2.ARALIK SRATEJİK GÜŞÜNCE
ENSTİTÜSÜ (SDE)
KONUŞMAMIN KISA BİR BÖLÜMÜ
·
Türkiye
Kürtlerle ilişkilerinde sadece olayı siyasi
ve güvenlik meselesine
İndirgenmemelidir.Kürtler
bölgenin ekonomik dinamiği ve yıldızıdır.
Kürtler bölge
de Petrol, Doğal Gaz, Enerji gibi kaynaklara sahiptir.
ARA ALTINDIR.
Kara altına
sahiptir. Kürtlerle ekonomik ilişki kurulması demek Trakya’da Tekirdağ da Keşan
da, Rize de ordu da, Manisa ve Isparta da, Sivas ve Yozgat’ta Türkiye’nin her
ilinde ve ilçesinde köylerinde Her yerde, Her evde Ayşe ve Fatma veya Ahmet ve
Mehmet’in evine yansıyacaktır.
Nasıl
yansıyacaktır.?
Örneğin
doğal gaz 500 TL’ den 300 TL’ ye inmesi,
Benzinin litresi 5 TL’den 3 TL’ye inmesi halinde evi daha ucuza ısınacak ve
aracını daha ucuz benzinle dolduracak ve aynı zamanda A ‘dan Z’ye giyeceklerde
ve yiyeceklerde indirimler olacaktır.
Bundan Türk
Vatandaşımız mutluluk duyacaktır.
Kürtlerle
ticaret ise, Su, Ulaşım ve ihalelerde Türk iş adamlarımız bölgede büyük ticaret
ve iş yapacaklarından büyük parala kazanacağı gibi doğal gazın ucuzluğu da ve
doğal gaz ticaretinden yılda 11 milyar dolar hepimizin mutluluğu şekline
yansıyacaktır.
Doğal Gazdan
yıllık 11 milyar dolardan bahsediliyor bu rakam daha çok fazladır. Ve
inanıyorum bölgeden bavul ile para da gelecektir.
Bugünkü
düşünce ne?
VER KURTUL
Artık Vermek Kurtulmak değildir.
Vermeden
kurtulmadan birlikte yaşamak ve ekonomik iş birliğiyle Avrupalaşmak ve dünyaya
açılmak düşüncesi hâkim olmaya başlayacaktır.
Doğal Gaz ve
petrolde % 40 ucuzladığında ve bu indirimin diğer ürünlerde yansıyacağından
şimdi hayat pahalılığından ‘’AH VAH
‘’ ediyoruz yarın ‘’AH VAH ‘’ etmeyeceğiz.
Artık
Demokratikleşme zamanı.
Ekonomik
ilişkilerin daha çok artmasıdır.
Türk
vatandaşının ve 76 milyon insanın Refah ve Ekonomik düzeyinin artmasıdır.
·
Kürtlerin gizli Ajandası yoktur.
Bölünmek,
parçalanmak ve isyan gibi düşünceleri yoktur. Birlikte kardeşçe ve onurlu
şekilde yaşamaktır Amaçları.
·
Türkiye’nin
Ortadoğu ve Ortadoğu’da Kürtler ve Türkiye’nin içerde 76 milyona
politikasını
Yani Türkiye’nin İçte ve Dışta Politikasını
YENİDEN ÇERÇEVELEMEK GEREKİR.
YENİ DÖNEM
YENİ TÜRKİYE
·
KİMLİK
bir insanın şerefidir. Onurudur ve Namusudur.
·
ANA
DİLDE EĞİTİM, Bir halkın varlığının simgesidir. Özüdür.
·
Mikrofonu
her eline alan özgürlükten zarar gelmez diye ucu açık konuşuluyor. Ama
Türkiye Ve
Dünya şartlarını görmek lazımdır.
Türkiye’de
Sol Partilere bakalım.
SHP 1989
Kürt Raporunu yazdı ve Raporu
hazırlayanlar o günün DGM ‘de yargılandılar. 1991 yılında Türkçe den farklı dillerin
kullanılması hakkında kanun teklifi TBMM ‘ne verildi.
Ve 2013
yılına kadar Onlarca Demokratikleşme yönünde raporlar açıklandı.
Solun bu
çıkışları doğru ve yerinde ve haklıdır.
2013’te
çözüm sürecinde karşı çıkarken ortaya konulan gereçleler sol politikada dar
görüşlülük, çıkmaz sokakta kaldıkları ve şaşkınlıklarının egemen olduğu
görülmektedir.
Hiçbir
gerekçe Türkiye’de akan kanın üzerinde olamazHiçbir gerekçe kardeş kavgasının önünde olamaz
1. TBMM İnsan Hakları Komisyon üyesi
olacaksın Ana dilde savunma Hakkı komisyonun
Gündemine
geleceği gün toplantıya katılmayacaksın.
2. Başbakan Çözüm sürecini gündeme
getirdiği gün sen kalkacaksın arkasından Başbakanın ili
Olan Rize
ilimizin işsizlik sorunun araştırılması için TBMM’ye araştırma önergesi
vereceksin.
3. Ana dilde savunma hakkını geçmişte
savunacaksın TBMM kürsüsünde bunu
savunmayacaksın.
4. TBMM’ye çözüm sürecinin takibi için
Meclis araştırma önergesi vereceksin ve kalkıp imzanı
Geri
çekeceksin.
AKP ‘YE
BAKALIM
ABD ve Obama
yönetimi Bir ülkeyle iyi ilişkilerinin olması için ilişkilerinde bazı önemli
kıstasları vardır. Nedir bunlar?
Hükümetin Demokrasi ve İnsan Haklarına Bağlı Hukukun Üstünlüğünün olduğun una inanması, Fikir
Özgürlüğüne saygılı olan ve Fikirlerin konuşulduğu ortamda şiddete başvurmayan
ve komşuları ile Barış içerisinde olan….
2013’te Bir
GEZİ OLAYLARI yaşandı.
Gerek Avrupa
Parlamentosu ve gerekse ABD gezi ile ilgili raporlarında bu gösterilere karşı
orantısız güç kullanıldı ve fikirlerin tartışıldığı ortamda fikirle mücadele
yerine şiddet kullanıldı.
Komşu
ülkeleriyle hiç biriyle barış içerisinde değiliz.Çözüm sürecine giderken bu Handikapta ortadadır.
Gezi olaylarına bakış değişmeli. Gezidekiler ne istiyor.
ŞEFAF DEMOKRASİ
EŞİTLİKÇİ YAKLAŞIMLAR ( KAYIRMACI OLMAYAN )
Olaya böyle bakılmalı ve yaklaşılmalıdır.
Komşu ülkeleriyle ilişkilerimiz gözden geçirilmelidir.
·
1920
-1927 yılları arası bölgede yönetim şekli ÖRFİ İDAREDİR.
1927 – 1947
Yılları arasında UMUMİ MÜFETTTİŞLİK VE MERKEZLERİ
1947, 1970,
1986 Yılları arası sık sık aralıklarla SIKIYÖNETİM
1987-2002
OLAĞAN ÜSTÜ HAL BÖLGESİ
82 yıl
Demokrasi dışı yönetimlerle yönetildi. Bölge.
·
4
Bölgede Kütler farklıdır Suriye, İran ve Irak’ta bir bölgededir. Türkiye’de
Kürtler 81
ilde 1000
İlçemizde ve 3000 beldemizdedir.
·
1920’lerde
Kürtler iyi niyetli olarak sorunun çözümü için Türklere bırakmıştır. Bu
Günde
Sorunun çözümü için yine iyi niyetli olarak Türk’lere bırakmıştır.
Bugün dünü
eleştirirken unutmayın İttihat ve Terakki Hükümeti döneminde 1917 de Sovyetler
birliğinden gelen saldırıyı korumak bahanesi ve yalanıyla o gün 700.000 Kürt
kuzeye gönderilmiş ve bu 700.000 Kürt yolda hastalık ve Açlıktan ölmüştür.
O günün
nüfusu neydi ? Düşünün bu kadar yüksek rakamda kişinin ölmesi..
Dünü elbet
konuşa çağız da ama bugünü değil yarınlara bakmalıyız ve yarınların projelerini
ortaya koymalıyız.
·
Barışa
giden yolu korumak Barışı istemekten daha değerlidir.
Konuşmalarımızda
Barış sürecini korumalıyız da
·
SONUÇ
OLARAK
1908 de
kurulan KTC Kürdistan Yükselme Derneğinin tutmuş olduğu Kürtlerin tarihi ile
ilgili resmi evraklar, kayıtlar, tutanaklar ve defterler Musa ANTER’ e teslim edilmişti, 1971-1972 emniyetin baskınında el konulmuştu.
Bu evraklar Diyarbakır Adliyesine gönderilmişti. Bu süreçte Kürtlerle ilgili
tarihsel açıdan önemli olan bu evrakların açıklanması.
25.Ocak.2004
tarihli yürürlüğe giren yönetmelik Kanunlardan, Anayasamızın 90 cı madde son
fıkrasından ve Milletler arası sözleşmelerden üstün değildir. Bu yönetmeliğin değiştirtmesi.
Anayasamızın
Türk Vatandaşlığı 66 maddesi, Eğitim ve Öğrenim hakkı 42 maddesi ve Seçme
Seçilme siyasi faaliyette bulunma 67 maddesi ele alınmalıdır.
Yeni Anayasa
süreci önemlidir.
Kürtlerin
tarihi ile ve geçmişten bugüne kıyaslayarak gelinen süreci konuşmayacağım
zamanınım yetmez. Zaten zamanını çok aştım biliyorum. Bu nedenle SDE ‘ye
fotokopi ve bilgisayar ortamında kullanabilmeleri açısından hazırladığım kalın
dosyamı bırakıyorum
Teşekkürler.
Saygılarımla.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder