31 Temmuz 2014 Perşembe


DÜN – BUGÜN- YARIN

2008 yılında başlayan Ergenekon davaları kamuoyunda şiddetli olarak gündemde tartışılırken ben 3 konuyu o günlerde gündeme getirmiştim ve yıllarca konuştum.

O yıllarda bir kısım insanlar (her kesimden) şiddetle benim düşünce ve sözlerime karşı çıkanlar olmuştu. Ergenekon savunucuları, Ergenekon’a karşı olanlar, Ergenekon üzerine gidenler mangalda kül bırakmadılar.

Gelelim, 3 konu üzerindeki benim cümlelerime;

1.KONU

‘’(2008 yılında) bugün Ergenekon’un üzerine gidilmekte ve Ergenekon’un 1. adamın ismi şu cismi şu veya şurada oturmuş burada yaşamış şeklinde basında sürekli haberler çıkmaktadır. Birinci adam yakalanacak denilerek bu arada bir sürü gözaltılar yapılmaktadır.

Tamam, Ergenekon’un üzerine gidilirken ve sürekli gözaltılar tutuklamalar yapılırken ve Birinci adamı yakalayacağız denildiğinde peki soruyorum bunun üzerine giden diğer ekip veya karşıda duran Ergenekon’un birinci adamı kim ve bunlar kimlerdir? Neden bu karşılarındaki Ergenekon’un, Ekibin üzerine gidilmektedir ‘’

2. KONU:

‘’Türk Hukuk sistemimize göre suç işleyen bir kişi suçu işlediği ilde yargılanır. Suçlular birden fazla ise ve Türkiye’nin herhangi bir yerinde veya yerlerinde birden fazla suçları işlemişler ise (Ergenekon’da hemen hemen birçok illerde işlenmiş gözüktüğüne göre) Hukuk sistemimize göre Türkiye’nin başkentinde yargılanma yapılır. Oda Ankara’dır.  Ergenekon davalarının İstanbul değil de Neden Ankara’da yapılmamaktadır.? Yetkili mahkeme İstanbul değil Ankara’dır. İstanbul ayrı bağımsız bir ilimiz olmadığına göre ve Eyalet bölgesi de değildir. Bu nedenle Ankara’da yapılmalıdır.  Neden İstanbul? ‘’

3.KONU

‘’ Şahsım olarak Ergenekon, JİTEM, Derin Devlet, GLADİO  veya adı ne olursa olsun hukuk dışı yapılanmalara karşıyım. Bu tür yapılanmalarla elbette mücadele edilmelidir. Kararlılıkla üzerlerine gidilmelidir. Bölgede Halka Ergenekon dediğinizde bütün Faili Meçhul Cinayetler ve tüm karanlık olaylar akla gelmektedir. Köy boşaltmaları ve infazlar gözler önünde film şeridi gibi akıllarda yer etmiştir. Bu tür yerler lağvedilmelidir. Bir kişi suçlu ise yargıda yargılanmalı yoksa kafasına kurşun sıkılarak infaz edilmemelidir.

 Bunun için bugün tartıştığımız konuların Ergenekon ile ne kadar bağlantılı bilmem veya Ergenekon kendi içinde bazılarını tasfiyemi ediyor bilmem ama;

 Ergenekon’un üzerine mi gidilecek o zaman buyurun gelin ve yüreğiniz yetiyorsa Olağan Üstü Hal bölgesinde yaşananların üzerine gidelim derin devlet mi? Ergenekon mu? JİTEM mi işte orada ve gidin üzerine

Gücünüz yetiyorsa? ‘’Evet, bu 3 konuyu her platformda söylüyordum.

Kim anlıyordu ki? Veya dinliyordu ki? Bugün, bir yerlere bağlı olan bir yerlerden talimat alan, Birisinin adamı olan veya kodlandırılan isimler dün farklı mecrayı savunurken (Ergenekon’a karşı çıkarken) bugün karşı çıktığı mecrayı savunmaktadır.

Hiçbir yere bağlı olmadan talimat almadan hak bildiğim yolda tek başıma dahi olsa ince bir tüy telin üzerinden Hukuka, Demokrasiye ve İnsan Haklarına bağlı kalarak yürüdüm.

Ve nedense sözlerim ilk anlarda hep tepki almıştır ama yıllar geçtiğinde haklılığımı her konuda gördüm ve tüm bu iddia ve haklılığım süreç içinde aleni bir şekilde ortaya çıkmış ve ispatlı olarak sabit hale gelmiştir.

Şimdi ise bir değerlendirme daha yapalım.

1.      Basında tartışılan Ergenekon’un üzerine giden diğer bir Ergenekon veya adı paralel

Yapının Bugün Üzerine kim gitmektedir?  Neden gitmektedir? Veya 2004 yılında MGK da alınan bir kararın bugün gereğimi yerine getirilmektedir? 

Avrupa Birliği sürecinde Avrupa’daki Ülkeler GLADİO ‘dan temizlenirken tek temizlenmeyen ülke Türkiye’dir

Ergenekon veya GLADIO üzerine gidilmesi ve Türkiye’nin de bu tür odaklardan temizlenmesi gerekirken neden yapılamadı?

( GLADİO başlıklı yazım aşağıda diğer yazılarımın içinde mutlaka okunması gerekir.)

2.       İstanbul’daki görülmekte olan yargılanma süreci bitirilmeli ve dava dosyaların

Görevli Ve Yetkili mahkeme Ankara Olduğundan bir an evvel dosyaların Ankara’ya neden gönderilmemektedir?

İstanbul’da başlatılan dava süreci daha önce bu sürecin Ankara’da  başlatılması girişimi oldu mu? Olduysa neden sonuç alınmadığı kamuoyu ile şeffaflık açısından paylaşılmalıdır? Yoksa bu nedenle mi dava dosyaları Ankara’ya nakledilmemektedir.? 

Bu davalarla ilgili Yeniden yargılama süreci yeniden başladığı bu süreçte bu olumlu hukuk açısından daha iyi olmaz mı?


3. 1987-2002 yılları arasında Olağan üstü Hal bölge Valiliği adı altında Olağanüstü iller ile Mücavir  illerde yaşanan olaylarla ilgili TBMM’ne verdiğim Meclis Araştırma Komisyonun kurulmasına ilişkin önergemde belirtiğim gibi OHAL bölgesinde yaşanan olayların tümü üzerin de araştırma yapılmasını ve sorumlu görevliler hakkında zaman aşımına bakılmaksızın olaylarda KUSURLU bulunanlar hakkında veya suç işlemişler ise yargıda yargılanmanın önünün açılması için komisyonun kurulması gerekir.

Bu önergem Milletvekili olduğum süreçte ele alınmadığı gibi bugüne kadar da gündem dışındadır. Bu konunun üzerine de gidilmelidir. Çözüm sürecinin başlatıldığı bu dönemde de ele alınması gereken önemli konulardandır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder