüşmesinden endişe ediyorum.
*Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan Türkiye’yi yükselen bir güç olarak, kendisini ise ABD ve Avrupa Birliği’nden bağımsız bölgesel bir lider olarak görüyor.
Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan, Suriye ve Irak konusunda üçayaklı bir strateji benimsedi. Türkiye’nin güvenliğini sağlamak, Suriye Kürtlerin ilerlemesini asgari düzeye indirmek ve Sünni Müslümanların çıkarını gözetmek Obama ne derse desin, ya da IŞİD ne yaparsa yapsın Erdoğan bu amaçlarından vazgeçmeye niyetli değil
Irak’taki Kürdistan Bölgesel Yönetimi ile güçlenen ilişkiler de en büyük dış politika başarılarından birisiydi. Ancak Kobani’deki gelişmelerin tüm kazanımları gölgede bıraktı

*Türkiye, Suriye’deki Kürt bölgelerinde tehlikeli bir oyun oynuyor. NATO’daki müttefiklerine karşı dururken, iç barışını da tehlikeye atıyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve başbakanı Davutoğlu, Türkiye’nin IŞİD ’e karşı savaşa katılmadan önce, sınırın iki yanındaki Kürt bölgelerinde kontrolün sağlanması önceliğinden kesinlikle ödün vermiyor.
*ABD hava saldırılarında Kobani’deki Kürt militanlarla doğrudan temasa geçmek istemedi. Her ne kadar koordinasyon ile daha etkili hava saldırılarının düzenlenmesi mümkün olsa da ABD doğrudan bir bağ kurmama konusuna özen gösterdi. ABD bölgede IŞİD’e karşı savaşanlara mesafeli durup, IŞİD’e karşı mücadeleye yanaşmayan Suudi Arabistan ve Türkiye’yi kucakladı. Bunun sonucunda da koalisyon zayıfladı. Irak’ta da benzer bir durum var. IŞİD’le çatışmaların büyük kısmını Şii milisler yürütüyor ve ABD bu gruplarla temas kurmaya yanaşmıyor
ABD Dışişleri Bakanlığı tampon bölge fikrinin ele alındığını ancak henüz bunu uygulamayı henüz düşünmediklerini ifade etti.
IŞİD’ i geriletmek ve imha etmek amacıyla başlatılan ABD hava saldırılarının ne kadar zayıf kaldığı ortadadır. ABD ve müttefiklerinin karadan asker göndermemesi halinde başarı elde edilemez.
NATO ülkesi Türkiye’nin hemen sınırında bulunan bölgenin kontrolünü ele geçirmek IŞİD milislerinin öncelikli hedefi. ABD öncülüğündeki uluslararası askeri ittifakın öncelikli amacı da şehrin savunulması, sivillerin korunması ve IŞİD’in zayıflatılması. Ancak gerçekte bundan çok daha fazlası söz konusu. Kobani’de iki ayrı dünya birbiriyle savaşıyor. Bu çatışmada hayatta kalan, kendi davasını daha da güçlendirecek. Kaybedeni ise zor zamanlar bekliyor”.
Türkiye sınırına yakın olan Kobani şehrini İŞİD’ in kuşatmasına karşı Ankara’nın eylemsizliği Türkiye ile Amerika arasındaki ilişkilerde gerginliği arttı.
Türkiye’nin kendi sınırlarına bir milden az bir mesafedeki topraklarda kan dökülmesini önlemek için tedbir almak istemeyen Türkiye konusunda endişeler büyümektedir.
Suriye’de bir insani felaketin yaşandığı şeklindeki tüm yüksek sesli açıklamalardan sonra yeni bir felaketi önlemek için tedbir almamaya yönelik bahaneler ortaya atıyorlar.
NATO müttefikleri bu şekilde hareket etmezler
Kobani krizi aynı zamanda ABD öncülüğündeki koalisyonunun bir başka zaafını da ortaya çıkardı ve bu zaaf Türkiye’nin kararsızlığıdır.


*Kobani için verilen savaş bir simge haline geldi.
* Suriye’nin kuzeyindeki Kürt kentinin adı, yakın geçmişte tarihin yazıldığı yerler listesine geçti.
*Türkiye ile Amerika arasındaki ilişkilerde gerginlik arttığı yapılan açıklamalarla gündeme geldi.

 *Bana saçmalık nedir diye sorsanız, eline silahı alıp dağlara çıkmaya cesaret eden bir halka sokağa çıkma yasağı ilan etmektir


*Türkiye'nin Suriye politikasının barış sürecine zarar vermektedir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder