DÜN
– BUGÜN- YARIN
2008
yılında başlayan Ergenekon davaları kamuoyunda şiddetli olarak gündemde
tartışılırken ben 3 konuyu o günlerde gündeme getirmiştim ve yıllarca konuştum.
O
yıllarda bir kısım insanlar (her kesimden) şiddetle benim düşünce ve sözlerime
karşı çıkanlar olmuştu. Ergenekon savunucuları, Ergenekon’a karşı olanlar,
Ergenekon üzerine gidenler mangalda kül bırakmadılar.
Gelelim,
3 konu üzerindeki benim cümlelerime;
1.KONU
‘’(2008
yılında) bugün Ergenekon’un üzerine gidilmekte ve Ergenekon’un 1. adamın ismi
şu cismi şu veya şurada oturmuş burada yaşamış şeklinde basında sürekli
haberler çıkmaktadır. Birinci adam yakalanacak denilerek bu arada bir sürü
gözaltılar yapılmaktadır.
Tamam,
Ergenekon’un üzerine gidilirken ve sürekli gözaltılar tutuklamalar yapılırken
ve Birinci adamı yakalayacağız denildiğinde peki soruyorum bunun üzerine giden
diğer ekip veya karşıda duran Ergenekon’un birinci adamı kim ve bunlar
kimlerdir? Neden bu karşılarındaki Ergenekon’un, Ekibin üzerine gidilmektedir
‘’
2. KONU:
‘’Türk
Hukuk sistemimize göre suç işleyen bir kişi suçu işlediği ilde yargılanır.
Suçlular birden fazla ise ve Türkiye’nin herhangi bir yerinde veya yerlerinde
birden fazla suçları işlemişler ise (Ergenekon’da hemen hemen birçok illerde
işlenmiş gözüktüğüne göre) Hukuk sistemimize göre Türkiye’nin başkentinde
yargılanma yapılır. Oda Ankara’dır.
Ergenekon davalarının İstanbul değil de Neden Ankara’da
yapılmamaktadır.? Yetkili mahkeme İstanbul değil Ankara’dır. İstanbul ayrı
bağımsız bir ilimiz olmadığına göre ve Eyalet bölgesi de değildir. Bu nedenle
Ankara’da yapılmalıdır. Neden İstanbul?
‘’
3.KONU
‘’
Şahsım olarak Ergenekon, JİTEM, Derin Devlet, GLADİO veya adı ne olursa olsun hukuk dışı
yapılanmalara karşıyım. Bu tür yapılanmalarla elbette mücadele edilmelidir.
Kararlılıkla üzerlerine gidilmelidir. Bölgede Halka Ergenekon dediğinizde bütün
Faili Meçhul Cinayetler ve tüm karanlık olaylar akla gelmektedir. Köy
boşaltmaları ve infazlar gözler önünde film şeridi gibi akıllarda yer etmiştir.
Bu tür yerler lağvedilmelidir. Bir kişi suçlu ise yargıda yargılanmalı yoksa
kafasına kurşun sıkılarak infaz edilmemelidir.
Bunun için bugün tartıştığımız konuların
Ergenekon ile ne kadar bağlantılı bilmem veya Ergenekon kendi içinde bazılarını
tasfiyemi ediyor bilmem ama;
Ergenekon’un üzerine mi gidilecek o zaman
buyurun gelin ve yüreğiniz yetiyorsa Olağan Üstü Hal bölgesinde yaşananların
üzerine gidelim derin devlet mi? Ergenekon mu? JİTEM mi işte orada ve gidin
üzerine
Gücünüz
yetiyorsa? ‘’Evet, bu 3 konuyu her platformda söylüyordum.
Kim
anlıyordu ki? Veya dinliyordu ki? Bugün, bir yerlere bağlı olan bir yerlerden
talimat alan, Birisinin adamı olan veya kodlandırılan isimler dün farklı
mecrayı savunurken (Ergenekon’a karşı çıkarken) bugün karşı çıktığı mecrayı
savunmaktadır.
Hiçbir
yere bağlı olmadan talimat almadan hak bildiğim yolda tek başıma dahi olsa ince
bir tüy telin üzerinden Hukuka, Demokrasiye ve İnsan Haklarına bağlı kalarak
yürüdüm.
Ve
nedense sözlerim ilk anlarda hep tepki almıştır ama yıllar geçtiğinde
haklılığımı her konuda gördüm ve tüm bu iddia ve haklılığım süreç içinde aleni
bir şekilde ortaya çıkmış ve ispatlı olarak sabit hale gelmiştir.
Şimdi
ise bir değerlendirme daha yapalım.
1.
Basında
tartışılan Ergenekon’un üzerine giden diğer bir Ergenekon veya adı paralel
Yapının
Bugün Üzerine kim gitmektedir? Neden
gitmektedir? Veya 2004 yılında MGK da alınan bir kararın bugün gereğimi yerine
getirilmektedir?
Avrupa
Birliği sürecinde Avrupa’daki Ülkeler GLADİO ‘dan temizlenirken tek
temizlenmeyen ülke Türkiye’dir
Ergenekon
veya GLADIO üzerine gidilmesi ve Türkiye’nin de bu tür odaklardan temizlenmesi
gerekirken neden yapılamadı?
(
GLADİO başlıklı yazım aşağıda diğer yazılarımın içinde mutlaka okunması
gerekir.)
2.
İstanbul’daki görülmekte olan yargılanma
süreci bitirilmeli ve dava dosyaların
Görevli
Ve Yetkili mahkeme Ankara Olduğundan bir an evvel dosyaların Ankara’ya neden
gönderilmemektedir?
İstanbul’da
başlatılan dava süreci daha önce bu sürecin Ankara’da başlatılması girişimi oldu mu? Olduysa neden
sonuç alınmadığı kamuoyu ile şeffaflık açısından paylaşılmalıdır? Yoksa bu
nedenle mi dava dosyaları Ankara’ya nakledilmemektedir.?
Bu
davalarla ilgili Yeniden yargılama süreci yeniden başladığı bu süreçte bu
olumlu hukuk açısından daha iyi olmaz mı?
3.
1987-2002 yılları arasında Olağan üstü Hal bölge Valiliği adı altında
Olağanüstü iller ile Mücavir illerde
yaşanan olaylarla ilgili TBMM’ne verdiğim Meclis Araştırma Komisyonun
kurulmasına ilişkin önergemde belirtiğim gibi OHAL bölgesinde yaşanan olayların
tümü üzerin de araştırma yapılmasını ve sorumlu görevliler hakkında zaman
aşımına bakılmaksızın olaylarda KUSURLU bulunanlar hakkında veya suç işlemişler
ise yargıda yargılanmanın önünün açılması için komisyonun kurulması gerekir.
Bu
önergem Milletvekili olduğum süreçte ele alınmadığı gibi bugüne kadar da gündem
dışındadır. Bu konunun üzerine de gidilmelidir. Çözüm sürecinin başlatıldığı bu
dönemde de ele alınması gereken önemli konulardandır.