2 Aralık 2013 Pazartesi


              2.ARALIK SRATEJİK GÜŞÜNCE ENSTİTÜSÜ (SDE)

               KONUŞMAMIN KISA BİR BÖLÜMÜ

 

·         Türkiye Kürtlerle ilişkilerinde sadece olayı siyasi ve güvenlik meselesine
İndirgenmemelidir.Kürtler bölgenin ekonomik dinamiği ve yıldızıdır.

Kürtler bölge de Petrol, Doğal Gaz, Enerji gibi kaynaklara sahiptir.
ARA ALTINDIR.

Kara altına sahiptir. Kürtlerle ekonomik ilişki kurulması demek Trakya’da Tekirdağ da Keşan da, Rize de ordu da, Manisa ve Isparta da, Sivas ve Yozgat’ta Türkiye’nin her ilinde ve ilçesinde köylerinde Her yerde, Her evde Ayşe ve Fatma veya Ahmet ve Mehmet’in evine yansıyacaktır.
Nasıl yansıyacaktır.?

Örneğin doğal gaz  500 TL’ den 300 TL’ ye inmesi, Benzinin litresi 5 TL’den 3 TL’ye inmesi halinde evi daha ucuza ısınacak ve aracını daha ucuz benzinle dolduracak ve aynı zamanda A ‘dan Z’ye giyeceklerde ve yiyeceklerde indirimler olacaktır.
Bundan Türk Vatandaşımız mutluluk duyacaktır.

Kürtlerle ticaret ise, Su, Ulaşım ve ihalelerde Türk iş adamlarımız bölgede büyük ticaret ve iş yapacaklarından büyük parala kazanacağı gibi doğal gazın ucuzluğu da ve doğal gaz ticaretinden yılda 11 milyar dolar hepimizin mutluluğu şekline yansıyacaktır.
Doğal Gazdan yıllık 11 milyar dolardan bahsediliyor bu rakam daha çok fazladır. Ve inanıyorum bölgeden bavul ile para da gelecektir.

Bugünkü düşünce ne?
VER KURTUL

Artık Vermek Kurtulmak değildir.
Vermeden kurtulmadan birlikte yaşamak ve ekonomik iş birliğiyle Avrupalaşmak ve dünyaya açılmak düşüncesi hâkim olmaya başlayacaktır.

Doğal Gaz ve petrolde % 40 ucuzladığında ve bu indirimin diğer ürünlerde yansıyacağından şimdi hayat pahalılığından ‘’AH VAH ‘’ ediyoruz yarın ‘’AH VAH ‘’ etmeyeceğiz.
Artık Demokratikleşme zamanı.

Ekonomik ilişkilerin daha çok artmasıdır.
Türk vatandaşının ve 76 milyon insanın Refah ve Ekonomik düzeyinin artmasıdır.

·         Kürtlerin gizli Ajandası yoktur.

Bölünmek, parçalanmak ve isyan gibi düşünceleri yoktur. Birlikte kardeşçe ve onurlu şekilde yaşamaktır Amaçları.

·         Türkiye’nin Ortadoğu ve Ortadoğu’da Kürtler ve Türkiye’nin içerde 76 milyona
politikasını Yani Türkiye’nin İçte ve Dışta Politikasını

YENİDEN ÇERÇEVELEMEK GEREKİR.

YENİ DÖNEM

YENİ TÜRKİYE

·         KİMLİK bir insanın şerefidir. Onurudur ve Namusudur.

·         ANA DİLDE EĞİTİM, Bir halkın varlığının simgesidir. Özüdür.
 

·         Mikrofonu her eline alan özgürlükten zarar gelmez diye ucu açık konuşuluyor. Ama
Türkiye Ve Dünya şartlarını görmek lazımdır.

Türkiye’de Sol Partilere bakalım.
SHP 1989 Kürt Raporunu yazdı  ve Raporu hazırlayanlar o günün DGM ‘de yargılandılar. 1991 yılında Türkçe den farklı dillerin kullanılması hakkında kanun teklifi TBMM ‘ne verildi.

Ve 2013 yılına kadar Onlarca Demokratikleşme yönünde raporlar açıklandı.
Solun bu çıkışları doğru ve yerinde ve haklıdır.

2013’te çözüm sürecinde karşı çıkarken ortaya konulan gereçleler sol politikada dar görüşlülük, çıkmaz sokakta kaldıkları ve şaşkınlıklarının egemen olduğu görülmektedir.
Hiçbir gerekçe Türkiye’de akan kanın üzerinde olamaz
Hiçbir gerekçe kardeş kavgasının önünde olamaz

 Ne yazık ki kendi partimde  üstelik bir Kürt Milletvekilinin bu süreçte yaptıklarını  örneklersem.

1.      TBMM İnsan Hakları Komisyon üyesi olacaksın Ana dilde savunma Hakkı komisyonun
Gündemine geleceği gün toplantıya katılmayacaksın.

2.      Başbakan Çözüm sürecini gündeme getirdiği gün sen kalkacaksın arkasından Başbakanın ili
Olan Rize ilimizin işsizlik sorunun araştırılması için TBMM’ye araştırma önergesi vereceksin.

3.      Ana dilde savunma hakkını geçmişte savunacaksın TBMM kürsüsünde bunu
savunmayacaksın.

4.      TBMM’ye çözüm sürecinin takibi için Meclis araştırma önergesi vereceksin ve kalkıp imzanı
Geri çekeceksin.

AKP ‘YE BAKALIM
ABD ve Obama yönetimi Bir ülkeyle iyi ilişkilerinin olması için ilişkilerinde bazı önemli kıstasları vardır.  Nedir bunlar? Hükümetin Demokrasi ve İnsan Haklarına Bağlı Hukukun  Üstünlüğünün olduğun una inanması, Fikir Özgürlüğüne saygılı olan ve Fikirlerin konuşulduğu ortamda şiddete başvurmayan ve komşuları ile Barış içerisinde olan….

2013’te Bir GEZİ OLAYLARI yaşandı.

Gerek Avrupa Parlamentosu ve gerekse ABD gezi ile ilgili raporlarında bu gösterilere karşı orantısız güç kullanıldı ve fikirlerin tartışıldığı ortamda fikirle mücadele yerine şiddet kullanıldı.
Komşu ülkeleriyle hiç biriyle barış içerisinde değiliz.
Çözüm sürecine giderken bu Handikapta ortadadır.
Gezi olaylarına bakış değişmeli. Gezidekiler ne istiyor.
ŞEFAF DEMOKRASİ
EŞİTLİKÇİ YAKLAŞIMLAR ( KAYIRMACI OLMAYAN )
Olaya böyle bakılmalı ve yaklaşılmalıdır.
Komşu ülkeleriyle ilişkilerimiz gözden geçirilmelidir.

·         1920 -1927 yılları arası bölgede yönetim şekli ÖRFİ İDAREDİR.

1927 – 1947 Yılları arasında UMUMİ MÜFETTTİŞLİK VE MERKEZLERİ

1947, 1970, 1986 Yılları arası sık sık aralıklarla SIKIYÖNETİM

1987-2002 OLAĞAN ÜSTÜ HAL BÖLGESİ

82 yıl Demokrasi dışı yönetimlerle yönetildi. Bölge.


·         4 Bölgede Kütler farklıdır Suriye, İran ve Irak’ta bir bölgededir. Türkiye’de Kürtler 81

ilde 1000 İlçemizde ve 3000 beldemizdedir.

·         1920’lerde Kürtler iyi niyetli olarak sorunun çözümü için Türklere bırakmıştır. Bu

Günde Sorunun çözümü için yine iyi niyetli olarak Türk’lere bırakmıştır.

Bugün dünü eleştirirken unutmayın İttihat ve Terakki Hükümeti döneminde 1917 de Sovyetler birliğinden gelen saldırıyı korumak bahanesi ve yalanıyla o gün 700.000 Kürt kuzeye gönderilmiş ve bu 700.000 Kürt yolda hastalık ve Açlıktan ölmüştür.

O günün nüfusu neydi ? Düşünün bu kadar yüksek rakamda kişinin ölmesi..

Dünü elbet konuşa çağız da ama bugünü değil yarınlara bakmalıyız ve yarınların projelerini ortaya koymalıyız.

·         Barışa giden yolu korumak Barışı istemekten daha değerlidir.

Konuşmalarımızda Barış sürecini korumalıyız da

·         SONUÇ OLARAK

1908 de kurulan KTC Kürdistan Yükselme Derneğinin tutmuş olduğu Kürtlerin tarihi ile ilgili resmi evraklar, kayıtlar, tutanaklar ve defterler Musa ANTER’  e teslim edilmişti,  1971-1972 emniyetin baskınında el konulmuştu. Bu evraklar Diyarbakır Adliyesine gönderilmişti. Bu süreçte Kürtlerle ilgili tarihsel açıdan önemli olan bu evrakların açıklanması.

25.Ocak.2004 tarihli yürürlüğe giren yönetmelik Kanunlardan, Anayasamızın 90 cı madde son fıkrasından ve Milletler arası sözleşmelerden üstün değildir. Bu yönetmeliğin  değiştirtmesi.

Anayasamızın Türk Vatandaşlığı 66 maddesi, Eğitim ve Öğrenim hakkı 42 maddesi ve Seçme Seçilme siyasi faaliyette bulunma 67 maddesi ele alınmalıdır.
Yeni Anayasa süreci önemlidir.

Kürtlerin tarihi ile ve geçmişten bugüne kıyaslayarak gelinen süreci konuşmayacağım zamanınım yetmez. Zaten zamanını çok aştım biliyorum. Bu nedenle SDE ‘ye fotokopi ve bilgisayar ortamında kullanabilmeleri açısından hazırladığım kalın dosyamı bırakıyorum

Teşekkürler. Saygılarımla.

 

 

 

 

 

 

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder