24 Nisan 2022 Pazar

 

İNTERNETTE YANLIŞ BİLGİLERİN YAYILMASI VE TROLL

 

1.   Yanlışlıklar yüzünden tehlikeli zaman süreci

2.   Konuşma özgürlüğünün önünde engel

3.   İnsanlar aslında tanımadıkları birinin fikrine inanıyor. İnanmakla

Kalmadıkları gibi savunucusu Olmakta.

4.   Yanlış Bilgi; Ülkeyi alt- Üst etme yeteneğine sahiptir.

5.   Yanlış Bilgi ve dezenformasyon dünyanın her yerindeki

Demokrasilere de zarar vermektedir.

6.   Yanlış Bilgi; Nefret, Bölünme, Dışlamak, Ötekileştirmek,

Yabancılaştırmak, Hainleştirmek, Güvensizlik, Yalan, Komplo teorileri, Yolsuzluk, Yıkım, Korku, manipülasyon, Şiddet, Kaos yarattığı gibi ve insanların hayatları risk altındadır.

7.   Yanlış Bilgi ile başa çıkmanın gerçekten zor olduğunu,

8.   Yanlış Bilgi ile zamanla gerçek fikir ve toptan kurguyu ayırt etme

Kapasitemizi kaybediyoruz. Ve insanların umursamayı bırakması korkutucudur.

9.   Yanlış Bilgi; medya kuruluşlarının çoğunu kontrol ediyor ve yozlaşmış

Kurumsal medya ya da Güven azalmakta ve bir siyasi partinin koludur şeklinde algılanır.

    10.Yanlış Bilgi; Eğlence, Haber medyasını, okul sistemini ve diğer kuruluşları da etkilemektedir.

    11.Çocuklarımızın geleceğine, dünyaya bakışlarına yön verme çabasındadır.

Çocuklarımızın cinselleştirilmesin’de rolleri de gözükmektedir.

    12.Değersizleştirilmiş seks ve evlilik, Bir toplumun temel taşları olan SORUMLULUĞU, Ahlaki Değerleri, Disiplini küçültmektedir.

13.Yanlış Bilgi; Ülkeyi bölmek için Irk, Cinsiyet ve cinsel yönelim, Aile

içi şiddet, Kadın Cinayetleri malzeme konularıdır.

14.Yanlış Bilginin hedefi Karanlık bir gün yaratmaktır.

 

 

 

15.Bazı özgür basın bile sosyal medyada gördüklerini tekrar ediyor. Ve

Genellikle 2n gün sonra Gerçek haberi vermek içim Reyting kaybetmekten çok korkmakta ve gerçek haberleri sunmaktan imtina ederler.

16.Bazı Medya kuruluşları gündemi para kazanmak olmamalıdır.

Işıklarını açık tutmak zorunda

Ve sorumluluk almalıdır.,

17.Yanlış Bilgi her alanda görülmektedir.

18.Yanlış bilgi Öfke, ilgisizlik ve bağımlılık yaratır.

19.Yanlış bilginin ülkemizde diğer adı Troldür ve Trol ise

Günümüzde etkili bir silah özeliğini Korumaktadır ve insanların maddi ve manevi dünyasında yıkımlar yaratmaktadır. Birilerinin önünü açmak ve birilerinin önünü kapatmak için kullanılan tehlikeli yöntem.

 

 

Ç Ö Z Ü M

 

Hukukun üstünlüğü (Yasal Düzenlemeler şart)

 Basının sorumluluk üstlenmesi,

 Sosyal Adalet ve Ahlak kurallarıyla

 Yanlış bilgiyi umursamayı bırakmamalıyız

Önüne geçebiliriz diye düşünmekteyim.

 

Av. Mesut DEĞER

Araştırmacı Yazar

22. Dönem Diyarbakır Milletvekili

22.04.2022 / Ankara

 

BİR KAÇ DİP NOT

 

1.)    ABD’de ölümcül ve son derece bulaşıcı bir kuş gribi milyonlarca yumurtlayan tavuk öldürüldü

Mart ayında koli yumurta 1.25 dolardan 2.89 dolara çıktı

Dikkat edilecek

Kuş gribi hastalık ve

Yumurta fiyatının artışı Türkiye’de gündem olur mu?

 

2.)     YENİ BİR ARASTİRMA

Evcil hayvanlara cazip gelen çikolata ve meyve aromalarında paketlenmiş ancak çikolata, üzüm gibi ürünler, kuru üzüm ve narenciye kopekler ve kediler icin zehirlidir. Tıpkı sakızlarda kullanılabilen tatlandırıcı ksilitol gibi

 

 

 

3.)    Sol alt köşede İlac kelimesi anlamında “600 mg THC (tetrahydrocannabinol) yazan Küçük

beyaz kutu esrar bitkisinin insanı kafaya getiren kısmı.

 

4.)     Hakim Ketanji Brown Jakson

ABD Senatodaki oylamada cumhuriyetçi 3 Üye Demokrat 50 üyeye destek ile 53’e 47 oy ile YARGITAYA YÜKSELEN İLK SİYAHİ (2022 yılında ZENCİ)  KADIN OLDU

5.)     Macaristan’ın Budapeşte kent kahramanlar meydanı

Ukrayna icin düzenlenen gösteri

İnsanlarin ışıklarla BARİS işareti oluşturmaları

 

6.)    Florida’da federal bir hakim Biden yönetiminin uçaklar ve diğer toplu taşımada maske

zorunluluğunu hastalık kontrol ve önizleme merkezlerinin yasal yetkisini astığı uygulanmasının idari yasayı ihlal ettiği için görevinin yasal dışı olduğu gerekçesiyle reddildi

28 Şubat 2022 Pazartesi

 

                

TÜRKİYE- AZERBAYCAN- RUSYA- UKRAYNA

 

     Rusya –Ukrayna Savaşın Öncesinde ilk işaretini ve Rusya’nın Önemli Bir Hamlesini Rusya-Azerbaycan ilişkisinde görülmektedir.

 

     22 Şubat 2022 tarihinde Moskova’da Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ile Rusya Devlet Başkanı arasında ‘’Rusya Federasyonu ve Azerbaycan Cumhuriyeti arasında müttefiklik karşılıklı faaliyet hakkında 43 maddelik Beyanname’’ imzalandı.

     Azerbaycan 15 Haziran 2021 tarihinde Türkiye ile müttefiklik ilişkilerini düzenleyen Şuşa Beyannamesinin imzalamıştır.

    Azerbaycan Rusya, Azerbaycan Türkiye ile imzaladığı müttefiklik ilişkilerinin düzenleyen bu iki beyanname bazı yönleriyle benzerlik gösterdiği gibi farklı hükümler içermektedir.

Azerbaycan- Rusya antlaşmasının önemli 2 maddesini bilginize sunuyorum.

Çünkü Rusya – Ukrayna savaşının ve Ukrayna’ya girileceğinin işaretinin ve Azerbaycan’ın geleceği ile ilgilidir.

Beyannameye dönersek,

1)   ‘’İkili ilişkiler her iki tarafın halklarının çıkarlarına tam anlamıyla karşılayacak, bölgesel ve uluslararası güvenliği ve istikrarın temin edilmesi ve güçlendirilmesine ivme kazandırarak keyfiyetçe yeni müttefiklik seviyesine yükseltilecektir.’’

Diğer bir ifadeyle ‘’Bölgesel’’ ‘’Uluslararası Güvenlik’’ ve ‘’İstikrarın Temin Edilmesi ve Güçlendirilmesi’’ dir.

Kısacası bu hüküm; iki ülkenin taraf olduklarını uluslararası örgütlerde karşılıklı olarak birbirlerinin çıkarlarını savunması anlamına gelmektedir.

Bu durumda;

Azerbaycan uluslararası alanda Rusya’nın tutumunu desteklemeye sevk etmektedir.

 

Rusya’yı desteklemesi halinde Azerbaycan’ın uluslararası sistemde saygınlığını olumsuz etkiler.

*12 Kasım 2021 tarihinde Türk Devletleri Teşkilatı adına alan Türk Konseyi Bağımsız Devletler Topluluğu uluslararası örgüt durumunda iken,

Rusya Türk Devletleri Topluluğunun gelişimini baltalamak için Azerbaycan’ın taraf olduğu bu beyannameye ilgili madde ekleyerek Azerbaycan’ın Türk devletler Teşkilatındaki konumunu olumsuz yönde etkileyecektir.

Azerbaycan –Rusya Beyannamesinin 1, 2, 3, 5, 6, 7, 11, 12, 13, 18 ve 28. maddeleri önem taşımakta. Moskova Beyannamesi 1,11 ve 18 maddeleri Azerbaycan’ın çıkarları açısından son derece önemlidir. 

Zira; Rusya Karabağ savaşından sonra gerçekleşen yeni durumunu kabullendiğini, Ermenilerin kontrolü altındaki Azerbaycan topraklarından Ermeni saldırganlığı gerçekleşmeyeceğini; Azerbaycan’ın toprak bütünlüğünü tanıdığını göstermektedir.  Ermenilerin Azerbaycan’a yönelik bir saldırı karşısında Rusya Azerbaycan’ın yanında yer alacağı gözükmektedir.

 

2) Rusya- Azerbaycan beyannamesinin 28. Maddesi

‘’ Rusya ve Azerbaycan karılıklı hesaplaşmalarda milli valyutalardan (milli para birimi yani manat ile ruble) istifadeye…’’

Yani Azerbaycan Rusya ile ilişkilerinde her türlü ticaret, banka vs. ilişkilerde kullanılacak para birimi manat ile yapacak başka bir para birimi dolar vs. kullanılması belirtilmemiştir.

Rusya ise Azerbaycan’a kendi para birimi ile ticaret yapacaktır.

27 Şubat 2022 tarihinde Rusya resmi olarak Swift’ten çıktı.

 

Rusya Lideri Putin Ukrayna ile savaşacağını önceden planlamış ki ve Swift’ten çıkacağını öngördüğünden her iki ülke kendi para birimini kullanacağını beyannameye madde olarak eklemiştir. Savaşın ilk fişek işareti de denilenebilinir.  Akıllı ve planlı bir hamledir. Zira Rusya, Ukrayna savaş sürecinde ABD ve AB’nin yapacağı yaptırımları öngörmüştür.

 Beyanname ile, Azerbaycan ise ülkesinin toprak bütünlüğünü korumak ve güvence altına almak adımı önemlidir. Ukrayna savaş sonrasında Rusya ile sorun yaşamamak için ve Ermeni saldırısından ülkesini korumak girişim olarakta denilebilinir.  Ve Ukrayna savaş öncesinde Rusya ile ilişkilerini de düzeltmiştir.

Rusya içinde önemli olan Azerbaycan’ın yanında yer almasıdır.

 

Diğer bir düşüncem ise;

Azerbaycan’ın Türk Devletler Teşkilatında ve Türkiye ilişkilerinde konumudur.

Azerbaycan’ın Türk Devletler Teşkilatında konumu zayıflamış olacak ve Türk Devletler Teşkilatındaki üyeler karşısında herhangi bir Türk devlet üyesinin Rusya ile ilişkilerinde olumsuzluk olduğunda o Türk devletine karşı Azerbaycan Rusya yanında yer alacağıdır.

Türkiye’nin Rusya-Ukrayna savaşında tavrına bakarsak,

 Ukrayna savaşında Türkiye sessizliğini korumaktadır. Türkiye haklı olarak NATO, ABD ve AB yönelik eleştirilerini sürdürmektedir. Bu izlenen siyasetin Türkiye’nin çıkarları açısından doğru bir yaklaşımdır. Zira bugünlerde NATO, AB ve ABD bile sessiz kalmaktadır. Sadece yaptırımlarla ilgili açıklamalar gündem de.

Savaşın uzamaması Türkiye’nin yararınadır. (Bunu derken savaşa karşı olduğumu ifade edeyim) anlatmak istediğim farklı konulardır.

Savaşın uzaması durumunda Türkiye, NATO – ABD – AB ve RUSYA dörtgeninde sorun yaşamamız kaçınılmazdır.

Yurtta sulh Cihanda sulh ilkemize sarılmalıyız.

28.Şubat.2022/ANKARA

 

Av. Mesut DEĞER

22. Dönem Diyarbakır Milletvekili

Araştırmacı -Yazar

 

 

18 Temmuz 2021 Pazar

 

BARIŞ

Bölgede yaşanan husumetli tarafların barış davasında yağadığım iki konuyu sizlerle paylaşmak istiyorum.

 Bilindiği gibi bölgede yaşanan veya yaşanması kuvetle ihtimel olacak olayları  ve taraflar arasında çıkan husumetleri önlemek ve olayın vahametinin artmaması ve  can kayıpları doğmadan önlemek amacıyla hasım tarafları bugüne kadar barıştırmak gayreti ve çabasındayım.

 

1.

yaşadığım ve üzüldüğüm (14.07.2021) esefle  bir olayı sizlerle paylaşmak isterim.

Önce konuyu izninizle anlatayı;  il, ilçe ve taraflar isim vermeden yazıyorum (Diyarbakır değil) zira olay devam etmektedir. Bir sorun ile karşılaşmak istemem. Anlayışınız için teşekurler.

Bir ilimizin bir ilçesinde bulunan iki köy sınırındaki köy merası sınırının belirlenmesi.

Daha önceden taraflarla görüşmem sonucu iki köyde yaşayan yüzlerce vatandaşımızın onayı ile bu köy nerasında taraflar güzel bir şekilde zorluk çıkarmadan anlaşarak sınırı belirlerken güvenlik güçleri olay yerine gelerek sınır belirlemeyi durdurmuşlardır.

Her iki köyde yaşayan vatandaşlarımız  sınır belirlenmesi neden durduruldu? Herkes bir fikir ortaya atmakta. Kimi der belediye başkanı, kaymakam,siyasetci,emniyet vs diye görüşler tartışılırken olayın vahameti artık her iki köy karşılıklı olarak birbirlerini suçlamaya döndükleri andan,

Ankara’dan dün sabah uçak ile ilgili ilimize gittim. İldeki görüşmelerim akibetinde ilçe emniyet müdürüyle görüştüm ve akşama doğru il valimiz, il emniyet müdürü ve il jandarma komutanıyla birlikte  toplantı sonucunda olayın oluş şeklini ve olayın kan dökülmeden çözülmesi için yol haritamızı belirledik.

İnşallah yakın zamanda sonuç alırız.

Burdan ilçe kaymakam,ilçe emniyet müdürü,ilçe jandarma komutanı, il jandarma komutanı, il emniyet müdürüne ve sayın il valimize olaya ilgilerinden ve katkılarından dolayı teşekurlerimi bir borç bilirim.

Bu olayda ki ilginç konu ise;

Her iki köyde yaşayan yüzlerce insan sağ duyulu oalarak sınır belirlenmesindeki duruşları taktirle karşılanırken bir üçüncü şahıs olayda hiç bir hukuki veya başka bir menfaeti veya çıkarı olmaksızın  şikayet dilekçesi vererek sınır belirlenmesini durdurmuştur.

Hukuken köy merası sı herkesin kullanımına açıktır. Sınır belirlenme olmaz ama benim merama tecavüz ettin diye olayların çıkmasında da kimsenin çıkarı olmaz.

Bir kişi üzerinden iki köy arasında çıkacak kan davasında ve akacak kanda ve gözyaşılara sebep olacak  bu kişinin zihniyetini, mantığını, kişiliğini, katekterini kim izah edebilir?

Ağacın kurdu içinde olmazsa....

 

2.

Bölgede bir kan davasında taraflar arasında ölüm ve yaralıların olduğu kıan davasının barış töreni öncesinde yaşadığım ilginç olay ise,

Taralar arasında mekik döşerken görüşmelerim olduğu günlerde en son kardeşinin öldürülüğü evdeyim gece karanlık, dışarda soğuk hava karanlık ve dağda gaz lambası ile aydınlandığı evin odasında 10 kişiyiz.

 

 

bende, barış müzakeresini sürdürüyordum ertesi gün karşı taraf ile görüşmelerimde dün gece konuştuğumuz tüm konuşmaları karşı taraf hepsini biliyordu.

kendi kendime, bunlar dünkü eve dinleme cihazımı koydular. Ben mi ağzımdan kaçırdımşaşkınlık içindeydim karşı taraf ile konuştuğumuz veya evdeki kişilerin söyledikleri cümleleri dahi biliyordular.

Barış süreci çıkmaza doğru hızla gidiyordu.

Bunu çözmem gerekli.

ölen kardeşlerinin evindeyim 10 kişiyi tek tek odaya alarak ve her bir kişiye ayrı bir cümle soyledim. Herkesin cümlesi farklıydı.

Ertesi gün karşı taraftan gelecek cümleyi duyunca düşman olduğu aileye görüşmeleri aktaranın kimliğini böylece tespit ettim.

Üzüldüğüm, Kardeşi öldürülmüş ve evindeki tüm bilgileri bu kardeş karşı tarafta maddi çıkar karşılığı aktarması...

Karşı tarafta kime aktardığının tespitide kolay oldu.

Kan davasını barıştırdım. İlçemiz huzur içinde kaldı ve yaşlı insanların göz yaşlarıyla sokaklarda gezdiğini görünce benimde duygulandığım andır tabiki ve gözlerim dolmuştu.

Bu kişiye ne yaptım?

Bilgi aktaran kişiyi evinde herkesi topladım ve bu kişiyi salonun ortasında ayakta durdurdum ve yüzlerce insanın içinde tokatladım.

Bu kişi aiileden uzaklaştırıldı.

Bu vesileyle kurban bayramınız kutlu olsun herkese İyi bayramlar

Sevgiyle, sağlıkla ve barışla kalın

Mesut DEĞER

 

 

 

 

 

28 Nisan 2021 Çarşamba

 ABD BAŞKANI BIDEN’IN SÖZDE‘’ERMENİ SOYKIRIM’’ İDDİASI ÜZERİNE...


Sözde Ermeni Soykırım iddiaları, her yıl 24 Nisan’da olduğu gibi bu yıl da soykırım günü olarak dünyada birçok ülkenin gündeminde yer aldı ve yine Türkiye’nin aleyhine saldırılar fazlasıyla gerçekleşti.

Tarihte hatırlarsak 1900’lü yıllarda Türkiye’de 6 ilimizin Ermeni ili olduğuna dair gerekçe ile, (Türkiye’yi bölme amacıyla) “6 Ermenistan vilayeti” olarak tanınan süreçlerden günümüze gelinmiştir. Bu 6 Ermeni vilayetten biri de Diyarbakır’dır.

Soykırım iddialarına karşılık:

"İyi bir tanıtım yapamadık, kendimizi anlatamadık” cümlemi,17 yıl önceki bir anımla anlatmak isterim Zira günümüze kadar yansıyan süreçtir.

ABD Dış İşleri Bakanlığı’nın daveti üzerine 18 Ocak 2004’te ABD' ye gittim.

29 Ocak akşamı ABD’de Türkiye lobisini, kamu diplomasisini gerçekleştirenlerle toplantımız vardı ve onların Türkiye ile ilgili ABD’de ne gibi çalışmalar yaptığı ile ilgili bilgi alıyordum. Türkiye her yıl lobilere yüz binlerce dolarlar para harcanıyordu ve lobinin çalışmalarının aslından bir hiçten ibaret olduğunu gördüm Toplantıda ertesi gün ABD eyaletin Federal Meclis’e gönderdiği Milletvekili olan V.S.  İle görüşeceğimi söyledim. Bu kişi o yıllarda Ermeni soykırım tasarısının çıkması için çalışmalar yapan önde gelen bir isimdi.

Lobinin bana önerisine bakalım: “Bu kişi ile bir yıldır randevu alamadık senin görüşmen önemli lütfen takım elbise giyin, kravat tak, tıraş ol, düzgün görün ve tatlı konuş güler yüzlü ol vs vs.”

"Arkadaşlar ben kendimi ona görücüye çıkartmıyorum. Türkiye'yi anlatacağım dedim"

Randevu için alınan görüşme süremiz ise, 1 (bir) dakikaydı. Evet  tam 1 dakika.





30 Ocak 2004  saat 13.15

Bir dakikalık görüşmenin önemini burada anladım ve hep 1 dakika aklımda…

(ABD görüştüğünüz veya toplantı başlama ve bitiş saatleri belli herkes dakiktir. )

Ben ise bir dakikada bu tasarının geçmemesi için düşüncemi anlatmalıydım. 

Arkansas eyaletinde bir araya geldik. Yanımda tercümanım vardı. V. S. saatine baktı. İnanın bir dakikada söyleyeceğim her şeyi söyledim. Milletvekili elimden tuttu kendi odasına gittik ve bunları bana tek tek açıkla dedi. 

(20 dakikada geniş bir şekilde sunum yaptım.)

Konu başlıklarım:

•ABD’deki Ermeniler,

•Ermenilerin mali isler ticari ilişkileri,

•Bir arada yaşadığımız,

•1 Mart tezkeresi,

•Türk-ABD İlişkileri,

•Türkiye ve Saddam sonrası Irak

•Suriye, İran, Pakistan

•Türkiye'nin AB süreci-Tasarı olumsuz sonuçlanırsa, Kıbrıs Sorunu çözümünün tehlikeye gireceğini

•Türkiye NATO üyelik süreçleri. (ABD’nin Türkiye'ye ihtiyacı var, Türkiye'nin de ABD’ye.

•Önce Amerika diyorsunuz bu ilkenize ters düşer çünkü Amerika’nın orta doğuda politik dengelerine ve ABD bu bölgede zarar göreceğine dair başka birçok konuyu uzun uzun anlattım ve kendisi not alıyordu.


Görüşme sonrasında dışarı çıktığımızda Sn. RANDY THURMAN milletvekili yanıma geldi.

Bana dediği:

“V.S' ı etkiledin kısa sürede kısa anlamlı mesajlar verdin ustaca yaptın mesajın ulaşmıştır kutlarım dedi”

Doğru kendimizi anlatamıyoruz ifade edemiyoruz.

Bunu yurt dışında gezdiğim tüm ülkelerde gördüm

Bu parelelde;

Bir de Türkiye’den bu iddialara desteğe bakalım:

28 Nisan.2020 tarihindeki Cumhuriyet Gazetesi’ndeki haberde ise:

“Ancak kimileri vardır ki, muhakkak 24 Nisan’da bir açıklama yaparlar. Bunu kendileri için çok önemli bir görev kabul ediyorlar. Onlardan birisi de CHP’li bir milletvekilidir.”

Milletvekili, bu yıl da sosyal medya hesabından şunları yazdı:

 “#24Nisan1915’te yüzlerce #Ermeni aydını İstanbul’da gözaltına alınıp, Çankırı ve Ankara’ya sürüldü; zorla kaybedildi.

Haberde vatandaşın “Kaybedildi” kelimesi ağır ithamdır.

Ancak konu soykırım iddialarıdır.

Yoksa Ermeni kardeşlerimizin temel hak ve hürriyetleri değil, Ermeni iddiaları üzerinden ve arkasındaki tehlikeye de bakalım.

Olmayan Ermeni soykırımını kabul etmek.

1. Türkiye işlemediği bir suçu işlemiş, kabul etmiş olmak. Dünyada asıl soykırım yapan Hitler’i değil bizi anarlar.

2. Soykırımı kabul edince başka konular da gündeme getirilir.

3. Türkiye aleyhine dünyanın her ülkesinde tazminat ve ceza davaları açılır. Soykırım sucu zamanaşımına tabi değildir.

4. AİHM bu yönde kararlar verir. Türkiye’yi tazminata, İnsan hakları ihlallerine, Yaşam hakkını ortadan kaldıran, devlet ve birçok konuda mahkûmiyet kararları çıkar.

5. Arkasından gayrimenkul ve menkul malların iadesi istenir. Ellerinde tapu kaydı dahi bulunmayan sözde iddialarla birçok vilayetimizde gayrimenkuller verilmeye başlanır. İstanbul ve Diyarbakır başta olmak üzere.

6. Bu yerlere yerleşenler o yerlerde kamplaşma kutuplaşmayı da beraberinde getirir.

7. Türkiye’de kardeş kavgasının ayak seslerini duyarız ayrıca Avrupa’da yaşayan ve çalışan Türkler ’in durumunda bu paraleldeki zorlukları da düşünelim. Ve ekleyelim.

Burada çözüm yönünde düşüncem ise:

Bunu Dünya kendi iç siyaseti gereğince devletler gündeme getirsin.

Arşivler açılsın.

Tarihçiler incelesin.

Ama bir Türk vatandaşın bunu gündeme getirmesine düşünce özgürlüğü veya demokratik hakkı diye savunmaya da sığınmasın.

Dünyanın hiçbir ülkesinde devlet aleyhine beyanda bulunmak yoktur.

Demokrasinin sınırı devletin bağımsızlığı ve varlığıyla sınırlıdır.

Bu nedenle bu kişinin art niyetine bakmak gerekir.

Her kalemi eline alan özgürlükten demokrasiden zarar gelmez diyerek Türkiye’yi vurmaya hakkı yoktur. Konumuz elbet, Ermeni vatandaşların temel hak ve hürriyetleri savunmak sonuna kadar ve birlikte bu topraklarda dostça kardeşçe yaşamak sevgiyle güvenle saygıyla hakları korunarak insanca yasamalarını sağlamaktır.

Burada benim bir sorunum yok, hiç kimsenin de olamaz.

1915 olaylarını Türkiye soykırım olarak kabul etmesi halinde gelecekte yaşanacak ilişkilerde neler gündeme geleceğini belirttim ve ayrıca soykırım olarak olaya bakılmaması gerekir bunu da arşivler açılır tarihçiler değerlendirir

Türkiye’de 83 milyon ve her bir birey insan kardeşçe sevgiyle, saygıyla insanlık onuruna yakışır bir şekilde yaşama hakkına sahiptir. 28.04.2021

                  


                                                                   Av. Mesut DEĞER

                                                           22. Dönem Diyarbakır Milletvekili



Not: ABD FEDERAL MECLİS MİLLETVEKİLİ 

                V.S. -  VİC SNYDER 







18 Mart 2020 Çarşamba



VİDEO CORONA VİRÜS TOMOGRAFİSİ
üstteki siyah normal akçiğer
altta beyaz çift taraflı tutulum hepsi aynı şekilde geliyor.