AKP - KOBANİ – İŞİD VE SON GELİŞMELER
Tezkere TBMM ‘de kabul edildi.
*Hükümet, önceleri 49 rehinemiz için
çekincelerini ortaya koymaktaydı.
Tezkere sonrası; Esad rejimin
devrilmesini, Tampon bölge ve uçuşa engel Hava sahasını gündeme getirdi.
ABD ve Koalisyon güçlerinin Esad
rejimin devrilmesi, tampon bölge ve Hava sahasının engellenmesi gündemlerinde
yok.
Başbakan, özelikle Esad devrilsin
demektedir. Yani Esad’ın devrilmesini ABD gündeme getirirse anlaşılan o zaman
TSK’yi Suriye’ye gönderilecek.
Aksi halde Hükümet burnumuzun
ucundaki Kobani de katliam yapılmasına göz yummaktadır. Unutulmamalı ki Türkiye’deki
Kürtlerin Kobani’de veya Kobanı deki Kürtlerin Türkiye’deki Kürtlerle akrabalık
bağı vardır.
Çözüm sürecinde Türkiye buna olumlu
adım atması gerekirken veya insanlık katledilirken Türkiye duyarsız kalmaması gerekirken
Sayın Başbakan yaptığına ‘’DANS’’ etmek denir.
Türkiye’deki Kürtler için Türkiye’nin
Kobani’de olması gerekirdi.
*AKP Hükümeti, büyük bir bölgesel güç ve Suriye sınırı
boyunca Kobani kuşatması menziline onlarca tankı dizdi. Cumhurbaşkanı Sayın
Recep Tayyip Erdoğan halen ne kenti rahatlatmak için bir şey yaptı ne de
genelde İŞİD’ e karşı durdu.
Uzunca bir süre Şam’daki Esad
rejimine karşı savaşan çeşitli militan grupları destekledikten sonra ABD
öncülüğündeki operasyona sözde destek verdi.
Anlaşılıyor ki; Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan
Suriyeli Kürtlerden nefret ediyor. IŞİD’den bile daha kötü olduklarını
düşünüyor
Cumhurbaşkanı Sayın Tayyip Erdoğan,
bir zamanlar Müslüman dünyaya liderlik etmeye can atıyordu. Şu anda bölgesel
bir kriz yaşanırken, liderlik göremiyoruz.
Suriye’deki Kürt direnişinin sembolü
olan Kobani kentinin her an düşecek olması, Türkiye’de yaşayan 15 milyon Kürdün
öfkesini ateşledi. Yirmi yıldan uzun bir süre sonra yetkililer ilk defa altı
şehirde sokağa çıkma yasağı ilan etti. Okullar kapatıldı, uçuşlar iptal edildi.
Kürt nüfusu patlama noktasına getiren şey ise iktidardaki AKP’nin, Esad
rejimine karşı savaşan İŞİD’ e açık veya kapalı bir şekilde tolerans
göstermesi.
Türkiye eski düşman tablosuyla yönünü
belirliyor, Kürt bağımsızlık hareketine alan yaratmak istemiyor ve Beşar Esad
karşıtlığından vazgeçmiyor
Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan, PKK ile
çözüm müzakerelerine aldırmadan Kürtlerle sorunlarını hiçbir şey yapmayarak
çözmek istiyor. Çünkü Kobani’nin düşmesi, onların özerklik çabalarını
bastıracaktır. Ancak Cumhurbaşkanı sayın Erdoğan yanlış hesap yapmış olabilir.
Suriye’de ne kadar çok Kürt ölürse Türkiye’deki huzursuzluk o kadar artacak,
şiddetlenecektir. Sayın Erdoğan bir
barut fıçısının üzerinde oturuyor. Türkiye’nin istikrarsızlığı NATO için bir
felaket senaryosu olur
Türkiye’ye göre, Kürtlerin Suriye’de
kazanması büyük Kürdistan ümitlerini artıracak. Buna karşılık IŞİD Beşar Esad
rejimine karşı mücadele eden bir örgüt. O nedenle Türkiye koalisyon güçlerinin
Irak’ı kurtarıp Suriye’de Esad’ı hedeflemeyen bir strateji izlemesine şüpheyle
yaklaşıyor
Kızgın Kürtler sınırın karşı
tarafında büyük bir felaket yaşanırken Türkiye’yi İŞİD’ le birlikte hareket etmekle
suçluyor
*Kobani ’ye siyah bayrak çekilmesiyle
IŞİD, Türkiye-Suriye sınırı boyunca uzanan yolun büyük bir bölümünü kontrol
edecek
Irak Şam İslam Devleti’ne (IŞİD)
karşı mücadele konusunda ciddiysek Kobani’ye yardım etmeliyiz. Sınırın
neredeyse tümünü IŞİD ’in kontrol etmesi Türkiye’yi de riske sokar
IŞİD’ in kentteki Kürt ve Arap mültecilere
yapacağı katliamlar yeni bir insani felakete neden olacak
*Türkiye aynı zamanda Kobani’yi
savunan Suriyeli Kürtlere, PKK ile bağlantılı oldukları için yardım etmekte
isteksiz davrandı. Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan’ın kelime oyunu yapmaya son
vermesi gerekir
Türkiye, Irak ve Suriye’de yaklaşık
30 milyon Kürdün yaşadığını ve “Birçok Kürt Kobani düşerse bundan Türkiye’nin
sorumlu olacağını düşünüyor. Türkiye’nin Kobani’ye mühimmat ve silah desteğini
engellediğini düşünüyorlar
*Hükümetin Kürtlerin en çok ihtiyaç
duyduğu anda yardıma gelmemesi ülke
genelinde Kürtlerin protesto gösterileri düzenlemesine ve polisle çatışmasına
neden oldu. Gösterilerde bir Atatürk heykeli tahrip edildi ve Türk bayrağı yakıldı.
Tüm bu yaşananlar Türkleri de kızdırdı. Giderek tırmanan tansiyonun Türkler ve
Kürtler arasında şiddet sarmalına dönüşmesinden endişe ediyorum.
*Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan
Türkiye’yi yükselen bir güç olarak, kendisini ise ABD ve Avrupa Birliği’nden
bağımsız bölgesel bir lider olarak görüyor.
Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan, Suriye
ve Irak konusunda üçayaklı bir strateji benimsedi. Türkiye’nin güvenliğini
sağlamak, Suriye Kürtlerin ilerlemesini asgari düzeye indirmek ve Sünni
Müslümanların çıkarını gözetmek Obama ne derse desin, ya da IŞİD ne yaparsa
yapsın Erdoğan bu amaçlarından vazgeçmeye niyetli değil
Irak’taki Kürdistan Bölgesel Yönetimi
ile güçlenen ilişkiler de en büyük dış politika başarılarından birisiydi. Ancak
Kobani’deki gelişmelerin tüm kazanımları gölgede bıraktı
*Türkiye, Suriye’deki Kürt
bölgelerinde tehlikeli bir oyun oynuyor. NATO’daki müttefiklerine karşı
dururken, iç barışını da tehlikeye atıyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve başbakanı
Davutoğlu, Türkiye’nin IŞİD ’e karşı savaşa katılmadan önce, sınırın iki
yanındaki Kürt bölgelerinde kontrolün sağlanması önceliğinden kesinlikle ödün
vermiyor.
*ABD hava saldırılarında Kobani’deki
Kürt militanlarla doğrudan temasa geçmek istemedi. Her ne kadar koordinasyon
ile daha etkili hava saldırılarının düzenlenmesi mümkün olsa da ABD doğrudan
bir bağ kurmama konusuna özen gösterdi. ABD bölgede IŞİD’e karşı savaşanlara
mesafeli durup, IŞİD’e karşı mücadeleye yanaşmayan Suudi Arabistan ve
Türkiye’yi kucakladı. Bunun sonucunda da koalisyon zayıfladı. Irak’ta da benzer
bir durum var. IŞİD’le çatışmaların büyük kısmını Şii milisler yürütüyor ve ABD
bu gruplarla temas kurmaya yanaşmıyor
ABD Dışişleri Bakanlığı tampon bölge
fikrinin ele alındığını ancak henüz bunu uygulamayı henüz düşünmediklerini
ifade etti.
IŞİD’ i geriletmek ve imha etmek
amacıyla başlatılan ABD hava saldırılarının ne kadar zayıf kaldığı ortadadır.
ABD ve müttefiklerinin karadan asker göndermemesi halinde başarı elde edilemez.
NATO ülkesi Türkiye’nin hemen
sınırında bulunan bölgenin kontrolünü ele geçirmek IŞİD milislerinin öncelikli
hedefi. ABD öncülüğündeki uluslararası askeri ittifakın öncelikli amacı da
şehrin savunulması, sivillerin korunması ve IŞİD’in zayıflatılması. Ancak
gerçekte bundan çok daha fazlası söz konusu. Kobani’de iki ayrı dünya
birbiriyle savaşıyor. Bu çatışmada hayatta kalan, kendi davasını daha da
güçlendirecek. Kaybedeni ise zor zamanlar bekliyor”.
Türkiye sınırına yakın olan Kobani
şehrini İŞİD’ in kuşatmasına karşı Ankara’nın eylemsizliği Türkiye ile Amerika
arasındaki ilişkilerde gerginliği arttı.
Türkiye’nin kendi sınırlarına bir
milden az bir mesafedeki topraklarda kan dökülmesini önlemek için tedbir almak
istemeyen Türkiye konusunda endişeler büyümektedir.
Suriye’de bir insani felaketin
yaşandığı şeklindeki tüm yüksek sesli açıklamalardan sonra yeni bir felaketi
önlemek için tedbir almamaya yönelik bahaneler ortaya atıyorlar.
NATO müttefikleri bu şekilde hareket
etmezler
Kobani krizi aynı zamanda ABD
öncülüğündeki koalisyonunun bir başka zaafını da ortaya çıkardı ve bu zaaf
Türkiye’nin kararsızlığıdır.
*Kobani için verilen savaş bir simge
haline geldi.
* Suriye’nin kuzeyindeki Kürt kentinin
adı, yakın geçmişte tarihin yazıldığı yerler listesine geçti.
*Türkiye ile Amerika arasındaki ilişkilerde
gerginlik arttığı yapılan açıklamalarla gündeme geldi.
*Bana saçmalık nedir diye sorsanız, eline
silahı alıp dağlara çıkmaya cesaret eden bir halka sokağa çıkma yasağı ilan etmektir
*Türkiye'nin Suriye politikasının
barış sürecine zarar vermektedir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder