Mesut Değer, 1959’da Diyarbakır’da doğdu. Avukat; 1985 yılında İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ni bitirdi. 2002 yılında 22. Dönem Diyarbakır Milletvekili seçildi TBMM İnsan Hakları Komisyonu Başkanvekilliği, “Şemdinli mi?”, “Kürt Sorunu mu?” kitaplarını yazdı.
29 Aralık 2013 Pazar
27 Aralık 2013 Cuma
25 Aralık 2013 Çarşamba
23 Aralık 2013 Pazartesi
Türkiye’de
gerçekleştirilen yolsuzluk ve rüşvet operasyonu dış basını meşgul
Etmeye Devam ediyor.
·
Lehigh Üniversitesi öğretim üyesi
Henri Barkey
Türkiye’de gerçekleştirilen yolsuzluk
Ve
operasyonuyla ilgili , “Amerika Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın
konuşmalarından rahatsız” dedi.
·
AK
Parti Hükümeti ile Gülen Hareketi arasındaki gerginlik haberlerine değinerek,
“Taraflar
arasında bir kırılma yaşanıyor, ancak bu kırılma geçici olacak ve partinin
başına başka bir isim geçtiği takdirde sona erecek, çünkü partinin tabanı ile Gülen Hareketi’nin
tabanları aynı ideolojiye sahip”
·
Henry
Barkey, “Gezi olayları sonrası hükümetten gelen komplo teorileri Obama ile
Erdoğan
ilişkisini bozdu. Erdoğan, yolsuzluk
operasyonu sonrası yine aynı söylemi kullandı. Amerika, Türkiye’de başbakan ve
partisinden yükselen ‘işin içinde Amerika var’ söylemlerinden aşırı derecede
rahatsız.
·
Yolsuzluk
soruşturması sadece bakanlara değil belki de Başbakan Erdoğan’a yakın
Başka
isimlere de sıçrayarak daha da büyüyebilir.
·
Bu
nedenle adı yolsuzluğa karışmayan milletvekillerinin partiyi kurtarmak için
Dönebilecekleri
tek isim Abdullah Gül’dür” değerlendirmeleriyle konuşmasını noktaladı.
·
Times
gazetesi, yolsuzluk ve rüşvet operasyonuna ilişkin, “Otoriter Başbakan 11
yıllık
İktidarına
en büyük zararı veren krizle karşı karşıya” diye yazdı
·
Süddeutsche
gazetesi Türkiye’deki yolsuzluk skandalını ele aldığı haberinde, “Bir
Zamanların
reformcusu Erdoğan partisini giderek bataklığın dibine sürüklüyor” diye yazdı.
·
Erdoğan’ın
tutumunu eleştiren Frankfurter Rundschau gazetesi, “Suçlanan bakanları
Kovmak ve
zarar gören ahlâklı politikacı imajını cilalamak yerine dinci rakibi Fethullah
Gülenin kendisine yönelttiği suçlamanın aynısını yapıyor. ‘Yakalayın hırsızı’
diye bağıran hırsız gibi davranıyor” dedi.
SAYIN BAŞBAKAN KONUŞMASI İSE
·
Erdoğan’ın
‘Herkes haddini bilecek’ dedi
·
Erdoğan
ile Fethullah Gülen arasındaki bir çatışmanın yansıması. Gülen, Cuma günü
Yayınladığı
vaazda polis soruşturmasına engel olmaya çalışanları kastederek ‘Allah onların
evlerine ateşler salsın, yuvalarını yıksın’ dedi. Başbakan ise yolsuzluk
iddialarından ‘hükümetini devirmeyi amaçlayan yabancı güçleri’ sorumlu tuttu ve
‘provokatif eylemlerde bulunmakla suçlanan diplomatları’ sınır dışı etmekle
tehdit etti. Tehdidin Amerika Birleşik Devletleri’nin büyükelçisi Francis
Ricciardone’ye yöneltildiği tahmin ediliyor
HALK BANK
FINANCIAL
TIMES HABERİNDE:
·
Başbakan
Erdoğan’ın ‘Türkiye’nin İran’a başlıca finansal kanalı’ olarak nitelediği
Halk bank’a
arka çıktığı
·
“Mevcut
ve eski ABD’li yetkililer, bankanın Washington ile işbirliğinin, ABD
Yatırımlarına
konu olan en az bir tane İranlı kurum ile yapılan işlemler konusunda
uyarılmasının ardından arttığını söylüyorlar ancak bazı Hazine yetkilileri,
bankanın faaliyetlerine ilişkin kaygılarını dile getirmeye devam etti. Halk
bank’taki İran’a ait hesaplardaki paralar, milyarlarca dolar değerindeki altın
almak için kullanılırken bu altın daha sonra da yaptırımlara konu olan bank
transferleri üzerindeki kısıtlamaları by pas ederek İran’a ihraç edildi. Geçen
ay İran ile nükleer müzakerelerinde geçici bir anlaşmaya varılmasının ardından
Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan Halk bank ve diğer Türk bankaların artık İran’a
yönelik ödemeleri yürütebileceklerini söyledi. ABD’nin ise, kısmi bir gevşetse
olsa da yaptırımların kalıcı bir anlaşmaya kadar yürürlükte kalacağını
vurguladı”
·
Savcıların amirlerine yürüttükleri
soruşturmalara ilişkin bilgilendirme
Zorunluluğunu getiren yeni
yönetmenlik geldi ve ayrıca gazetecilerin emniyete girişleri yasaklandı”
20 Aralık 2013 Cuma
GOOGLEDAN EN FAZLA SANSÜRÜ TÜRKİYE
TALEP EDİYOR
Google’dan
en çok sansür talep eden ülkenin Türkiye olduğu açıklandı.
Google, bu hafta açıkladığı 2013
Şeffaflık Raporunda, hangi ülkelerin kendilerinden kaç sayıda siyasi içeriğin silinmesini
istediklerini duyurdu.
BBC
Türkçenin haberine göre, Google’ın Ocak 2013ten Haziran 2013e kadar dünya
genelinden toplamda 3486 içerik silme talebi aldığı, bu taleplerin neredeyse
yarısının Türkiye’den geldiği belirtilirken, rapora göre, yılın ilk altı ayında
Türkiye’deki yetkililer Google’dan 1673 içerik silme talebinde bulundu.
Bu ise bir önceki altı aya kıyasla 10 kat
civarında bir artış gösteriyor.
Türkiye’nin
içerik silme taleplerinin yaklaşık üçte ikisinin internet üzerinde ifadeyi
sansürleyen 5651 sayılı internet yasasının ihlali iddiasıyla yapıldığı
belirtildi.
Raporda yer
alan kaldırılan ve kaldırılmayan içerikle ilgili ayrıntılardan bazıları şöyle:
Bir siyasi
yetkili ve seks skandallarıyla ilgili arama sonuçlarını kaldırmamız için bir
mahkeme kararı elimize ulaştı. Sonuçları kaldırmadık.
Bir hükümet kurumundan Kürt partisi
ve Kürt aktivistler hakkında bir blog sayfasını ve Kürdistan haritasını profil
resmi yapan bir Google+ sayfasını kaldırmamız için iki talep aldık. Hiçbirini
kaldırmadık.
Bir savcının
işinin kalitesini eleştirerek hakaret ettiği iddia edilen bir blog yazısının
kaldırılmasını öngören üçüncü tarafa yönelik bir mahkeme kararı aldık. Blogu
kaldırmadık.
Birçok
hükümet yetkilisinin telefon numaraları, şahsi e-postaları, banka hesap
bilgileri gibi detayları bulunduran blog yazılarının kaldırılması için üçüncü
taraflara yönelik üç mahkeme kararı aldık. Ürün politikalarımızı ihlal
ettikleri için bu yazıların çoğunluğunu kaldırdık.
Hükümet
kurumlarından Atatürk’le ilgili eleştirel içerik barındıran 17 Youtube videosu
ve 109 blog yazısının kaldırılması yönünde 37 talep aldık. Kendi ilkelerimizi
ihlal eden 10 videoyu kaldırdık".
Rapora göre,
2013ün ilk altı ayında Google’dan en çok içerik silme talebinde bulunan ülkeler
şöyle:
Türkiye (12 bin
162 madde için 1673 talep)
ABD (3887
madde için 545 talep)
Brezilya
(1635 madde için 321 talep)
Rusya (277
madde için 257 talep)
Hindistan
(714 madde için 163 talep)
TÜRKİYE'DEKİ YOLSUZLUK DÜNYA BASIN’INDA
·
İngiltere’nin yüksek tirajlı
gazetelerinden Financial Times,
İmam Batıdaki Gönüllü Sürgününden
Tahakküm Ediyor başlıklı haberinde, “Fethullah Gülen geçtiğimiz hafta sıra dışı
bir vaaz verdi.Gülen bu video kaydında birkaç yıl önce bir hayat kadınıyla
buluşmaya giden Türkiye’deki üst düzey bir isimden aldığı bir telefondan söz
etti. Gülen video kaydında bu kişiyi bir arkadaşı aracılığıyla uyardığını ve
bunun gibi belki 10 başka vaka olduğunu söyledi. Binlerce mil uzaktaki önemli
insanlar hakkında bu tür hassas bilgilere erişimi olduğunu düşündüren bu tür
yorumlar bir vaiz için şaşırtıcı görünebilir. Ama taraftarlarının hoca efendi
diye adlandırdıkları Gülen öyle sıradan bir din adamı değil” dedi.
·
“İkisi
de laik elite karşı savaşta güçlerini birleştirdiler ve Türkiye’de ılımlı,
demokratik
Bir İslami
hükümetinin başarılı bir örneğini tesis ettiler. Ancak şimdi bir yolsuzluk
skandalı sadece Sayın Erdoğan’ın yönetimini tehdit etmekle kalmıyor aynı
zamanda Başbakan ile bir zamanlar müttefikinin taraftarları arasında derinleşen
ve hükümeti paramparça eden bir çatlağı gözler önüne sergiliyor
·
Financial
Times gazetesi, Gülenin taraftarları ile Başbakan Erdoğan’ın artık ortak bir
Düşman olan
ordudan duydukları korkuyla birbirlerine bağlanmadıklarını belirterek,
“Erdoğan, 11 yıl önce iktidara gelmesinden bu yana en ciddi meydan okumayla karşı
karşıya
·
Gülen
hükümetin, başta Suriye’deki isyancılara desteği olmak üzere Ortadoğu’daki
aktivist
politikasına karşı çıkıyordu. Uzmanlar, tırmanan siyasi krizin, Sayın Gülenin Türk
devlet içinde elde ettiği güce vurgu yaptığını söylüyorlar. O güç ise bir dizi
seçim öncesi Sayın Erdoğan’ın çekirdek dindar muhafazakâr seçmenlerini bölmekle
tehdit ediyor. Türkiye’deki yolsuzluk ve rüşvet operasyonu ile ilgili, ülkenin en
etkili şahsiyetlerinden ikisi bir güç mücadelesi içinde. Bu Başbakanın
yönetimine ciddi bir tehlike oluşturabilir”.
·
BBC,
Gezi Parkındaki örgütsüz muhalefetin aksine Erdoğan’ın bu kez daha örgütlü bir
Muhalefetle
karşı karşıya olduğunu kaydetti.
19 Aralık 2013 Perşembe
GAZETECİLERİ HAPSE ATMADA TÜRKİYE BİRİNCİLİĞİ
YİNE KAPTI
New York merkezli Gazetecileri Koruma
Komitesi (CPJ) 2013 yılı için hapisteki gazeteciler raporunu yayınladı
CPJ’in raporunda Türkiye,
gazetecileri hapse atan ülkeler sıralamasında,
listenin yukarısında yer alırken, Türkiye’yi, İran ve Çin izledi.
Raporda Türkiye’de 2012de
parmaklıklar arkasında olan 49 gazeteci sayısı 40a düşmüş olsa da serbest
bırakılan gazeteciler hakkında davaların sürdüğü,
Bu gazetecilerin yeniden cezaevine atılmakla
yüz yüze olduğu vurgulandı.
Raporda, “Değiştirilen bazı yasalar
gazetecilerin aşırı tutukluluk süreleri göz önüne alınarak serbest kalmalarını
sağladı.
Ama Türkiye’de hâlâ bazı Kürt
gazeteciler terör suçlamaları, bazı gazeteciler de hükümete karşı darbe
girişimi hazırladıkları gerekçeleri ile hapiste” denildi.
18 Aralık 2013 Çarşamba
SINIR TANIMAYAN
GAZETECİLER ÖRGÜTÜ 2013 RAPORUNU AÇIKLADI
Sınır
Tanımayan Gazeteciler Örgütü, 2013 yılı bilançosunu açıkladı.
Rapora göre görev başında öldürülen
gazetecilerin sayısında hafif düşüş kaydedilirken kaçırılanların sayısı iki kat
arttı. Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü’nün 2013 yılı raporunda
Türkiye’de şu an en az 27 gazeteci ve
medya mensubunun yaptıkları iş nedeniyle hapiste bulundukları belirtiliyor. Toplamda 60 medya mensubunun hapiste olduğu, aralarından 29’unun
aldığı hapis cezasıyla yaptığı iş arasında doğrudan bağlantı olduğu
kaydediliyor.
Örgüt geri
kalan vakalarla ilgili araştırmaların sürdüğünü, ancak genelde tutuklu
yakınlarının da avukatların da suçlamalarla ilgili kesin bilgi edinememeleri ve
belgelere erişim imkânı bulamamaları nedeniyle araştırma yürütmenin kolay
olmadığını belirtti.Raporun Türkiye’ye ayrılan bölümünde
Türk
yargısının aşırı güvenlik endişeleri nedeniyle haber alma özgürlüğü ve hukuk
devleti ilkelerine gereken saygıyı göstermediği,
Katı yasaların da yardımıyla mahkemelerin
eleştirel gazetecileri hemen ‚terörist’ diye damgalayabildiği kaydediliyor. Raporda şu ifadelere yer veriliyor:
“Terörle
mücadele yasalarındaki temkinli reformlar ve Kürtlerle yürütülen tarihî barış
süreci, Türkiye’nin dünyada en fazla gazetecinin hapiste bulunduğu ülkelerden
biri olmasında bir şey değiştirmemiştir.
Ülkedeki demokratik kurumlar ve canlı, çok
çeşitli medya ortamı göz önüne alındığında bu paradoks olarak görünmektedir”.Raporda ayrıca polisin Gezi olaylarında sistematik olarak medya mensuplarına karşı harekete geçtiği de belirtiliyor.
Dünyada en fazla gazetecinin hapiste bulunduğu ülkeler arasında Türkiye dışında Çin, Eritre, İran ve Suriye bulunuyor.
Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü’nün 2013 yılı bilançosunda dünya genelinde iş başında öldürülen gazetecilerin sayısında hafif düşüş yaşandığına, buna karşın kaçırma vakalarının iki kat arttığına dikkat çekiliyor.
Rapora göre görev başında öldürülen gazeteci ve blogcu sayısı 2012 yılında 135 olarak kaydedilirken bu sayı 2013’te 110’a geriledi.
2012 yılında kaçırılan gazeteci sayısı 38 iken bu sayı 2013’te 87’ye yükseldi.
Dünyada gazeteciler için en tehlikeli ülke 2013’te Suriye oldu.
İç savaşın sürdüğü ülkede on profesyonel muhabir ve 35 vatandaş gazetecisi hayatını kaybetti.
Dünyanın gazeteciler için en tehlikeli ülkelerinde ilk beşe bu yıl Hindistan ve Filipinler de eklendi. Somali ve Pakistan ilk beşte yer almaya devam etti.
İstanbul’da gerçekleştirilen yolsuzluk ve rüşvet operasyonu dünya basınında yankılandı.
WALL STREET JOURNAL: “ERDOĞAN’IN KARŞILIK VERMESİ BEKLENİYOR, SALDIRILARINI GÜLEN
TOPLULUĞUYLA SINIRLI TUTMAYABİLİR”
NEW YORK TIMES: “ERDOĞAN VE GÜLEN KAVGASI, KÖKLERİ İSLAM’DA OLAN İKTİDAR PARTİSİ
İÇİNDEKİ UYUMDA SORU İŞARETLERİNE YOL AÇIYOR”
TIMES: “BU ARTIK BİR İÇ SAVAŞ”
GUARDIAN: “GÖZALTILAR, ERDOĞAN YÖNETİMİNİN KALBİNE KADAR GİRDİ”
LE FİGARO: YOLSUZLUK SKANDALI, FAZİLET VE DÜRÜSTLÜKTEN BAHSEDEN İKTİDARDAKİ İSLAMİ
MUHAFAZAKARLARA DOKUNDU”
FARS HABER AJANSI:“GÖRÜNDÜĞÜ KADARIYLA CEMAAT PARTİYİ BİTİRMEYE ANT İÇMİŞ”
EL PAIS: “OPERASYON İKTİDAR PARTİSİ İÇİNDEKİ BİR İHTİLAFTAN KAYNAKLANMIŞ
OLABİLİR”
THE ECONOMIST (İngiltere)
Erdoğan’ın
iktidarına karşı bir meydan okuma.
BBC (İngiltere)
Türk
bakanların oğulları yolsuzluk soruşturmasında gözaltına alındı.
BLOOMBERG/BUSINESSWEEK (ABD)
Türkiye’de
rüşvet soruşturması kapsamında Erdoğan’ın kabinesi ve devlet bankası var.
TAGESZEITUNG (Almanya)
İslamcılar
arasında bir mücadele.
FINANCIAL TIMES (İngiltere)
Türkiye’de
yolsuzluk soruşturmasında iş dünyasının önde gelenleri sorgulandı
CNN (ABD)
Onlarca kişi
Türkiye’de rüşvet soruşturmasında gözaltına alındı.
LE MONDE (Fransa)
Türkiye’de
Erdoğan’ın çevresine büyük darbe.
EL AHRAM (Mısır)
Türkiye
rüşvet soruşturmasında bakanların oğullarını gözaltına aldı .
THE GLOBE AND MAIL (Kanada)
Türkiye’de
yolsuzluk soruşturması bakanların oğlullarını ve iş adamlarını topladı.
EL CEZİRE (Katar)
Türkiye
rüşvet gerekçesiyle bakanların oğullarını yakaladı.
GULF NEWS (BAE)
Türkiye
rüşvet soruşturmasında bakanların oğullarını gözaltına aldı .
HANDELSBLATT (Hollanda)
Türkiye’de
üç bakan oğlu yakalandı.
DER SPIEGEL (Almanya)
Erdoğan
Gülen’e karşı: İki eski şampiyonun iktidar mücadelesi
EL ARABİYA (Suudi Arabistan-BAE)
Türkiye’de
polis rüşvet soruşturmasında bakanların oğullarını gözaltına aldı.
CYPRUS MAIL (Kıbrıs Rum Yönetimi)
TREND (Azerbaycan)
Türk
bakanların oğullarıyla ilgili yakalama haberleri inceleniyor.
VOICE OF RUSSIA (Rusya)
Baskınlarda
yakalanan 37 kişi arasında Türk bakanların oğulları da var.
THE DAILY STAR (Lübnan)
Türkiye
rüşvet soruşturmasında bakanların oğullarını ve işadamlarını gözaltına aldı.
EURONEWS (Fransa)
Türkiye’de
yolsuzluk skandalı: 3 bakanın oğulları polis tarafından gözaltına alındı.
11 Aralık 2013 Çarşamba
“ABD KONGRESİ’NDEN TÜRKİYE’YE SINIRLI
AMBARGO YASASI”
ABD Kongresi Türkiye’nin Çin’den
füze alması halinde, alınacak sistemlerin ABD ve NATO sistemleriyle uyumlu hale
getirilmesini yasaklayan bir kanun geçirme hazırlığı yaptığını ifade edeyim.
“Yasa Ulusal Savunma Yetki Yasası’nda
(NDAA) yer alan birçok sert önlemden bir tanesi. Yasanın bu ay içerisinde
Kongre gündemine gelmesi beklenmekte. Yasa kabul edilirse Türkiye’ye sınırlı
bir ambargo uygulanmış olacak
ABD’yle Türkiye arasındaki füze
gerilimi,
ABD Kongresi’nin atmaya hazırlandığı
yeni adımla resmiyet kazanıyor. Kongre’nin hafta başı görüşüleceğini açıkladığı
bir yasa tasarısı, Çin yapımı füze sistemlerinin ABD veya NATO sistemleriyle
uyumlu hale getirilmesine yönelik çalışmalarda ABD kaynaklarının kullanılmasını
yasaklıyor. Başka bir ifadeyle Türkiye Çin’in CPMEI firmasından füze sistemleri
almaya karar verirse, bu sistemleri ABD ve NATO sistemleriyle uyumlu hale
getiremeyecek ve bir tür sınırlı ambargoyla karşı karşıya kalacak. Yasa açık
bir biçimde Türkiye’nin planının önünü almayı amaçlamaktadır.
8 Aralık 2013 Pazar
7 Aralık 2013 Cumartesi
6 Aralık 2013 Cuma
4 Aralık 2013 Çarşamba
3 Aralık 2013 Salı
ŞEFFAFLIK ÖRGÜTÜ DÜNYA
YOLSUZLUK ENDEKSİNDE TÜRKİYE 53.SIRADA
Şeffaflık Örgütü 2013 Dünya Yolsuzluk Endeksi’ni açıkladı.
177 ülkenin araştırıldığı listede Türkiye 50 puanla 53. sırada yer aldı.
Türkiye 2012 listesinde 49 puanla 54. sıradaydı.
Listenin zirvesinde bir kez daha İskandinav ülkeleri yer
aldı. İlk 10 sırada şu ülkeler yer alıyor;
1) Danimarka (91 puan)
2) Yeni Zelanda (91 puan)
3) Finlandiya (89 puan)
4) İsveç (89 puan)
5) Norveç (86 puan)
6) Singapur (86 puan)
7) İsviçre (85 puan)
8) Hollanda (83 puan)
9) Avustralya (81 puan)
10)Kanada (81 puan)
Listenin dibinde ise 17 puanla iç savaşın devam ettiği
Suriye, dünyanın en fakir ülkelerinden Somali (8 puan) ve Kuzey Kore gibi
ülkeler yer alıyor. Son 10 sıradaki ülkeler şu şekilde;
168) Suriye (17 puan)
169) Türkmenistan (17 puan)
170) Özbekistan (17 puan)
171) Irak (16 puan)
172) Libya (15 puan)
173) Güney Sudan (14 puan)
174) Sudan (11 puan)
175) Kuzey Kore (8 puan)
176) Afganistan (8 puan)
177)Somali (8 puan)
2 Aralık 2013 Pazartesi
2.ARALIK SRATEJİK GÜŞÜNCE
ENSTİTÜSÜ (SDE)
KONUŞMAMIN KISA BİR BÖLÜMÜ
·
Türkiye
Kürtlerle ilişkilerinde sadece olayı siyasi
ve güvenlik meselesine
İndirgenmemelidir.Kürtler
bölgenin ekonomik dinamiği ve yıldızıdır.
Kürtler bölge
de Petrol, Doğal Gaz, Enerji gibi kaynaklara sahiptir.
ARA ALTINDIR.
Kara altına
sahiptir. Kürtlerle ekonomik ilişki kurulması demek Trakya’da Tekirdağ da Keşan
da, Rize de ordu da, Manisa ve Isparta da, Sivas ve Yozgat’ta Türkiye’nin her
ilinde ve ilçesinde köylerinde Her yerde, Her evde Ayşe ve Fatma veya Ahmet ve
Mehmet’in evine yansıyacaktır.
Nasıl
yansıyacaktır.?
Örneğin
doğal gaz 500 TL’ den 300 TL’ ye inmesi,
Benzinin litresi 5 TL’den 3 TL’ye inmesi halinde evi daha ucuza ısınacak ve
aracını daha ucuz benzinle dolduracak ve aynı zamanda A ‘dan Z’ye giyeceklerde
ve yiyeceklerde indirimler olacaktır.
Bundan Türk
Vatandaşımız mutluluk duyacaktır.
Kürtlerle
ticaret ise, Su, Ulaşım ve ihalelerde Türk iş adamlarımız bölgede büyük ticaret
ve iş yapacaklarından büyük parala kazanacağı gibi doğal gazın ucuzluğu da ve
doğal gaz ticaretinden yılda 11 milyar dolar hepimizin mutluluğu şekline
yansıyacaktır.
Doğal Gazdan
yıllık 11 milyar dolardan bahsediliyor bu rakam daha çok fazladır. Ve
inanıyorum bölgeden bavul ile para da gelecektir.
Bugünkü
düşünce ne?
VER KURTUL
Artık Vermek Kurtulmak değildir.
Vermeden
kurtulmadan birlikte yaşamak ve ekonomik iş birliğiyle Avrupalaşmak ve dünyaya
açılmak düşüncesi hâkim olmaya başlayacaktır.
Doğal Gaz ve
petrolde % 40 ucuzladığında ve bu indirimin diğer ürünlerde yansıyacağından
şimdi hayat pahalılığından ‘’AH VAH
‘’ ediyoruz yarın ‘’AH VAH ‘’ etmeyeceğiz.
Artık
Demokratikleşme zamanı.
Ekonomik
ilişkilerin daha çok artmasıdır.
Türk
vatandaşının ve 76 milyon insanın Refah ve Ekonomik düzeyinin artmasıdır.
·
Kürtlerin gizli Ajandası yoktur.
Bölünmek,
parçalanmak ve isyan gibi düşünceleri yoktur. Birlikte kardeşçe ve onurlu
şekilde yaşamaktır Amaçları.
·
Türkiye’nin
Ortadoğu ve Ortadoğu’da Kürtler ve Türkiye’nin içerde 76 milyona
politikasını
Yani Türkiye’nin İçte ve Dışta Politikasını
YENİDEN ÇERÇEVELEMEK GEREKİR.
YENİ DÖNEM
YENİ TÜRKİYE
·
KİMLİK
bir insanın şerefidir. Onurudur ve Namusudur.
·
ANA
DİLDE EĞİTİM, Bir halkın varlığının simgesidir. Özüdür.
·
Mikrofonu
her eline alan özgürlükten zarar gelmez diye ucu açık konuşuluyor. Ama
Türkiye Ve
Dünya şartlarını görmek lazımdır.
Türkiye’de
Sol Partilere bakalım.
SHP 1989
Kürt Raporunu yazdı ve Raporu
hazırlayanlar o günün DGM ‘de yargılandılar. 1991 yılında Türkçe den farklı dillerin
kullanılması hakkında kanun teklifi TBMM ‘ne verildi.
Ve 2013
yılına kadar Onlarca Demokratikleşme yönünde raporlar açıklandı.
Solun bu
çıkışları doğru ve yerinde ve haklıdır.
2013’te
çözüm sürecinde karşı çıkarken ortaya konulan gereçleler sol politikada dar
görüşlülük, çıkmaz sokakta kaldıkları ve şaşkınlıklarının egemen olduğu
görülmektedir.
Hiçbir
gerekçe Türkiye’de akan kanın üzerinde olamazHiçbir gerekçe kardeş kavgasının önünde olamaz
1. TBMM İnsan Hakları Komisyon üyesi
olacaksın Ana dilde savunma Hakkı komisyonun
Gündemine
geleceği gün toplantıya katılmayacaksın.
2. Başbakan Çözüm sürecini gündeme
getirdiği gün sen kalkacaksın arkasından Başbakanın ili
Olan Rize
ilimizin işsizlik sorunun araştırılması için TBMM’ye araştırma önergesi
vereceksin.
3. Ana dilde savunma hakkını geçmişte
savunacaksın TBMM kürsüsünde bunu
savunmayacaksın.
4. TBMM’ye çözüm sürecinin takibi için
Meclis araştırma önergesi vereceksin ve kalkıp imzanı
Geri
çekeceksin.
AKP ‘YE
BAKALIM
ABD ve Obama
yönetimi Bir ülkeyle iyi ilişkilerinin olması için ilişkilerinde bazı önemli
kıstasları vardır. Nedir bunlar?
Hükümetin Demokrasi ve İnsan Haklarına Bağlı Hukukun Üstünlüğünün olduğun una inanması, Fikir
Özgürlüğüne saygılı olan ve Fikirlerin konuşulduğu ortamda şiddete başvurmayan
ve komşuları ile Barış içerisinde olan….
2013’te Bir
GEZİ OLAYLARI yaşandı.
Gerek Avrupa
Parlamentosu ve gerekse ABD gezi ile ilgili raporlarında bu gösterilere karşı
orantısız güç kullanıldı ve fikirlerin tartışıldığı ortamda fikirle mücadele
yerine şiddet kullanıldı.
Komşu
ülkeleriyle hiç biriyle barış içerisinde değiliz.Çözüm sürecine giderken bu Handikapta ortadadır.
Gezi olaylarına bakış değişmeli. Gezidekiler ne istiyor.
ŞEFAF DEMOKRASİ
EŞİTLİKÇİ YAKLAŞIMLAR ( KAYIRMACI OLMAYAN )
Olaya böyle bakılmalı ve yaklaşılmalıdır.
Komşu ülkeleriyle ilişkilerimiz gözden geçirilmelidir.
·
1920
-1927 yılları arası bölgede yönetim şekli ÖRFİ İDAREDİR.
1927 – 1947
Yılları arasında UMUMİ MÜFETTTİŞLİK VE MERKEZLERİ
1947, 1970,
1986 Yılları arası sık sık aralıklarla SIKIYÖNETİM
1987-2002
OLAĞAN ÜSTÜ HAL BÖLGESİ
82 yıl
Demokrasi dışı yönetimlerle yönetildi. Bölge.
·
4
Bölgede Kütler farklıdır Suriye, İran ve Irak’ta bir bölgededir. Türkiye’de
Kürtler 81
ilde 1000
İlçemizde ve 3000 beldemizdedir.
·
1920’lerde
Kürtler iyi niyetli olarak sorunun çözümü için Türklere bırakmıştır. Bu
Günde
Sorunun çözümü için yine iyi niyetli olarak Türk’lere bırakmıştır.
Bugün dünü
eleştirirken unutmayın İttihat ve Terakki Hükümeti döneminde 1917 de Sovyetler
birliğinden gelen saldırıyı korumak bahanesi ve yalanıyla o gün 700.000 Kürt
kuzeye gönderilmiş ve bu 700.000 Kürt yolda hastalık ve Açlıktan ölmüştür.
O günün
nüfusu neydi ? Düşünün bu kadar yüksek rakamda kişinin ölmesi..
Dünü elbet
konuşa çağız da ama bugünü değil yarınlara bakmalıyız ve yarınların projelerini
ortaya koymalıyız.
·
Barışa
giden yolu korumak Barışı istemekten daha değerlidir.
Konuşmalarımızda
Barış sürecini korumalıyız da
·
SONUÇ
OLARAK
1908 de
kurulan KTC Kürdistan Yükselme Derneğinin tutmuş olduğu Kürtlerin tarihi ile
ilgili resmi evraklar, kayıtlar, tutanaklar ve defterler Musa ANTER’ e teslim edilmişti, 1971-1972 emniyetin baskınında el konulmuştu.
Bu evraklar Diyarbakır Adliyesine gönderilmişti. Bu süreçte Kürtlerle ilgili
tarihsel açıdan önemli olan bu evrakların açıklanması.
25.Ocak.2004
tarihli yürürlüğe giren yönetmelik Kanunlardan, Anayasamızın 90 cı madde son
fıkrasından ve Milletler arası sözleşmelerden üstün değildir. Bu yönetmeliğin değiştirtmesi.
Anayasamızın
Türk Vatandaşlığı 66 maddesi, Eğitim ve Öğrenim hakkı 42 maddesi ve Seçme
Seçilme siyasi faaliyette bulunma 67 maddesi ele alınmalıdır.
Yeni Anayasa
süreci önemlidir.
Kürtlerin
tarihi ile ve geçmişten bugüne kıyaslayarak gelinen süreci konuşmayacağım
zamanınım yetmez. Zaten zamanını çok aştım biliyorum. Bu nedenle SDE ‘ye
fotokopi ve bilgisayar ortamında kullanabilmeleri açısından hazırladığım kalın
dosyamı bırakıyorum
Teşekkürler.
Saygılarımla.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)