1 Kasım 2016 Salı


 

TÜRKİYE MUSUL OPERASYONUNA NEDEN KATILMAK İSTEMEKTEDİR?

·         Türkiye, bölgedeki oyunun yeni kurallarının farkına varması.

·         Musul’a müdahale etmek talebinin olduğunu, yerel milisleri eğitmesi, sahada adamlarının olması nedeniyle,

·         Ankara’nın bölgede yeni bir politikanın parçası olarak DAEŞ sonrası Musul’da ve Kuzey Irak’ta etkinliğinin olması

·         Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın Irak Başbakanı Haydar El İbadi’ye yönelik,

Sert açıklamalarını anımsarsak; Ancak bu sözler, Osmanlı İmparatorluğunun 1918 yılında yakılmasının yol açtığı eski yaraları açmak için eski olaylara dönüş yapan bir gündemin bir parçasıdır diyebiliriz. 

·         1916 yılında çizilen Sykes-Picot sınırlarının artık anlamının kalmadığını, (1.Dünya Savaşı sonunda çizilen sınırların artık kalıcı olmaktan çok uzak gibi görünmesi)

·         Irak’ta Kürt Bölgesel Yönetimi gibi özerk bir Sünni bölgesinin kurulması,

·         Ankara, Irak’ın Kuzey Irak’ta kararlara etki etmek istemesi bu aslında Rusların Suriye’de yaptıklarının benzeri demektir.

·          ABD ve AB’nin nüfuzu diplomasi ve eski politikalara bağlı kalırken sınırların ötesine güç projekte etme meselesidir. Türkiye bunun farkında olması.

·         Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan, Musul’un Türkiye’nin ulusal güvenliği için büyük önem arz ettiğini ifade ederek ‘Başika üssümüz konusunda da kimse konuşmasın. Bu üs orada duracaktır’ demişti.

·         Türkiye Musul’u Irak’taki nüfuz alanının kilit bir parçası olarak görmekte olduğunu,

·         Türkiye, ABD ve Irak’ı, Şii savaşçıları ve Kürtlerin (PKK/PYD) Musul taarruzuna yer almalarında izin vermeyeceği düşüncesi,

·         Nüfusu çoğu Sünni olan Musul’u geri almak için Şii milislerin Musul’a girmesi durumunda mezhebi katliamın yaşanabileceği uyarısını yapması,

·         Musul bir zamanlar Osmanlı imparatorluğunun bir parçası idi.

·         Türkiye’nin bölgede Tarihi bir sorumluluğunun olması aynı zamanda terör örgütüne karşı NATO müttefikleriyle birlikte çalışma sorumluğu da bulunuyor.

·         Türkiye; Suriye/ Rakka’ da DAEŞ ‘e karşı olacak ise Irak/Musul’da olmalıdır,

Musul’da asıl görünen savaş kent içinde yaşanacağıdır.

2 milyon nüfuslu kentte 8000 DAEŞ üyesi olduğu söylenmekte ve Musul çevresindeki askeri güçlerinde 40.000 olduğu açıklanmakta,

DAEŞ; Çocukları ve kadınları canlı kalkan olarak kullanacağı ve şehir merkezinde ise tuzaklar kurması muhtemelen gözükmektedir.


Birleşmiş Milletler, 2016 yılı başından bu yana Akdeniz’de hayatını kaybedenlerin sayısında rekor seviyeye ulaşıldığını ve 3800 sığınmacı hayatını kaybettiğini açıkladı.