22 Ekim 2016 Cumartesi


17 EKİM 2016

*DAEŞ, Musul’u Haziran 2014’te ele geçirmiş, örgütün lideri Ebu Bekir El Bağdadi bu gelişmenin ardından zaferini ilan etmişti.

*16 Ekim Pazar günü Irak Başbakanı Haydar El İbadi, ülkenin en büyük ikinci kenti Musul’u IŞİD’in elinden almaya yönelik operasyonun başladığını açıkladı.

Reuters haber ajansı, Irak ordusundan 30 bine yakın askerin yanında, Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi’ne (IKBY) bağlı Peşmerge güçleri ve Sünni isyancıların da aylardır hazırlıkları süren operasyona destek vereceğini bildirdi.

*Musul’da 2 milyon insan yaşamakta olduğunu ve yaklaşık 8 bin DAEŞ mensubu olduğu söylenmektedir.

ABD Savunma Bakanı Ash Carter, uluslararası IŞİD karşıtı koalisyonun Irak’ın operasyonuna destek olmaya hazır olduğunu belirtti.

Operasyonun öncesinde Irak ordusu, havadan on binlerce broşür dağıtarak şehirde yaşayanlara kendi güvenlikleri için gereken önlemleri anlattı.

Türkiye, Başika’da eğitilen yerel Sünni güçlerin Musul’un DAEŞ’den geri alınmasını amaçlayan operasyona dâhil edilmesini istiyor.

Ancak Irak ordusuyla birlikte IŞİD karşıtı operasyonlara katılan İran destekli Şii birlikler, Türkiye destekli grupların Musul harekâtında yer almasına karşı çıkıyor.

Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan da, Musul operasyonuna katılma konusunda kararlı olduklarını söylemişti. ve yaptığı bir açıklamada “Musul’u Musulludan alıp birilerine vermenin hesapları var. Biz de ‘Hayır’ diyoruz” ifadelerini kullanmıştı.

Irak Başbakanı Haydar El İbadi ise Türk askerlerinin operasyona katılmalarına izin vermeyeceğini belirtmişti.

Yardım örgütleri ise, Musul operasyonun insani bir krize yol açmasından endişe duyduklarını vurguluyor.

Birleşmiş Milletler (BM) daha önce, kış ayları yaklaşırken operasyon sonucu en az bir milyon kişinin evlerini terk etmek zorunda kalacağı uyarısında bulunmuştu.

“ ABD ve Fransız hava kuvvetlerinin Musul’un doğusuna yaptığı bombardımanın ardından alarma geçen Ankara, ABD ile kurduğu ilk temasta ‘Operasyon henüz başlamadı’ yanıtını almıştı.

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, ‘Bazı kuşatma faaliyetleri ve havadan bombardıman söz konusu ancak Musul operasyonu tam olarak başlamış değil’ demekten kaçınmadı.

Ankara’nın Çavuşoğlu’nun açıklamalarından birkaç saat sonra Irak Başbakanı Haydar El İbadi’nin büyük Musul operasyonunun başladığını duyuran açıklamasının şaşkınlığını yaşadık.

 

*Türkiye ile Irak arasında yaşanan Başika krizinin sona erdirilmesi için Ankara’dan bir heyet Bağdat’a gitti.

Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan ise, Musul operasyonuna ilişkin yaptığı açıklamada; “Ya nasıl girmeyeyim? 350 kilometre sınırım var benim. Alakası olmayanlar giriyor. Neymiş Bağdat onlara ‘gel’ demiş. Arzu ederlerse Misak-ı Milli’yi okurlar. Operasyonda da, masada da olacağız. Çünkü burada bizim için bir tarih yatıyor.

*“DAEŞ, SEMBOLİK KALESİNİ KAYBETTİ”

Türkiye destekli Özgür Suriye Ordusu’nun (ÖSO) Suriye’nin kuzeyindeki Dabık kentini DAEŞ’ten alındı, “Suriye’nin kuzeyinde sembolik kalesinin kontrolünü kaybetti” DAEŞ militanları 15 Ekim Cumartesi gecesi kentten ayrıldılar. Türkiye destekli muhalifler, DAEŞ için sembolik açıdan önemli olan Dabık kentini ele geçirdi”

Dabık’ın Türkiye’ye sadece 10 kilometre uzaklıktadır. Türkiye’nin Ağustos ayında sınırını Terörden temizlemek üzere bir taarruz başlattı. Eylül ayında Ankara’dan yapılan, 91 kilometrelik sınır tam olarak güven altına alınmış oldu.’’

* “DAEŞ, OPERASYONA KARŞI BİR DİZİ ÖNLEMLER ALDIĞINI”

Musul operasyonu başlamadan önce DAEŞ’in işgal ettiği kentte bir dizi taktiksel önlem almaya başladığını belirtmiştim.

 “Musul savaşına hazırlanan DAEŞ, kentteki hapishanelerde tuttuğu örgüt üyelerini savaştırmak üzere serbest bırakırken, hendeklere doldurduğu ham petrolü de ateşe verdi”

Musul operasyonu başlamadan önce, DAEŞ’ in  yaralı örgüt mensuplarını Suriye’nin Rakka kentine göndermeye başladığını,

Bir Musul’lunun, “’ DAEŞ in, daha önce sigara içme, sakal kesme, yasaklı kıyafetleri giyme gibi suçlardan tutukladığı onlarca örgüt üyesini savaştırmak üzere serbest bıraktı.

 Örgüt üyeleri Musul’da bir tünel ağı kurmuş ve devamlı bu tüneller üzerinde çalışıyorlar. Tüneller, bir motosikletin geçebileceği genişlikte yapılmış. Bu şekilde köylerden Musul’a geçişler kolaylaştırılacak”

“Musul’un doğu yönünde 12 tünel kazan, DAEŞ operasyona katılacak güçlerin ilerleyişini yavaşlatmak ve kendi unsurlarını burada gizlemeyi planlıyor.

Halk ise, oldukça geniş kazılan bu tünellerde çalışmak zorundadır.

Musul çevresinde kazılan hendeklere doldurulan ham petrolü ateşe vermeye başlayan örgüt militanları bu şekilde savaş uçaklarının görüş alanını kapatmayı amaçlıyorlar.

Yoğun duman başta başkent Erbil olmak üzere Kürdistan Bölgesi’nin birçok kentine ulaştı”.

“ DAEŞ lilerin Suriye sınırındaki Beac ile Suriye’nin Rakka ve Deyr ez-Zur kentlerine geçiş yapabileceği tek nokta Musul’un güneybatısında bulunuyor. Kent, ablukaya alınmış durumda.

 Koalisyon uçakları da DAEŞ’i  ateş altına alarak operasyonda belirleyici olacak gibi,

“Musul’dan gelen bilgilerle güvenlik kaynaklarının istihbaratına göre örgüt, “Roketlerde akrep kullanımı, hayvanlara bomba bağlayıp mevzilere sürme, oyuncakları bombayla doldurma, mancınıkla gaz, oksijen ve klor gazlı saldırıda bulunma, çocuk canlı bombalarla saldırı düzenleme, hardal gazıyla saldırı, bombalı akaryakıt tankerleriyle saldırı, insansız hava araçlarıyla saldırı taktiklerini kullanıyor”

 

18 EKİM 2016

 *“PKK HAREKÂTA KATILIRSA, ANKARA-BAĞDAT GERGİNLİĞİ ALEVLENEBİLİR”

Musul operasyonunda  İran destekli Şii güçlerin Sünnilerin yoğunlukta olduğu bölgedeki rolünün mezhep gerginliği yaratması riski olduğu konusu gündemde.

Bağdat, Türkiye’nin Başika’dan çıkmasını talep ederken, Ankara  Irak’ı PKK’ya destek olmaması konusunda uyardı”

* “ANKARA, MUSUL’DAN KAÇAN MÜLTECİLERİ IRAK’TA TUTMAKTAN YANA”

Musul operasyonunun başlamasıyla birlikte Ankara’nın tıpkı Suriye iç savaşında olduğu gibi yaşadığı en büyük iki sıkıntı ön plana çıkmaya başladı: Güvenlik ve sığınmacı sorunu. Suriye’de savaşın çok uzun sürmeyeceğini düşünüp ‘açık kapı politikasıyla sığınmacılara sınırları sonuna kadar açan Türkiye, bugün ülke içindeki 3 milyon Suriyeliye ‘güvenli bir hayat’ sunmak için formül üstüne formül geliştiriyor. Suriyeli sığınmacılar sorununda AB’den gerekli yardımı almadığından da yakınan Türkiye’nin bu sığınmacıların geleceği için kaygıları bulunmaktadır.

Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş’un Musul’dan gelecek sığınmacılar için hazır olduklarını söylemesi, yüklü miktarda insani yardımın yanı sıra sığınmacıların nerede tutulacağı dair planlara da işaret etmektedir.

 *“IRAK ORDUSU VE DAEŞ ARASINDA ŞİDDETLİ SOKAK ÇATIŞMALARI YAŞANIYOR”

Musul’un Güver kasabasına bağlı köylerde Irak Ordusu ile DAEŞ’liler arasında şiddetli çatışmalar yaşanmakta.

*MESUT BARZANİ HAZIR CEPHESİNİ ZİYARET ETTİ

*RUSYA DIŞİŞLERİ BAKANI: “DAEŞ, SURİYE’YE GEÇERSE MÜDAHALE EDERİZ”

Lavrov, “Musul operasyonu nedeniyle IŞİD militanlarının Suriye’ye geçmesi durumunda hem politik hem de askeri kararlar alacağız’’ “İnsani sonuçların, bu operasyonu hazırlayan taraflar tarafından hesaplanmış olduğunu umuyorum ama şimdilik pek çok soru var”

Musul operasyonunu izlediklerini belirten Lavrov, kentin çevresinin bir nedenden ötürü tamamen sarılmamasının, DAEŞ’ çillerin bu koridordan Suriye’ye geçmesi riskini oluşturmaktadır.

**MUSUL OPERASYONUNDA MUSUL’UN TÜM ÇEVRESİNİ KOALİSYON GÜÇLERİ TARAFINDAN KAPATILMŞTI ANCAK MUSUL’DAN SURİYE’YE KAÇMA YOLU AÇIK BIRAKILMIŞTI. YANİ DAEŞ MUSUL’DAN ÇEKİLİRSE GİDECEĞİ TEK YÖN SURİYE’DİR.

BU KONU ÖNEMLİDİR.

* “IRAK’TA ARTIK MUSUL’DA SÜNNİ HALK SİYASİ YÖNETİMİN DIŞINA İTİLMEMELİ”

Irak’taki Sünni halkın siyasi yönetimin dışına bir daha itilmemesi gerektiğini belirtelim.

 

19 EKİM 2016

*BM: “TÜRKİYE VE SURİYE’YE 100 BİN IRAKLI SIĞINABİLİR”

Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği Musul’a başlatılan operasyon sonrasında Türkiye ve Suriye’ye 100 bin Irak’lının sığınabileceğini açıkladı.

Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği UNHCR, uluslararası topluma da çağrıda bulunarak çadır, sığınmacı kampı, kışlık malzeme ve soba gibi ihtiyaçlar için 61 milyon dolarlık bir ek kaynak yaratılmasını istedi.

* “BAĞDAT-TÜRK HEYETİ GÖRÜŞMELERİ OLUMLU GEÇTİ”

Türkiye ile Irak arasındaki Başika krizini gidermek amacıyla Pazartesi günü Başika’ya giden Türk heyeti ile yapılan görüşmelerin olumlu geçtiği açıklandı.

 *“ABD SAVUNMA BAKANI TÜRKİYE’YE GELİYOR”

ABD Savunma Bakanı Ashton Carter’ın bu hafta Türkiye’yi ziyaret edeceği bildirildi.

 

20 EKİM 2016

*“ABD, RAKKA OPERASYONU İÇİN TÜRKİYE İLE GÖRÜŞÜYOR”

Musul operasyonunun ardından Rakka’yı kurtarma harekatını en kısa süre içinde başlatmak isteyen ABD’nin son haftalarda Türkiye, Suriye’deki Kürt liderleri ve Birleşik Krallık dahil olmak üzere görüşmelerin başladığını açıklandı.

*  ANKARA-BAĞDAT GERİLİMİ ABD Savunma Bakanı CARTER’I TÜRKİYE’YE GETİRİYOR

* “TSK’NIN KÜRT MİLİSLERİ VURMASI NATO İLE İLİŞKİSİNİ KARMAŞIKLAŞTIRABİLİR”

Türk savaş uçaklarının Suriye’de ABD destekli Kürt milislerini vurması “ABD’nin Suriye’de IŞİD ile savaşta esas olarak gördüğü bir güç olan bir milise yönelik saldılar, Türkiye’nin NATO müttefiki ile ilişkisini daha fazla karmaşıklaştırabilir konuşulmaya başlandı.

* “TSK PYD-PKK’NIN SURİYE’DE YENİ KONTROL ALTINA ALDIĞI 18 BÖLGEYİ BOMBALADI şeklinde haberler yapıldı.

* “TSK 200 YPG SAVAŞÇISININ ÖLDÜRÜLDÜĞÜNÜ AÇIKLADI”

* “İRAN BÖLGE ÜLKELERİNİN MUSUL OPERASYONU ELEŞTİRDİ”

İran asla bu konuya doğrudan müdahil olmamaktadır. İran’ın Musul konusunda Bağdat yönetimine verdiği destek, ‘danışmanlık’ yardımıdır ve bunu da Iraktan gelen talep üzerine yapmaktadır”

 

21 EKİM 2016

*Beşar Esad, “Umarım Rusya Türkiye’nin Suriye politikasını değiştirebilir ”dedi. Esad ayrıca,  Türkiye’nin Fırat Kalkanı Operasyonu ile ilgili olarak ise “Uluslararası hukuka aykırı bir işgal” ifadesini kullandı.

*Cumartesi günü, İsviçre’nin Lozan kentinde Türkiye’nin de katılacağı bir Suriye toplantısı düzenlenecek.

*Times gazetesi, TSK’nin Suriye’nin kuzeyinde YPG’ye düzenlediği hava operasyonuna dikkat çektiği haberinde, “Türk savaş uçaklarının ABD destekli Kürtleri hedef alması ABD ve NATO stratejisine yeni bir darbe”

* “TSK, YPG’Yİ BİR KAZ DAHA HEDEF ALDI”

YPG, Türkiye’nin kuzey Suriye’deki operasyonlarını uluslararası hukukun ihlâli olarak tanımlayıp Birleşmiş Milletlere harekete geçme çağrısı yapmıştı.

 Türkiye YPG’yi PKK’nın bir uzantısı olarak görüyor ve "terör örgütü olarak kabul ediyor.

ABD ise YPG’yi de içinde barındıran Suriye Demokratik Güçleri’nin DAEŞ ’e karşı mücadelede önemli bir yerel müttefik olduğunu ifade ediyor”

*SALİH MÜSLİM:”TÜRKİYE’YE DÜŞMANLIK BESLEMİYORUZ”

PYD lideri Salih Müslim, TSK’nın PYD/YPG’ye yönelik hava baskınlarına ilişkin, Türkiye’ye hiçbir düşmanlık beslemediklerini belirterek, “Bize bağlı Kürt güçleri (YPG) tarafından Türkiye’ye bir mermi bile atılmamıştır”

* “MİSAK-I MİLLİ YENİDEN MASADA”

Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın Musul ile ilgili ‘1923’ün psikolojisi ile hareket edemeyiz’ çıkışı, Türkiye’nin bölgede yeniden hak iddia etmeye hazırlandığı yorumlarına yol açtığı şeklinde değerlendirmeler oldu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın son günlerde Kurtuluş Savaşı sırasında Musul ve Kerkük’ü de içine alarak oluşturulan ulusal sınırların Lozan Anlaşması sonrasında kaybedildiğini vurgulayan açıklamalar yapması, Türkiye’nin bölgede yeniden hak iddia etmeye hazırlandığı yorumlarına yol açıyor.

Türkiye şimdilik Irak ve Suriye’nin toprak bütünlüğünden yana olsa da, bölgedeki gelişmelere karşı müdahale hakkını elinde tutmak istiyor.

1923’ün psikolojisi ile hareket edemeyiz sözleri ile 100 yıllık Misak-ı Milli (Ulusal Yemin) sınırlarını tartışmaya açtı.

Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan’ın Musul politikası MHP’den destek görürken, CHP Musul operasyonuna ilişkin Türkiye’nin attığı adımlar konusunda Meclis’in bilgilendirilmesini talep ediyor. HDP lideri Demirtaş ise Türkiye’nin Musul ve Kerkük’ü sınırlarına katmayı planladığı görüşünü dile getiriyor.

*Musul operasyonunun 6 ay sürmesi bekleniyor. Bu sürede Türkiye sınırına 1 milyon kişi yığılırsa ne olacak? Şu an Türkiye Irak’ın toprak bütünlüğünden yana hareket ediyor. Unutulmamalı ki, 1991’deki 1. Körfez Savaşı’nda ABD Musul’u Türkiye’ye vaat etmesine rağmen Türkiye bunu kabul etmedi. Ancak şu anda Türkiye buralarda güvenli bölge kurmak için tarihsel referansları gündeme getiriyor”.

 

 

KAYNAK

Rudaw, Dış Basın, TV haberleri, Siyasilerin açıklamaları

14 Ekim 2016 Cuma


 

TÜRKİYE - MUSUL – IRAK – DIŞ BASIN

(Musul yazımla birleşen gelişmeler)

 

WALL STREET JOURNAL: “TÜRKİYE’NİN TALEPLERİ SAVAŞ PLANINI KARMAŞIKLAŞTIRIYOR”

 “Türkiye’nin talepleri, Musul’un DAEŞ’ TEN geri almaya yönelik savaş planını karmaşıklaştırıyor”

Ankara’nın Türklerin eğittiği Sünni gücünün taarruza dahil edilmesi talepleri, DAEŞ ile savaşında bir dönüş noktasını oluşturabilecek operasyon için çeşitli Iraklı savaşçılarla oluşturulan huzursuz ittifakı parçalamakla tehdit ediyor. Irak yetkililerine göre, Türkiye’nin Bağdat üzerindeki baskıları, Musul için savaşta daha sınırlı bir rol oynama mutabakatını gözden geçiren etkili, rakip Şii milislerden yeni talepleri tetikledi, bu da savaş planına ilişkin hassas müzakereleri zorlaştırıyor”

Ankara ile Bağdat arasındaki kavga Başika’da Türk güçlerinin eğitilen 3 bin kadar Sünni savaşçıya odaklandı. Mevcut planlara göre, nüfusu çoğu Sünni olan Musul kentini kurtarmaya yönelik operasyona, diğer yerel Sünni güçlerin desteğindeki Irak ordusunun liderlik yapması bekleniyor.

Şii ve Kürt güçler ise, Musul etrafındaki kent, köyü ve mahallelerin kontrolünü sağlamayı kabul ettiler.

Ancak şimdi Şii milisler ve Irak’ın federal polisindeki müttefikleri, Bağdat’ın Türkiye desteğindeki Sünni savaşçılarının koalisyona katılmasına izin vermesi durumunda daha büyük bir rol talep ediyorlar”

Irak’ın en nüfuzlu Şii milislerinden Badr örgütünün geri çekilmemesi durumunda Irak’taki Türk güçlerine saldırmakla tehdit ettiğini belirten ABD’li gazete, “Musul operasyonu için Türkiye, kara gücü değil hava desteğini önerdi”

 

VOANEWS: “İBADİ’DEN TÜRK GÜÇLERİNİN IRAK’IN BAĞIMSIZLIĞINI İHLAL ETTİRMEYECEĞİZ AÇIKLAMASI”

Irak Başbakanı Haydar el İbadi, Twitter hesabından yaptığı paylaşımda “Toprağımızı halkımızın kararlılığı ile kurtaracağız, video çağrıları ile değil”

İbadi, bu açıklamasıyla 15 Temmuz darbe girişiminde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın telefondan halka yaptığı çağrıya atıfta bulundu.

Salı günü Cumhurbaşkanı sayın Erdoğan, İbadi’ye yönelik olarak ‘haddini bil’ ifadesini kullanmıştı.

Türkiye ile Irak arasındaki ilişkiler Türkiye’nin geçen yıl Musul yakınlarındaki Başika Kampı’na DAEŞ ile mücadele amacıyla Peşmergeler’i eğitmek için asker göndermesi üzerine gerilmişti.

Musul operasyonuna katılması beklenen Irak’taki Şii milisler de Türk askerinin bölgeden hemen çekilmesini istedi.

En güçlü Şii milis gruplardan Bedir Tugayları lideri Hadi el Amiri, “Türk güçlerinin Irak’ın bağımsızlığını ihlal etmesine izin vermedik ve vermeyeceğiz” dedi.

Musul’un geri alınması için yapılacak operasyonun, Amerika liderliğindeki koalisyon desteğini alan Irak güçleri için en karışık operasyon olması bekleniyor.

VOANEWS: “MUSUL KARTI, CUMHURBAŞKANI SAYIN ERDOĞAN’IN YENİ TÜRKİYE STRATEJİSİNE TAM UYABİLİR”

 “Türkiye, Bölgesel Sınırları Belirleyen Tarihi Antlaşmayı Sorguluyor’

 “Türk askerlerinin Irak’ın Musul kentinin yakınlarındaki varlığı konusunda Ankara ile Bağdat arasındaki tartışma derinleşmeye devam ediyor. Ankara ile Bağdat arasındaki kavga zamanlanması, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın geçen ay ülkeyi şaşırtarak Lozan Antlaşmasını sorgulamasından sonra patlak verdi”

 “Türk güçleri hala hem Suriye hem de Irak’ta bulunuyor. Ancak Irak kentinin yakınlarındaki Türk varlığı, Bağdat ile derinleşen bir ihtilafın merkezi haline geldi. Üs görünürde İslam Devleti ile savaşmaları için Sünni milisleri eğitmeye yöneliktir”

Gözlemcilerin de, bölgesel güçlerin şimdiden, İslam Devletinin Musul’dan çıkarılmasından sonra kentin kontrolü için beklenen güç mücadelesi için pozisyon almaya başladığını

 “Lozan Antlaşması, tarihi olarak Türk diplomasisinin bir zaferi olarak görülüyorsa milliyetçiler, onu ve Britanyalı diplomatları da, önemli petrol rezervleri olan Kerkük ve Musul’un kaybından sorumlu tutuyor.

Yurt içinde milliyetçilere kur yapan Sayın Erdoğan için ise, Musul kartı, ‘Yeni Türkiye’ olarak adlandırdığı geniş stratejisine tam olarak uyabilir”

 

 

ABD: Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü  John Kirby, “OPERASYONA KİMİN KATLACAĞINA IRAK KARAR VERİR”

 

"Türk güçleri uluslararası koalisyonun bir parçası olarak orada bulunmuyor. Başika’daki durumu Irak ve Türkiye hükümetlerinin çözmesi gerekiyor"

Irak’ta toplam 2 bin Türk askeri bulunuyor. Türkiye 2015 yılı sonunda Başika’ya ek 600 asker ve tank göndermişti. Hâlihazırda üste 500 dolayında asker olduğu tahmin ediliyor. Türkiye, birliğin bölgeye eğitim amaçlı gönderildiğini açıklamıştı.

 

ABD’DEN TÜRKİYE’YE IRAK ÇAĞRISI

 “Uzun süredir söylemekteyiz. Burada geçen Cuma günü Brett McGurk’ün de söylediklerini duydunuz. Irak’ın tüm komşuları Irak’ın egemenliğine ve toprak bütünlüğüne saygı göstermeli. Irak’ta konuşlu Türk güçleri uluslararası koalisyonun parçası olarak orada değiller ve Başika’daki durum Irak ve Türkiye hükümetlerinin çözmesi gereken bir sorun”.

ABD’nin Türkiye ile Irak arasındaki diyaloğu desteklediğini vurgulayan ve sorunun hızlıca çözülmesini sağlayacağını belirten Kirby, “Bütün yönetimleri kendi ortak düşmanlarına, bizim ortak düşmanımıza, DEAŞ’a odaklanmaya çağırıyoruz. Önümüzdeki, günlerde ve haftalarda tüm tarafların DEAŞ’a karşı mücadele için atacakları adımları koordine etmeleri gerektiğine inanıyoruz”

Kirby, Musul operasyonunun ne zaman başlayacağına ilişkin bir soru ile ilgili olarak da, bu kararı Irak yönetiminin vereceğini söyledi. Kirby, “Musul’u geri alma kampanyası bir Irak kampanyasıdır. Amerikan güçleri, geçmişte de olduğu gibi Irak güvenlik güçleri tarafından yapılacak bu kampanyaya destek verecektir. Kendileri hazır olduklarında karar vereceklerdir”

 

 14. EKİM 2016 KONYA MİTİNGİ

Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip ERDOĞAN, Konya’da yaptığı mitingde ise;

 ‘’ Irak’ın birliği için koalisyona gireceğiz. ‘’

‘’ Koalisyon Türkiye’yi almazsa B planı devreye girer ‘’

‘’ Koalisyona bugün yarın talebimizi ileteceğiz ‘’

Sayın Cumhurbaşkanı Lozan Antlaşmasını bu günlerde gündeme getirmesinin anlamı gündemde.

Musul’daki dengeler ve Musul’un DAEŞ’ ten geri alınması için Türkiye’nin tavrı ve masada var olması önemlidir.

ESAD: “RUSYA’NIN TÜRKİYE’Yİ İKNA ETMESİNİ UMUYORUZ”

Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad, Rusya’nın Türkiye’yi Suriye ile ilgili politikasını değiştirmeye ikna etmesini umut ettiklerini söyledi.

Rus Komsomolskaya Pravda gazetesi ile mülakat yapan Beşar Esad, "Rusya ve Türkiye’nin yeniden yakınlaşması açısından Rusya’dan tek umudumuz Türkiye’yi (Suriye karşısındaki) politikasını değiştirecek biçimde etkilemesi"

Sputniknews’e göre, Esad bu bakımdan Rusya ve Türkiye arasındaki ilişkilerin normalleşmesine olumlu yaklaştığını belirtti


MITTELDEUTSCHE ZEITUNG: “NATO VE ALMANYA’NIN TÜRKİYE’YE İHTİYACI VAR”

Alman ordusunun Türkiye’deki misyonunun uzatılması ve takviye yapılmasını öngören tezkere Bakanlar Kurulu’nda kabul edilmesine dikkat çektiği haberinde, “Türkiye ve Akdeniz’in uluslararası hava sahasında keşif uçuşu yapan erken uyarı sistemi donanımlı AWACS uçaklarında bundan böyle Alman askerleri de görev yapacak. NATO ve Almanya’nın Türkiye’ye ihtiyacı var Şimdi de AWACS keşif uçakları söz konusu. NATO’nun Türkiye’ye ihtiyacı var. Almanya’nın Türkiye’ye ihtiyacı var. Suriye’deki ve Irak’taki savaş nedeniyle (Türkiye) hem bir partner hem de bir operasyon üssü olmak açısından önemli. İnsan bu noktada kendisine daha kolay partnerler dileyebilir. Bu kadar çetin olmayan durumların düşünü kurabilir. Hakikat ise farklı”

 
 
 
INDEPENDENT

  Türkiye’yi darbe girişimi konusunda uyaran ülkeler
 Rusya ve İran oldu.
 Suriye’deki Rus teknisyenler askeri iletişim dinlemelerinde
farkına vardıkları darbeyle ilgili olarak Putin’e kişisel bir mesaj
 yolladı ve Putin Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı
 
  uyardı” dedi.

İstanbul’da düzenlenen 23. Dünya Enerji Zirvesi’nde Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan görüşmesi dünya basınında yankılandı.

RIA NOVOSTI:  “KRİZ ARDINDAN İLK GÖRÜŞME”

ITAR TASS: “İKİ LİDER İLİŞKİLERİN DÜZELMESİNE ODAKLANDI”

ROSSİYSKAYA GAZETA: “TÜRK LİDERİN ZİYARETİ DİYALOG İSTEĞİNİ GÖSTERMİŞTİ”

GAZETA.RU: “YENİDEN YAN YANA”

BBC: “BATI’NIN SİNİRLERİ BOZULDU”

SKY NEWS: “ERDOĞAN, MOSKOVA İLE İLİŞKİLERİN NATO ÜYELERİNİN ELEŞTİRİLERİNİ DİZGİNLEYECEĞİNİ DÜŞÜNÜYOR”

INDEPENDENT: “SULTAN İLE ÇAR BULUŞTU”

WALL STREET JOURNAL: “YAKINLAŞMAYI GÜÇLENDİRMEYİ AMAÇLIYORLAR”

NEW YORK TIMES: “İZOLE EDİLEN ERDOĞAN VE PUTİN BİRARAYA GELDİ”

WASHINGTON POST: “İKİ LİDER TÜRKİYE’NİN BATI DÜNYASI İLE GERGİN OLDUĞU BİR DÖNEMDE BİRARAYA GELDİ”

CNN INTERNATIONAL: “İLİŞKİLERDE KESKİN DÖNÜŞ YAŞANDI”

DIE ZEIT: “BUZLU DÖNEM SONA ERDİ”

FRANKFURTER ALLGEMEINE: “DOSTLUK EKSENİ TEKRAR SAĞLANDI”

BILD:  “TÜRKİYE’NİN YÜZÜNÜ DOĞU’YA ÇEVİRECEĞİ KONUSUNDA ENDİŞELER VAR”

ORF: “AB’NİN ELEŞTİRİLERİ İKİ ÜLKEYİ BİRBİRİNE YAKINLAŞTIRDI”

HEUTE: “BATI’YA KARŞI UYUMLU EVLİLİK”

KURIER: “ERDOĞAN-PUTİN: AB’YE KARŞI BİRLİKTELİK”

LE FIGARO: “SÜREÇ HENÜZ YENİ BAŞLADI, BİRAZ ZAMAN ALACAK”

LE MONDE: “PUTİN, DİYALOĞU YENİDEN TESİS ETMEK İSTİYOR”

LES ECHOS: “ERDOĞAN’IN RUSYA ZİYARETİ YAKINLAŞMANIN ÖNEMLİ GÖSTERGESİYDİ”

LA REPUBBLICA: “ERDOĞAN, ESKİ DÜŞMANINI KUCAKLIYOR: NANKÖR BATI”

IL MESSAGGERO: “SURİYE KONUSUNDA ÇÖZÜM BULMAK OLAĞANÜSTÜ OLACAK”

LA STAMPA: “RUSYA VE TÜRKİYE UYUMU BULDU”

KATHIMERINI: “PUTİN VE ERDOĞAN BUZLARI ERİTİYOR”

TO VIMA: “ZİYARET ASLINDA BATI’YA KARŞI BİR HAREKET OLDU”

PROTO THEMA: “PUTİN, ERDOĞAN’A KUCAK AÇTI”

BLICK: “SON DÖNEMDE YAŞANANLAR İKİ LİDERİ YAKINLAŞTIRDI”

NEUE ZÜRCHER ZEITUNG: “YAPTIRIMLAR AŞAMALI KALDIRILACAK”

 20 MUNITEN: “TÜRKİYE-RUSYA İLİŞKİLERİNİN DÜZELMESİ AB İLE İLİŞKİLERİN BOZULACAĞI ANLAMINA GELMİYOR”

PAP: “RUSYA-TÜRKİYE DİYALOĞU SÜRDÜRMEYE HAZIR”

WYBORCZA: “İKİ LİDER BATI’YA KARŞI ARKADAŞLIK ETMEK NİYETİNDE”

RZECPOSPOLITICA: “ERDOĞAN VE PUTİN İLİŞKİLERİ İYİLEŞTİRME SÖZÜ VERDİLER”

TANJUG: “EN BÜYÜK ETKEN EKONOMİK NEDENLER”

POLITIKA: “ERDOĞAN-PUTİN GÖZ GÖZE”

KANAL5: “RUSYA-TÜRKİYE İLİŞKİLERİ DÜZELTMEYE HAZIR”

SLOBODNAEVROPA: “İLİŞKİLERDE FARKLI DÖNEM”
MAGYAR İDÖK: “RUSYA, TÜRKİYE İLE İLİŞKİLERİNE BÜYÜK ÖNEM VERİYOR”

MAGYAR NEMZET: “BULUŞMA, İKİ TARAFINDA STRATEJİK İŞBİRLİĞİ İSTEĞİNİ SEMBOLZE EDİYOR”

 
AVRUPA HSYK’YI DIŞLAMAYA HAZIRLANIYOR

Avrupa Yargı Kurulları Ağı (ENCJ), Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nun (HSYK) gözlemci statüsünü askıya alınması amacıyla ENCJ Genel kurulunu Aralık ayında Olağan üstü toplantıya çağırdı.

 

5 Ekim 2016 Çarşamba


       DEMOKRASİ

       Demokrasi ve Kürtlerin/bölge halkının talep ve Beklentileri ile Eşleştirilmesi mümkün bir zemin yaratılmalı.

       Şiddettin ve öfkenin beslendiği ana arterin yoksulluk ve yokluğun yanında ötekileştirme olduğunu anlamak elzemdir.      

       Halka dayalı ve halkın savunmaya başladığı hareket ve politika kazanan bir politikadır.

       Halkın içinde kendisin görmediği bir politika anlayışı uzun vadeli kazanmaz.

       Bunun aksi olan her adım ve yaklaşım ötekileştirmeyi de ortadan kaldırmaya yardımcı olacaktır. 

      Burada asıl olan halkın kendisini içinde hissedebildiği politik anlayış ve davranışları savunmaya /sahiplenmeye başlamasıdır.

1 Ekim 2016 Cumartesi


             KADINLARIMIZ

Ve kadınlar

 Bizim kadınlarımız:

 Korkunç ve mübarek elleri

 İnce, küçük çeneleri, kocaman gözleriyle

 Anamız, avradımız, yârimiz

 Ve sanki hiç yaşanmamış gibi ölen

 Ve soframızdaki yeri

 Öküzümüzden sonra gelen

 Ve dağlara kaçırıp uğrunda hapis yattığımız

 Ve ekinde, tütünde, odunda ve pazardaki

 Ve kara sabana koşulan ve ağıllarda

Işıltısında yere saplı bıçakların

 Oynak, ağır kalçaları ve zilleriyle bizim olan

 Kadınlar,

 Bizim kadınlarımız

 

Kadınlarımızın her alanda tartışmasız etkindirler bende siyasi yöndeki etkinliğinden bahsedeyim. Girişi de Nazım HİKMET’ in kadınlarımız şiirinden sizlerle birkaç Mısra’yla paylaşıyorum.

LİBERYALI KADINLAR

İkinci Liberya İç Savaşı (1999–2003) yüzbinlerce insanın göçüne ve ekonominin çökmesine neden olmuştur. İkinci iç savaş özelikle 2002 – 2003 yıllarında ülke kanlı bir savaştan geçerken iç savaşa ve çatışmalara son verilmesi için Müslüman ve Hristiyanlardan oluşan Liberyalı kadınlar baskı grubu oluşturmak için devreye girdi.

Kadınlar; erkeklerine karşı eşleriyle yatağa girmeme grevine başladılar. En güçlü silahlarını devreye koydular.

Kadınlar; Barışın sembolü olan beyaz elbise giydiler.

Kadınlar; Gösterilerinde hiçbir şey konuşmadan barışın gelmesi için sessizliği tercih ettiler.

Kadınlar; Ülke başkanı ile isyancıların önderini bir araya getirilmesi yönündeki çabaları sonuç verdi.

Kadınlar; Sarayın bütün kapılarını tutarak toplantı sonuçlanmadan çıkışı engellediler.

Kadınlar;  Ülke başkanı ve İsyancılar) Bir araya gelen tarafların anlaşma olmadan toplantının sona ermesini de engellediler.

Kadınlar; Taraflarca barışın sağlanması üzerinde varılan anlaşmayı sağladılar.

Kadınlar; Liberya Başkanından söz aldılar,

Kadınlar; Demokrasi ve Barış için toplantıları gerçekleştirdiler.

Kadınlar; Tarafları anlaşmalarına mecbur tutarak 14 yıllık iç savaşın sona ermesini sağladılar.

 Ah bu kadınlarımız.